Ankara'da Denizlerin Geleceği Tartışıldı

ANKARA – Ankara’da, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından yürütülen ‘Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme İşi’ kapsamında ‘1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu’ düzenlendi.

Çevre Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Erol Arcaklıoğlu ve çok sayıda akademisyenin katıldığı sempozyumla Karadeniz, Marmara Denizi, Boğazlar, Akdeniz ve Ege Denizi olmak üzere tüm denizlerde meydana gelen kirlilik ve etkileri ile biyolojik kalite durumunun izlenerek ulusal deniz ve kıyı yönetimi politikalarının ve stratejilerinin belirlenmesi, gözden geçirilmesi ve alınan önlemlerin etkilerinin takibine altlık oluşturulması amaçlanıyor. Sempozyumda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Ceylan, temel amaçlarının ekonomik gelişmelere engel olmadan çevre değerlerini korumak olduğunu belirterek, “Çevreyi gelecek nesillere karşı bir sorumluluk bilinciyle ele almakta ve bir emanet olarak görmekteyiz” dedi.

Çevresel, ekonomik ve sosyal etkenleri bütüncül bir yaklaşımla ele aldıklarını aktaran Ceylan, “Sürdürülebilir kalkınma anlayışımız ile enerjiden sanayiye, ulaştırmadan tarıma, şehirleşmeden ormancılığa kadar birçok sektörde 2023 yılına yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz“ ifadesini kullandı.

“Dünya ikincisiyiz, hedefimiz dünya birinciliği”

“Bildiğiniz gibi denizler, çok eski zamanlardan beri, insanların en büyük geçim ve besin kaynağı olmuştur. Ülkemiz kıyıları, birçok medeniyetin yanında çok zengin bir biyoçeşitliliğe de ev sahipliği yapmıştır” diyen Ceylan, konuşmasında şunları kaydetti:

Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’i içeren ülkemiz denizleri biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Ülkemizi çevreleyen denizlerin farklı özelliklere sahip olması, içinde bulundurduğu biyolojik çeşitliliğin de farklılaşmasını sağlamıştır. Denizlerimiz; yoğunlaşan kentleşme, turizm faaliyetleri, hızla artan endüstriyel faaliyetler ve deşarjları, deniz taşımacılığı ve iç bölgelerden yüzeysel sularla taşınan evsel ve endüstriyel kirlilik gibi nedenlerle kirlenmeye maruz kalmaktadır. Ülkemizde büyük bir zenginlik olan deniz ve kıyılarımızın araştırılması, etkin yönetimi, denizlerimizin korunması ve kirliliğinin önlenmesi ve buna yönelik politikaların geliştirilmesine önem vermekteyiz. Temiz denizlerimizin bir göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısı 2002 yılında 151 iken, 2016 yılında 444‘e ulaşmıştır. Dünya ikincisiyiz, hedefimiz dünya birinciliği.”
Kaynak: İHA