Libya'daki 'Suheyrat Anlaşması'na İlişkin Tartışmalar

BM Libya Özel Temsilcisi Kobler: 'Anlaşmanın kendi içinde bir düzenleme mekanizması bulunuyor ancak bunlardan önce anayasa ilanının anlaşmaya eklenmesi gerekir' Anlaşmaya katılan heyet üyelerinden Kumati: 'İlk maddenin dördüncü fıkrası, konseyin parlamentodan güvenoyu almasından itibaren görev süresinin bir yıl olmasını öngörüyor. Bu nedenle resmi görev süresi henüz başlamadı'

MUTEZ EL MECBERİ - Libya'daki krizin çözüme ulaşması çerçevesinde 17 Aralık 2015'te Suheyrat'ta imzalanan Libya Siyasi Anlaşması'nın görev süresine ilişkin ülkedeki siyasiler arasında ve uluslararası toplumun bazı kesimlerinde fikir ayrılıkları olduğu belirtiliyor.

Libya'nın farklı bölgelerinde yaşanan çatışmaların ardından ülkedeki barış çabalarını, başladığı noktaya geriletecek yeni bir meşruiyet krizinin baş gösterdiği ifade ediliyor. Ancak bu krizin halihazırda otorite için çatışan taraflar arasında değil, bu taraflar arasındaki sorunlara çözüm hedefiyle inşa edilen sistemde ortaya çıktığı kaydediliyor.

Bu yeni kriz kapsamında, ülkedeki bazı kesimler, Suheyrat Anlaşması'na göre kurulan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi'nin 17 Aralık tarihiyle belirlenen bir yıllık görev süresini doldurduğunu savunurken, diğerleri de anlaşmanın başlangıç tarihinin anayasanın ilanıyla başlayacağını dolayısıyla konseyin görev süresinin henüz başlamadığını öne sürüyor.

Tobruk'a bağlı Temsilciler Meclisi (TM), Suheyrat Anlaşması'nın öngördüğü şekliyle anayasanın ilanının anlaşmaya dahil edilmesi amacıyla yapılacak oylama için bir senedir bir araya gelemedi. Bazı milletvekilleri, oylamaya katılım için anlaşma metnindeki maddelerin bir kısmında değişiklik yapılmasını talep etti. Bunlar arasında, Genel Kurmay Başkanının tayini gibi bazı önemli yetkilerin TM yerine Başkanlık Konseyine verilmesini öngören 8'inci madde yer alıyor.

BM Libya Özel Temsilcisi Martin Kobler, Başkanlık Konseyi'nin görev süresinin bittiğini savunanların ikna edilmesi çerçevesinde, üzerinde düzenleme yapılması reddedilen son anlaşma taslağının yeniden değerlendirilebileceğine işaret ederek, 'Başkanlık Konseyi'nin yapısı, Suheyrat Anlaşması'nın dördüncü taslağının yeniden gözden geçirilmesi, tüm bunlar, Libyalıların kendi vereceği karardır. Anlaşmanın kendi içinde bir düzenleme mekanizması bulunuyor ancak bunlardan önce anayasa ilanının anlaşmaya eklenmesi gerekir.' ifadelerini kullandı.

Kobler, ayrıca hükümet tarafından henüz güven oyu verilmemesi ve anayasal düzenlemenin yapılmaması nedeniyle Başkanlık Konseyinin görev süresinin 17 Aralık'ta bitmeyeceğini açıkladı.

Şubat 2011'den sonra anayasanın hazırlanması için tesis edilen Kurucu Meclis üyesi avukat Dav el-Mansuri, 'Başkanlık Konseyi'nin bir yıllık görev süresi Kobler'in dediği gibi henüz başlamadı ise konseyin bu süre zarfında verdiği yaklaşık 600 kararın meşruiyeti, büyükelçilerin tanınması, devlet bütçesindeki tasarruflar, gizli ve açık yapılan anlaşmaların yanı sıra uluslararası konferanslarda konseyin ülkeyi temsili tartışılmalı.' dedi.

- Konseyin güvenoyu alamaması

Anlaşmaya katılan heyet üyelerinden Cuma el-Kumati ise Siyasi Konseyin görev süresinin Suheyrat'ta imzalanan anlaşmaya göre henüz başlamadığı için bitmediğini belirterek, 'İlk maddenin dördüncü fıkrası, konseyin parlamentodan güvenoyu almasından itibaren görev süresinin bir yıl olmasını öngörüyor. Bu nedenle resmi görev süresi henüz başlamadı.' diye konuştu.

Siyasi anlaşmanın ilk maddesinin dördüncü fıkrasında, UMH'nin görev süresinin, Tobruk meclisinin güvenoyu vermesinden itibaren bir yıl olması ve görev süresinin kendiliğinden sadece bir yıl uzatılabileceği ifade ediliyor. Her durumda, hükümetin görev süresinin, Libya anayasasına göre yürütme organının oluşturulmasından hemen sonra ya da belirlenen sürenin sona ermesiyle bitmesi gerektiği belirtiliyor.

- Başkanlık Konseyinin görev süresine ilişkin tartışma

İsmini vermek istemeyen Libyalı bir askeri uzman, anlaşmanın ve dolayısıyla Başkanlık Konseyinin görev süresine ilişkin iki görüşün olduğunu belirterek, 'Bir taraf Kobler'in açıklamasına binaen konseyin görev süresi olan bir senenin, parlamentonun UMH'yi tanımasıyla başlayacağını belirtiyor. Ülkenin batısında etkin olan Halife Hafter ve Tobruk hükümetini temsil eden görüşe göre ise anlaşmanın imzalanmasından bu yana bir senenin geçtiği ve süresinin bittiğini iddia ediyor.' dedi.

Suheyrat Anlaşmasının pratikte hala geçerliliğini koruduğuna işaret eden askeri uzman, uluslararası toplum, Rusya ve Arap Birliği'nin UMH'yi tanıdığını dile getirdi.

Askeri uzman, Suheyrat anlaşmasının Libyalılar arasındaki uzlaşıyı sağlamakta başarısız olduğu fikrinin de imkan dahilinde olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:

'Suheyrat Anlaşması ülkedeki anayasa sorununa çözüm getirdi. Uluslararası toplum Abdullah es-Sini liderliğinde kurulan ve ülkenin doğu kesiminde kontrolün elinde bulunduğu geçici hükümeti tanıdı. Ancak ülkenin üçte bir nüfusunun yaşadığı batı kesimin kontrolü geçici hükümeti tanımadı.'

- Yeni bir anayasa boşluğu tehlikesi

Suheyrat Anlaşması'nın sona ermesiyle yeni bir anayasa boşluğunun ortaya çıkacağı konusunda uyaran askeri uzman, anlaşma süresinin uzatılabilmesi için yeni bir seçimin yapılabileceğine dikkati çekti.

Uzman, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in Suheyrat Anlaşmasını aksattığını öne sürerek, çok sayıda milletvekilinin UMH hükümeti lehine oy kullanmasına rağmen bu vekiller görevlerini yerine getirmekten uzaklaştırıldığını belirtti.

Libya'da BM öncülüğünde başlatılan barış görüşmeleri sonucu Trablus ve Tobruk merkezli iki hükümet 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde Libya Siyasi Anlaşması'nı imzalamıştı. Anlaşma gereğince Fayiz es-Sirac önderliğinde kurulan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Tobruk Meclisi tarafından veto edilmiş ve güvenoyu alamamıştı.

Kaynak: AA