Kütahya'da '15 Temmuz Sonrası Türkiye Konferansı'

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Orakoğlu: '(FETÖ'nün darbe girişimi) Bunlar 40 yıldan beri 15 Temmuz kalkışmasına hazırlanıyorlardı. Masonik şifrelemeyle bu darbe süreci Türkiye'de en az 7 bin kişi tarafından biliniyordu. Neden bizim haberimiz olmadı? Çünkü bunlar gizli servis'

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, 'Bunlar 40 yıldan beri 15 Temmuz kalkışmasına hazırlanıyorlardı. Masonik şifrelemeyle bu darbe süreci Türkiye'de en az 7 bin kişi tarafından biliniyordu. Neden bizim haberimiz olmadı? Çünkü bunlar gizli servis.' dedi.

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde belediye tarafından Belediye Kültür Sarayı'nda düzenlenen '15 Temmuz Sonrası Türkiye' başlıklı konferansta konuşan Orakoğlu, 15 Temmuz'da halkın darbecilere karşı Çanakkale ruhuyla direndiğini söyledi.

FETÖ'nün darbeden ziyade Türkiye'nin işgal ve istila edilmesine kalkıştığını vurgulayan Orakoğlu, şöyle devam etti:

'Ülkemizin işgal ve istila edilmesine yönelik bir tehditle karşı karşıya kaldık. Ben o gece İskenderun'daydım ve orada darbeci, subay kılığına girmiş bir terörist yakalandı. Türkiye'yi işgal etmek için küresel güç olan ABD ve İngiltere tarafından hazırlanmış 50-60 bin kişilik terörist ordusu Kobani'de bekliyordu. Girişim başarılı olsaydı teröristlerin bir kısmı Hatay ve İskenderun'u işgal edecekti, bir kısmı da FETÖ'cülerin gasbettiği uçak ve helikopterlerle metropollere taşınacak ve büyük bir iç savaş çıkarılacaktı.'

Orakoğlu, darbe girişiminin, Türkiye'nin Suriye ve Irak gibi karıştırılması adına yapılan büyük bir operasyon olduğunu dile getirdi.

Türkiye'yi hedef alan saldırıların 15 Temmuz'dan sonra da sürdüğünü anlatan Orakoğlu, 'Bunlar 40 yıldan beri 15 Temmuz kalkışmasına hazırlanıyorlardı. Masonik şifrelemeyle bu darbe süreci Türkiye'de en az 7 bin kişi tarafından biliniyordu. Neden bizim haberimiz olmadı? Çünkü bunlar gizli servis. Gizli servislerin kontrolü altında eğitilmiş insanlar. Zannetmeyin ki bunlar alnı secdeye değen insanlar. Kesinlikle değil.' ifadelerini kullandı.

- Terör saldırılarında kullanılan patlayıcılar

Bülent Orakoğlu, Türkiye'de yaşanan son terör saldırılarında kullanılan paylayıcıların, bu olayların arkasında kimlerin olduğunu ele verdiğini belirtti.

Son dönemde İstanbul ve Kayseri'deki bombalı saldırılara değinen Orakoğlu, şunları kaydetti:

'İstanbul Maçka ve Kayseri'de hatta DEAŞ'ın yaptığı söylenen Atatürk Havalimanı'ndaki bombalı terör saldırılarında kullanılan malzemeler bunları ele verdi. Geçmişte bir sürü bombalı saldırı oluyordu ama hangi ülkenin yaptırdığı belli olmuyordu. Türkiye'yi sıkıntıya sokan bu üç terör saldırısında TNT, RDX dediğimiz plastik patlayıcılar kullanıldı. Bunlar fabrikasyon patlayıcılar. Bir de 'pent' dediğimiz özel bir sistemle terörist faaliyetler için yapılmış saniyede 8 bin metre hızla etrafa hızla dağılan patlayıcı. Siz bunu birtakım bilyelerle güçlendirirseniz korkunç bir öldürücü silah haline gelen patlayıcılar. Bu patlayıcı maddeler NATO envanterine kayıtlı.'

- 'Yazıcıoğlu'nun ölüm fermanını Gülen vermiştir'

Orakoğlu, BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesi sonucu ölümünün suikast olduğu iddiasında bulundu.

Yazıcıoğlu'na FETÖ tarafından suikast yapıldığını savunan Orakoğlu, 'Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüm fermanını Gülen vermiştir. Yazıcıoğlu ile oturup kalkan biriydim. Muhsin beyin helikopterinin düştüğü yerin 28 kilometre ilerisinde F4 ve F16'lar eğitim uçuşu yapıyordu. Bu uçakların helikopteri görmemeleri mümkün değil çünkü bunların türbülans alanına giriyor. Helikopteri türbülansın düşürdüğünü düşünüyorum. 15 Temmuz kalkışmasında, Türk Hava Kuvvetlerindeki bu F16 ve F4'leri kullanan pilotların birçoğunun FETÖ'cü olduğu ortaya çıktı.' diye konuştu.

Orakoğlu, Yazıcıoğlu'nun bulunduğu helikopterin düşmesinden 160 dakika sonra olay yerine başka iki helikopterin geldiğini ve içindeki kişilerin düşen helikopterin karakutusunu aldığını iddia etti.

Olay yerine helikopterle gelen kişilerden birinin FETÖ üyesi olmadığını ve onun, yaşananlarla ilgili görüntülerin olduğu kaseti dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e vermesinin ardından Devlet Denetleme Kurulunun devreye girdiğini söyleyen Orakoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'Olayla ilgili görülen mahkemenin duruşmasına izin alıp katıldım. Yazıcıoğlu davasındaki iki sanıktan biri binbaşı, diğeri astsubaydı. Bunlardan biri 15 Temmuz kalkışmasında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı Marmaris'te öldürmeye giden ekibin içindeydi. Mahkeme sanıklara soruyor; 'Bu karakutuyu neden aldınız?' Binbaşı cevap vermiyor, astsubay cevaplıyor; 'Hatıra olsun diye aldım' diyor. Önemli bir lider öldürülmüş ve mahkeme bu olaya bir şey demiyor ama ben itiraz edecek oldum, askeri mahkeme olduğu için sesimi çıkartamadım. Muhsin Yazıcıoğlu'nun çok ciddi bir cinayete kurban gittiği belli.'
Kaynak: AA