Yıldırım, Kadın Girişimcilerle Bir Araya Geldi

Başbakan Yıldırım: (1) 'Kadınlarımız, sosyal hayatta, siyasette, en çok da ekonomik alanda geçmişe göre daha fazla rol alıyor, daha fazla sorumluluk alıyor. Bugün, bu salonda bulunan 150'ye yakın kadın girişimcimiz, Türkiye ekonomisine 3 milyar dolar civarında katkı sağlıyor. Bu önemli bir şey. Yeterli mi? Yeterli değil. O konuda hemfikiriz. Daha fazlası mümkün' 'Maastricht Kriterlerini, Avrupa Birliği birer birer yok ederken Türkiye bugüne kadar bu Maastricht Kriterleri'nin hiç altına düşmedi. Son yaşadığımız haftalarda dahi düşmedik ama buna rağmen bizim ülke risk katsayımız birçok ülkeden daha yüksek. Sebebi ne? Bölgesel sorunlar, bölgesel krizler'

Başbakan Binali Yıldırım, kadınların, sosyal hayatta, siyasette ve en çok da ekonomik alanda geçmişe göre daha fazla rol ve sorumluluk aldıklarını söyledi.

Yıldırım, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde kadın girişimcilerle bir araya geldi.

Başbakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, toplantının hayırlı ve yol gösterici olmasını dileyerek, şunları kaydetti:

'Her zaman bir sözümüz vardır, güzel bir söz; 'Kadının elinin değdiği her işte bereket vardır, zarafet vardır.' Hamdolsun ülkemiz büyüdükçe, sorunlarımız çözüldükçe kadınlarımız, sizler, ekonomik hayata daha çok katılıyorsunuz, Türkiye'nin refahına daha fazla katkı sağlıyorsunuz, daha çok değer üretiyorsunuz. Sizinle ülkemiz daha da güçleniyor, daha da itibarı artıyor.'

Kadın elinin, kadın yüreğinin artık her alanda belirleyici bir noktaya ulaşmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Yıldırım, 'Kadınlarımız, sosyal hayatta, siyasette, en çok da ekonomik alanda geçmişe göre daha fazla rol alıyor, daha fazla sorumluluk alıyor. Bugün, bu salonda bulunan 150'ye yakın kadın girişimcimiz, Türkiye ekonomisine 3 milyar dolar civarında bir katkı sağlıyorlar. Bu önemli bir şey. Yeterli mi? Yeterli değil. O konuda hemfikiriz. Daha fazlası mümkün. Buna imkanımız da var, potansiyelimiz de var. Yapmamız gerekenleri zaten konuşacağız.' diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, kadın girişimcilere toplantıya gösterdikleri ilgi dolayısıyla teşekkür etti.

Geçen 14 yıl içinde ekonomide, sosyal hayatta, kültürel hayatta, siyasette birçok değişiklikler yaşandığını anımsatan Yıldırım, '14 yılın tamamında da AK Parti hükümetleri olarak bizler iş başındaydık, görevdeydik. Dolayısıyla bu 14 yılın her dönemindeki sorumluluk bize ait. Bir kısmını sahiplenip, bir kısmını kabul etmemek bize yakışmaz. Ne olduysa 2002'den bugüne kadar bunun tamamı bizim dönemimizde oldu. Bunun sorumluluğu da bize ait.' ifadesini kullandı.

Türkiye ekonomisinin 2003-2015 yılları arasında ortalama yüzde 5,9 büyüdüğünü kaydeden Yıldırım, bir başka deyişle milli gelirin 3'e katlandığını, '1 Türkiye'nin 3 olduğunu', Türkiye'nin, dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yerini aldığını söyledi.

Göreve geldikleri 2002'de kişi başı gelir 3 bin 600 dolar civarındayken 2015 sonu itibarıyla bunun 11 bin doların üzerine çıktığını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

'Şimdi diyeceksiniz ki ne oldu? 'Türk parası değer kaybediyor, birdenbire nasıl arttı bu milli gelir?' Ona da bir teknik açıklama ihtiyacı var. Milli gelir hesaplamaları bugüne kadar 1998 baz alınarak yapılıyordu. Geçtiğimiz haftalardan itibaren, diğer ülkelerin milli gelir hesaplamalarına da uyum sağlaması amacıyla 2009'u baz aldık. Yani 1998'in Türkiye'si ile 2009'un Türkiye'si aynı değil. Dolayısıyla 2009'u baz aldık. Bir fark daha var, 1998 baz alındığında 99 için, 2000 için, 2015 hepsinde 1998 baz olarak kalıyordu. Bu yeni hesaplama yönteminde 2009 baz alınıyor ama 2010 hesaplanırken 2009 ile 2010 arasındaki değişimi de dikkate alıyoruz. Yani her yıl baz aldığımız yıl, bir sonraki yılla eşitlenmiş hale geliyor. Hareketli bir hesaplama şekli. Şu anda yapılan, TÜİK'in yaptığı hesaplama şekli, tamamen dünyanın, Avrupa'nın yaptığı hesaplama şekliyle aynı.'

- 'Finans sektörümüz, Avrupa'dan, dünyadan daha iyi durumda'

Bu süre içinde Türkiye'nin, ihracatta da ciddi atılım yaptığını kaydeden Yıldırım, 'Dört kata varan ihracatta bir atılım gerçekleştirdik. Ayrıca Türkiye'nin kalkınması, büyümesi için devletin öncelikle yapması gereken işler vardı. Altyapı yatırımları... Altyapı yatırımlarında Türkiye, bu dönemde dünyayla kıyasladığımız zaman müthiş derecede bir gelişme gösterdi. Bunu yollarda görüyoruz, bunu havacılıkta görüyoruz, demiryollarında görüyoruz ve iletişimde görüyoruz.' dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin dünyadaki gidişatın tam tersine, kriz zamanları yatırımları artırdığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Ülkemizdeki kriz algısının özellikle 2008-2009'da çok düşük düzeyde kalması, Cumhurbaşkanımızın tabiriyle o dönemki küresel krizin Türkiye'yi teğet geçmesinin altındaki sebep; kamu yatırımlarının azaltılması yerine daha da artırılması yönündeki kararlılığımızdır. Daha sonra biz bu uygulamayı yaptık, G20 toplantılarında bu konu konuşuldu. 'Biz yanlış yaptık, küresel krizde yatırımları durdurma değil, artırmalıydık...' O dönemlerde ben Ulaştırma Bakanıydım. 4 bin şantiyede bizim Türkiye'de müthiş bir çalışma vardı. Şimdi yurt içinde insanlar sağa sola gidiyor, geziyorsunuz, işiniz icabı, seyahat ediyorsunuz... Çalışmaları görünce sizin kriz algısına yönelik fikriniz de değişiyor. Zaten ekonomi başlı başına yarı yarıya algıdır, diğer yarısı da ekonomik gerçekliklerden oluşur. Bugün bizim yaşadığımız da odur. Bizim ekonomimizin, bizim göstergelerimizin yetersizliği değildir, algı problemimiz var. Bu gerçeği kabul etmemiz lazım. Halbuki finans sektörümüz olarak, Avrupa'dan, dünyadan daha iyi durumdayız. Sermaye yeterlilik oranından tutun, bankalarımızın sağlam yapısına varıncaya kadar... Maastricht Kriterlerini, Avrupa Birliği birer birer yok ederken Türkiye bugüne kadar bu Maastricht Kriterleri'nin hiç altına düşmedi. Son yaşadığımız haftalarda dahi düşmedik ama buna rağmen bizim ülke risk katsayımız birçok ülkeden daha yüksek. Sebebi ne? Bölgesel sorunlar, bölgesel krizler. Bizim güneyimizde savaş var. Değerli hanımefendiler, Suriye'de, Irak'ta 6 yılı aşan bir savaş var. 2 dünya savaşı gördü dünya, ikisi de 3 yılı geçmedi. 6 yıldır burada savaş var. Bu savaşın komşusu da biziz. Bunu görmemiz lazım.'

(Sürecek)
Kaynak: AA