'Türkiye'nin Yeni Bir Çağa Geçiş Süreci Başlıyor'

Ekonomi Bakanı Zeybekci: '(Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi) AB ve Türkiye, bağımsız kuruluşlara etki değerlendirme analizleri yaptırdı. İki değerlendirme de eş zamanlı bitti. Sonuçları her iki taraf için de pozitif görüyoruz. Bakanlar Kuruluna 4 farklı alternatif için etki değerlendirmesi analizi sunumu yaptık' 'Gümrük Birliği'nin tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil tam anlamda güncellenmesini içeren ikinci alternatif hem AB hem de bizim için olumlu gelen seçenek' 'İkinci alternatiften yola çıkarak yapılan etki analizi çalışmasına göre, bu anlaşma 2030 yılına gelindiğinde Türkiye'nin GSYH'sine yüzde 2'lik ek bir artış sağlayacak' 'Gelecek dönemde bu anlaşmanın tam entegrasyonu durumunda Türkiye'nin yeni bir çağa geçiş süreci başlıyor' 'Çiftçimizi, AB nasıl yapıyorsa biz de öyle koruyacağız. Artık halkımız tarımsal ürünlerde hem kalite hem fiyat olarak AB standartlarında tüketime gidecek. Yani fiyatlar düşecek'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi noktasında 4 farklı alternatiften oluşan etki değerlendirmesi analizi yaptırdıklarını belirterek, 'Gümrük Birliği'nin tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil tam anlamda güncellenmesini içeren ikinci alternatif, hem Avrupa Birliği (AB) hem de bizim için olumlu gelen seçenek. Buradan yola çıkarak yapılan etki analizi çalışmasına göre, 2030 yılına gelindiğinde Türkiye'nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) bu anlaşma yüzde 2'lik ek bir artış oluşturacak. Gelecek dönemde bu anlaşmanın tam entegrasyonu durumunda Türkiye'nin yeni bir çağa geçiş süreci başlıyor.' dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Etiyopya'ya gelen Zeybekci, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi görüşmelerinde son durumun sorulması üzerine Zeybekci, konunun artık iyice netleşmeye başladığını söyledi. Zeybekci, 'Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusu artık netleşmeye başladı, alternatifler oluşmaya başladı, resmileşti. Geçen hafta Avrupa Birliği Komisyonunun konuya ilişkin bir açıklaması oldu. Avrupa Birliğinin Bakanlar Kurulu diyeceğimiz kurulun yetki istemesi oldu, o da oybirliği ile geçti. Gelecek yılın ilk çeyreğinde bu kararın çıkacağını düşünüyoruz. Bugüne kadar yaptığımız görüşmelerde bu konuda problem olacağını düşünmüyoruz ama ihtimal dahilindedir.' diye konuştu.

Sürece ilişkin bilgi veren Zeybekci, şöyle devam etti:

'AB ve Türkiye bu konuda bağımsız kuruluşlara etki değerlendirme analizleri yaptırdı. İki değerlendirme de eş zamanlı bitti. Sonuçları her iki taraf için de pozitif görüyoruz. Bakanlar Kuruluna 4 farklı alternatif için etki değerlendirmesi analizi sunumu yaptık. Birinci alternatif; Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ama tarımda tedbirli davranılması, yüzde 50 bir açılım sağlanması. İkinci alternatif; Gümrük Birliği'nin tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil tam anlamda güncellenmesi. Her alternatifte karar alma mekanizmalarında yer almak ve 3. ülkelerde imzalanacak serbest ticaret anlaşmalarına (STA) otomatik taraf olmak var. Üçüncü alternatifimiz; Gümrük Birliği'nin kapsamlı bir STA'ya dönüştürülmesi. Ama burada bütün ürünlerde ayrı ayrı gümrük tarifeleri belirleme hakları var tarafların. Dördüncüsü de şu an mevcut Gümrük Birliği'nin olduğu gibi sadece tek başına sanayi ile STA'ya dönüştürülmesi. Bu şu anki halden geri gitmek demek.

Biz bütün bunları değerlendirdik, gördüğüm kadarıyla ikinci alternatif hem AB için hem de bizim için olumlu gelen seçenek. Bu bizim üzerinde yoğunlaşacağımız seçenek olacak. Tabii ki diğer seçenekler de gündem dışı değil.'

- 'Türkiye kazançlı çıkacak'

Zeybekci, Gümrük Birliği'nin bugünkü haliyle bile ekonomiye önemli katkılar sağladığının altını çizerek, 'Gelecek dönemde bu anlaşmanın tam entegrasyonu durumunda Türkiye'nin yeni bir çağa geçiş süreci başlıyor. Türk şirketlerinin Avrupa'da, Avrupalı şirketlerin Türkiye'de hizmetler sektörünün her alanında hizmet verebilmesi, belediye hizmetlerinde bile bütün hizmetlere Avrupalı şirketlerin girebilmesi, Türkiye'de kamunun tüm alımlarına Avrupalı şirketlerin katılabilmesi, aynı şekilde Türk şirketlerinin Avrupa'daki kamu ihalelerine katılabilmesi... Bunlar her iki taraf için de açık hale gelecek.' değerlendirmesinde bulundu.

Gümrük Birliği'nin tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil tam anlamda güncellenmesini içeren ikinci alternatifin hayata geçmesi durumunda, ekonomiye önemli katkı sağlayacağına işaret eden Zeybekci, 'İkinci alternatiften yola çıkarak yapılan 2030 yılına ilişkin etki analizi çalışmasına göre, 2030 yılına gelindiğinde Türkiye'nin GSYH'sine bu anlaşma yüzde 2'lik ek bir artış sağlayacak. Toplam ihracatın normal artış hızının üzerine yüzde 24,5 seviyesinde, ithalatın üzerine de yüzde 23 bir artı getirecek.' ifadelerini kullandı.

- 'En geç 2018'de tamamlanacak'

Bakan Zeybekci, AB ile ekonomik anlamda ortaklık kurmanın büyük önem taşıdığını anlatarak, 'AB ile ekonomik ortaklık kurabilen bir Türkiye'nin dünyada diğer ekonomilerle sağlayacağı çok başka avantajlar olacak. Biz bu anlamda baktığımızda Türkiye'nin 2030 vadesinde çok büyük kazançla çıkacağını görüyoruz.' dedi.

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi noktasında 2017 sonunda önemli bir noktaya gelmek niyetinde olduklarını belirten Zeybekci, 'Bitirmek de diyebiliriz ama önemli bir noktaya gelmek istiyoruz. Bu çok yoğun bir süreç olacak. 2017'de maksimum 2018'de tamamlamamız gerekiyor çünkü dünyada Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması gibi bazı süreçler çok hızlı ilerliyor.' diye konuştu.

Zeybekci, sürecin Ekonomi Bakanlığının koordinasyonunda ilerleyeceğini, bundan sonra da özel sektörle diyalog halinde olacaklarını söyledi.

- Tarımda 'koruma politikası' değişiyor

Bu noktada en riskli alanın tarım olduğuna işaret eden Zeybekci, şunları kaydetti:

'Türkiye'nin tüm alanlarda rekabet etmek gibi bir sürdürülebilirliği yok. Avantajlı olduğumuz alanlar var, o alanlarda hızlı bir şekilde gelişeceğiz. Örneğin yaş sebze-meyve, tahılda, turunçgillerde, tavukçuluk sektöründe avantajlı oluruz ama et sektöründe dezavantajlı oluruz. Türkiye olarak bugüne kadar tarımda korumacı bir politika izledik, yüksek gümrük vergileri ile koruduk. Evet çiftçimiz, tarım yine korunacaktır ama AB nasıl yapıyorsa biz de öyle koruyacağız. Artık halkımız tarımda, tarımsal ürünlerde hem kalite hem fiyat olarak AB standartlarında bir fiyat ve kalite ortamında tüketime gidecek. Yani fiyatlar düşecek. Biz tarımı ve çiftçimizi aynı şekilde korumaya devam edeceğiz ama bu sefer yüksek duvarlarla, gümrük vergileriyle koruma değil, AB'nin yaptığı gibi bütçe imkan ve kaynakları ile koruyacağız. Destekler yoluyla koruyacağız.' değerlendirmelerinde bulundu.

Bir soru üzerine Zeybekci, süreç içerisinde tarım ürünlerinin üretiminden vazgeçme, alan daraltma gibi uygulamaların söz konusu olmayacağının altını çizerek, 'AB'ye girdiğimiz zaman pancar, süt üretimi veya bazı şeylerde kısıtlamaya gitme gibi bir durum asla söz konusu değil.' dedi.
Kaynak: AA