Bakan Akdağ'a Yazdığı Mektup Hayatını Değiştirdi

Obezite ve bunun getirdiği hastalıklarla mücadele eden 190 kilogram ağırlığındaki Tülay Önder, mektup yazdığı Sağlık Bakanı Akdağ'ın talimatı üzerine tetkik ve tahlilleri yapılarak gerçekleştirilen tüp mide ameliyatının ardından sağlığına kavuşacağı günlerin hayalini kuruyor Tülay Önder: 'Hedefim, 70 kilogram olmak. Üzerime olacak bir kıyafet bulamıyorum. Bunlardan çok sıkıldım. Hedefim, zayıfladığım zaman inşallah bu kıyafetlerimi bir araya toplayıp yakmak' 'Evde kırılmayan ne yatak, ne koltuk kaldı. Yatağımız kırıldı. Gittik tahtadan yaptırdık. Şimdi çekyatlarımız kırık dökük. İnşallah zayıflarsam artık bunlar sorun olmayacak. İnşallah tüm hastalıklarım da gidecek'

HATİCE ŞENSES - Hayatı boyunca obezite ve bunun getirdiği çeşitli hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalan 190 kilogram ağırlığındaki Tülay Önder'in hayatı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a yazdığı mektupla değişti.

Amasya'da ikamet eden evli ve bir çocuk annesi 38 yaşındaki Önder, yıllardır uyguladığı diyetlerden istediği sonucu alamayınca son umut olarak çareyi Bakan Akdağ'a mektup yazmakta buldu.

Önder, Bakan Akdağ'a yazdığı mektubunda kiloları nedeniyle çeşitli zorluklar yaşadığını, yürüyemediğini, hatta 13 yaşındaki oğlunu okula dahi götüremediğini anlattı.

Bu duruma kayıtsız kalmayan Bakan Akdağ'ın, Amasya İl Sağlık Müdürlüğüne hastanın tedavisine hemen başlanması için talimat vermesinin ardından Önder'in ve 13 yaşında 103 kiloya ulaşan oğlunun tüm tetkik ve tahlilleri yapıldı.

İncelemelerin ardından tüp mide ameliyatı yapılmasına karar verilen Önder, İstanbul'a getirildi.

Erdem Hastanesi Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Kliniğinde Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Avlanmış ve ekibi tarafından kontrolleri tamamlanan ve geçen hafta ameliyatı gerçekleştirilen Önder, sağlığına kavuşacağı günlerin hayalini kuruyor.

- 'Hiç topuklu kundura giyemedim'

Tülay Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir arkadaşının evinde okutulan mevlitte, 70 yaşındaki bir kadının zayıf olmasının da verdiği etkiyle rahat hareket ettiğini gördüğünü, bunun üzerine de kilolarından kurtulmak için harekete geçmesi gerektiğinin farkına vardığını söyledi.

Önder, eşiyle yaptığı istişarenin ardından Sağlık Bakanı Akdağ'a ulaşmaya karar verdiklerini, bunun üzerine de yaşadığı sorunlara ilişkin her şeyi anlattığı bir mektup yazdığını dile getirdi.

Mektuptan hemen sonra Amasya İl Sağlık Müdürü Ertosun ve ekibinin, kendisini evinde ziyaret ettiğini aktaran Önder, 'Müdür Bey, 'Sağlık Bakanımız bizi aradı. 'Amasya'da böyle bir hastanız varmış, hemen gidin onu alın ve gerekli tüm tetkikleri yapın.' dedi.' ifadelerini kullandı.

Önder, daha sonra hem oğlunun hem de kendi tetkiklerinin yapıldığını, bunun üzerine de Op. Dr. Ömer Avlanmış'ın ameliyatı üstendiğine dair kendisine bilgi geldiğini kaydetti.

Şu anda bir sorun yaşamadığını söyleyen Önder, şöyle devam etti:

'Hedefim, 70 kilogram olmak. Hiç topuklu kundura giyemedim. Ayak ayak üstüne atıp oturamadım. Etek giyiyorum önü yere değiyor, arkası yukarı çıkıyor. Elbise giyiyorum olmuyor. Üzerime olacak bir kıyafet bulamıyorum. Bunlardan çok sıkıldım. Hedefim zayıfladığım zaman inşallah bu kıyafetlerimi bir araya toplayıp yakmak. Evde kırılmayan ne yatak, ne koltuk kaldı. Adamcağız bize her sene bir koltuk, bir yatak alıyor. Yatağımız kırıldı. Gittik tahtadan yaptırdık. Şimdi çekyatlarımız dökük kırık. İnşallah zayıflarsam artık bunlar sorun olmayacak. İnşallah tüm hastalıklarım da gidecek. Allah devletimizden razı olsun. Hastane personelinin de hepsinin güler yüzü, hizmeti beni evimde gibi hissettirdi. Ayrıca devletimiz oğluma da sahip çıktı. Onun için de gereken her şey yapılıyor.'

- 'Hedefimiz hastamızın bir yılın sonunda 80 kilogram vermesi'

Önder'in ameliyatını gerçekleştiren Op. Dr. Ömer Avlanmış da ciddi metabolik sendromunun yanı sıra vücut kitle indeksi çok yüksek olan ve süper morbid obez sınıfına giren hastanın, aynı zamanda da diyabet, hipertansiyon, eklem rahatsızlıkları, uyku apnesi gibi obezitenin getirdiği birçok sağlık sorununun bulunduğunu anlattı.

Avlanmış, Önder'in yapılan kontrollerinde tüp mide ameliyatına uygun olduğunun tespit edildiğini ve laparoskopik yöntemle mide küçültme operasyonunun başarılı şekilde gerçekleştirildiğini kaydetti.

Hastanın bu sayede iştah merkezinin alındığını aktaran Avlanmış, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Hastamız gayet iyi. Herhangi bir komplikasyon yaşamadık. 6 günde bile hastamız yaklaşık 9 kilogram verdi. 'Sağlıklı yaşam için startı verdi' diyoruz. Bu hastalarda ilk bir yıl fazla kilolarının yüzde 60'ını vermesini bekleriz. Tülay Hanım'da da bu beklentimiz mevcut. Henüz yaşı çok genç. Ek hastalıkları yeni başlamış. Hastamız azimli, kurallara uyacağını düşünüyoruz. Diyet programına, spor ve egzersizlerine uyacağını düşünüyoruz. Obezite cerrahi sonrası en önemli nokta, uzun dönem hasta takiplerini aksatmadan yapmak. Biz de ekip olarak bunu çok iyi yapıyoruz. Hastamızın uzun dönem takipleri sonucunda bir yıl sonra yaklaşık 100 kilogram civarına inmesini düşünüyoruz. Daha sonra da bir 6 ay daha kilo verimi olacak. Hedefimiz hastamızda 80'li, 70'li kilolara ulaşmak.'

- 'Obezite cerrahisi tıpta bir devrimdir'

Avlanmış, hastaların durumlarına, özelliklerine göre hangi cerrahi müdahalenin yapılacağına karar verildiğini aktararak, obezitenin çağın sorunu olduğunu, ancak çaresiz, çözümsüz bir hastalık olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.

Ömer Avlanmış, 'Obezite cerrahisini ben tıpta aynı aşının, antibiyotiklerin bulunması gibi, bir devrim olarak nitelendiriyorum.' dedi.

Hastaların obeziteye mahkum olmaması gerektiğinin altını çizen Avlanmış, 'Kriterleri uygun hastaların mutlaka ve mutlaka cerrahi tedavi seçeneklerini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyorum. Tabii ki riskleri olan bir tedavi yöntemidir fakat doğru merkez ve ekiple yapıldığında obezitenin hastada oluşturduğu riskin onda birinden daha az bir risk var. Obezite cerrahisi uzun bir süreç. Biz hastalarda en az 3-3,5 yıl boyunca gerekli aralıklarla kontrollerini yapıyoruz. Hastaların en çok dikkat etmesi gereken noktalardan birisi, ameliyatı uygulayan ekiple temasını kaybetmemesi lazım. Bu iş bir takım işidir. Aynı zamanda hastanın ameliyat sonrası verilen diyete, egzersizlere uyması lazım. 'Ameliyat oldum, kilo vereceğim' demeden, belirlenen tüm kurallara uyması lazım.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA