Başbakan Yıldırım Açıklaması (2)

'2017 her bakımdan ülkemiz için daha güzel günleri birlikte yaşayacağımız yıl olacak. 2017'de Türkiye hem yatırım hem üretim hem istihdam hem de ihracat konularında bütün gayretini, bütün imkanlarını ortaya koyacak' 'Geçtiğimiz 7 ay içerisinde birçok darbe de dahil olumsuzlukları yaşamamıza rağmen, ekonominin ihtiyacı olan kararları, reformları hiç gecikmeden aldık' 'Vergi diliminden dolayı, mesela senenin son üç ayında asgari ücretin altına düşüyor bazı ücretler, vergi dilimi değiştiği için. Bunu da yine karşılamaya karar verdik. Yani bin 404 lira, ocakta da aldığı aynı olacak asgari, aralıkta da aynı parayı alacak. Vergiden bir kayıp olmayacak, o farkı biz Maliye Bakanlığı marifetiyle karşılayacağız' 'Yetkin ve yeterli olduğumuz alanlarda kendi ürünlerimizi tercih edelim. Tamam, olmayan ürün varsa, tabii ki dışarıdan alacağız ama olan ürünlerimiz, kullanırsak, alırsak, onlara öncelik verirsek o sektörü geliştirmiş olacağız.'

Başbakan Binali Yıldırım, '2017 her bakımdan ülkemiz için daha güzel günleri birlikte yaşayacağımız yıl olacak. 2017'de Türkiye hem yatırım hem üretim hem istihdam hem de ihracat konularında bütün gayretini, bütün imkanlarını ortaya koyacak.' dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, Çankaya Köşkü'nde Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu heyetini kabulünde konuştu.

Zor bir senenin geride bırakıldığını ifade eden Yıldırım, 2017'ye yeni hedeflerle, umutlarla ve beklentilerle girildiğini söyledi. Yıldırım, '2017'nin Türkiye'ye, insanlığa, bölgeye huzur ve kardeşlik getirmesini Cenab-ı Mevlam'dan niyaz ediyorum.' dileğinde bulundu.

Yeni yılda Türkiye'nin yatırım yılı olacağını vurgulayan Yıldırım, 65. Hükümet olarak bunun kararının verildiğini ve bu yüzden bütçede yatırımların yüzde 30'a yakın oranında artırıldığının altını çizdi. Binali Yıldırım, kamu yatırımlarıyla yetinilmeyeceğine işaret ederek, 'Asıl Türkiye'yi zıplatacak ve bir adım öne geçirecek, sizlerin yapacağı işler ve yatırımlardır. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi planlarınızı, hedeflerinizi asla ertelemeyin. 2017 iyi gelecek, 2017 her bakımdan ülkemiz için daha güzel günleri birlikte yaşayacağımız yıl olacak. 2017'de Türkiye, hem yatırım hem üretim hem istihdam hem de ihracat konularında bütün gayretini ve imkanlarını ortaya koyacak.' diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

'Bakın biz, geçtiğimiz 7 ay içerisinde birçok darbe de dahil olumsuzlukları yaşamamıza rağmen, ekonominin ihtiyacı olan kararları, reformları hiç gecikmeden aldık. En son aldığımız ekonomik tedbirlere baktığımız zaman, ne yapmak istediğimizi gördünüz. Orada yaptığımız şey, şudur. Bir kere 'Piyasada nakil sıkışıklığı var, piyasa dönmüyor' diye laflar ediliyor. Bunun arka planına bakıyoruz. Yeniden yapılandırma ihtiyacı 40 milyar lira. Dedik ki '40 milyar liralık bir tedbire ihtiyacımız yok. Biz, öyle bir tedbir getirelim ki, bugünün ihtiyacını değil önümüzdeki yılların ihtiyacını da tahmin ederek, piyasanın genişleyeceği, piyasanın iş yapmak kabiliyetinin artacağı bir tedbir alalım. Bu tedbir, ne olmalı?' Ne yaptık? Yeni bir kredi hacmi oluşturduk. Toplam tutarı 250 milyar lira. Nasıl olacak? İhracatla meşgul olanlara yüzde 100 teminatı devlet karşılıyor, kobi olanlara yüzde 90 teminatı devlet karşılıyor, diğer ticari faaliyetlerde de yüzde 85'ini devlet yani kredi garanti fonu, teminat olarak üstlenecek ve böylece ihtiyacınız olan nakit karşılanmış olacak. Bu, bir yıl ödemesiz, iki yılı ödemeli üç yıl vadeli öyle bir kaynak. Bunu, değerlendireceksiniz. Başbakan Yardımcımız Nurettin Bey'in koordinasyonunda çalışmalar yapılıyor. Bir envanter çalışması yapılıyor. Buna, sizin de desteğinize ihtiyaç var.

Biz istiyoruz ki, doğru zamanda doğru adrese bu imkanlar gitsin. Yani, bu tedbiri getirmek yetmez, bu kaynağa erişimi de kolaylaştırmamız lazım. Bunun için sicil düzeltme yoluna gidiyoruz.'

- 'Mukayeseli üstünlüğümüz, coğrafyamızdır'

Kısa vadede yapılacaklar hakkında da bilgi veren Yıldırım, ilk 3 ayın primlerinin alınmayacağını ve son üç aya bırakılacağını bildirdi. Yıldırım, bu şekilde yükün biraz hafifletileceğini dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, asgari ücretin bin 404 lira olarak belirlendiğini anımsatarak, 'Orada bir yola gittik. 'Yılın yarısında şu kadar, diğer yarısında şu kadar verelim.' yerine toptan yıl boyunca geçerli bir rakamda mutabık kaldık ve açıkladık. Bunlar yapılırken, iki ayrı da güzellik yaptık.' dedi. Bunlardan birinin geçen yıl olduğu gibi bu yıl da işverenin prim yüküne katkı sağlamaya devam edilmesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Yani, sizin bu asgari ücretten kaynaklanan maliyetinizin bir kısmını biz karşılayacağız. Bunun, bize karşılığı 10 milyar lira. Bununla da yetinmedik, yılın vergi diliminden dolayı asgari ücretin altına düşüyor bazı ücretler, vergi dilimi değiştiği için. Buna da yine karşılamaya karar verdik. Yani, bin 404 lira, ocakta aynı olacak aralıkta aynı olacak, vergiden bir kayıp olmayacak. O farkı biz, Maliye Bakanlığı marifetiyle karşılayacağız. Demek ki asgari ücreti artırıyoruz ama işverenlere diğer yandan destek veriyoruz, işçilere de aldıkları paranın yıl sonuna kadar aynı kalmasını sağlıyoruz. Bu da bir sosyal devlet olmanın, nimette de külfette de adil olmanın gereği olan şeyler.

Ülkemiz, mutlak üstünlüğü olan bir ülke değil. Mutlak üstünlükten neyi kastediyorum? Doğalgazınız olur, petrolünüz olur, o sizin mutlak üstünlüğünüzdür. Ama mukayeseli üstünlüğümüz var. Mukayeseli üstünlüğümüz, coğrafyamızdır, mukayeseli üstünlüğümüz sizlersiniz, gençler. Güçlü, özel sektör, genç girişimci, genç sektör, bu en büyük kaynak arkadaşlar. Petrol, gelir, biter, tükenir, fiyat iner inim inim inlersiniz, fiyat çıkar ve başkaları zarar görür. Ama genç insan, genç nüfus ülkenin geleceğinin teminatıdır. Sizler, bu ülkenin, Türkiye'nin geleceğinin teminatısınız.'

- 'Pahalı olsun, bizim olsun'

Alınan tedbirlerin bunlarla sınırlı olmadığını, birçok tedbir bulunduğunu, bunların kapalı oturumda konuşulabileceğini belirten Yıldırım, 'Benim sizlerden milletin adıma istirhamım var. Yetkin ve yeterli olduğumuz alanlarda kendi ürünlerimizi tercih edelim. Tamam, olmayan ürün varsa, tabii ki dışarıdan alacağız ama olan ürünlerimiz; kullanırsak, alırsak, onlara öncelik verirsek o sektörü geliştirmiş olacağız. Kaynaklar bu ülkede kalacak, daha fazla istihdam sağlanacak, cari açığımız azalacak. Bunu pekala yapabiliriz. Bu, bir kanunla olmaz.' ifadelerini kullandı.

Yıldırım, dünyada herkesin tabi olduğu kurallar bulunduğunu aktararak, Türkiye'nin bir kapalı ekonomi olmadığını söyledi. 'Korumacılık, alenen yapmamız söz konusu olmaz. Dünyaya açık bir ekonomiyiz ama bu bir alışkanlığa dönüşürse, bu bir toplumsal şuura dönüşürse o zaman biz yerli sanayimizi, sektörlerimizi geliştirebiliriz.' diyen Yıldırım, bir belediye başkanının kendisine yaptığı peyzajı gösterdiğini ve güzel olup olmadığını sorduğunu anlattı. Yıldırım, kendisinin de bu taşları nereden aldığını sorduğunu aktararak, şöyle devam etti:

'Bana, 'Çin'den geldi, çok ucuz.' dedi. Ben de 'Hiç de güzel olmamış.' dedim. Pahalı olsun, bizim olsun. Ütüleceksek, kendi insanımıza. Para burada kalsın. Pahalı alalım, 'Bizi aldatmış' diye düşünüyorsanız, düşünmeyin. Para bu ülkede kaldıysa, aş ve işe dönüştüyse, burada yatırıma dönüştüyse o aldatılmak demek değildir. Bunu yaparken, rekabet edebilecek kapasiteye de rakiplerimizle, dünyayla rekabet edecek alt yapıyı da yapalım. AR-GE çalışmalarına daha gazla faaliyet gösterelim, daha fazla patent üretelim.

Kanun çıkardık, yeni Patent Yasası birçok imkan sunuyor. Harcıalem işleri, arkadaşlar herkes yapıyor. Herkesin yaptığı işi yaparsanız, orada bir adım öne geçemezsiniz. Bir adım öne geçmenin yönü, akıl teriyle alın terini birleştirmek. Türkiye, şimdi bundan sonra daha fazla akıl terine yatırım yapacak. Alın teri, zaten var. Orada bir pazar edinmişiz ve bir seviye gelmişiz. Fark yapmak istiyorsak, bir adım öne göçmek istiyorsak, akıl terine daha çok yatırım yapacağız.'

(Sürecek)

Kaynak: AA