'Gizli Güzellik' 23 Aralık'ta Vizyona Girecek
Yönetmenliğini David Frankel'in üstlendiği 'Gizli Güzellik', 23 Aralık'ta sinemaseverlerle buluşacak.
Filmin Kanyon AVM'de gerçekleşen basın gösteriminin ardından AA muhabirine değerlendirmede bulunan sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, Gizli Güzellik'in, iyi vakit geçirten bir film olduğunu belirterek, 'Amerikalılar, Noel dönemleri için tipik filmler yaparlar. Bu da tipik bir Noel filmi. İyi duygular, aile, çocuğun önemi, sevgi ve sevgisiz hayat. Son derece naif ve son derece çocuksu bir film.' dedi.
Dorsay, filmde mistik ögelerin yanı sıra aile kavramının ön plana çıkarıldığına işaret ederek, filmde, çekimlerle bir New York güzellemesi sunulduğunu dile getirdi.
- 'Sinema tekniğinin hakkı verilmiş'
Film Arası Dergisi ile Yeni Şafak Gazetesinin sinema yazarı Suat Köçer, filmin görüntü yönetmenliğini başarılı bulduğunu aktararak, 'Sıradan hayatın içinden olan anlar çok estetik şekilde perdeye aktarılmış. Bu anlamda sinema tekniğinin hakkı verilmiş.' diye konuştu.
Oyunculuk performanslarını da başarılı bulduğunu dile getiren Köçer, şöyle devam etti:
'Helen Mirren başta olmak üzere filmde güçlü oyunculuklar görüyoruz. Ancak başarılar bunlarla sınırlı. Film, meselesini anlatmakta ciddi sıkıntılar çekiyor. Kararsızlık belirgin biçimde öne çıkıyor. Diyaloglarda geçen mevzular seyircide karşılık bulmuyor. Zaman, sevgi ve ölüm kavramları, insanların birbirine hissettiği birtakım duygulara dikkat çekilmeye çalışılmış. Ancak bu kavramlarla bir düşünce ya da duygu yapısı oluşturulamamış. Bu kavramlar ve bu iyi oyuncularla çok daha başarılı bir iş çıkarılabilirdi.'
Köçer, filmde gerçeklikle uyuşmayan pek çok sahne olduğu yönünde eleştiride bulunarak, 'Yönetmen, meselesini mantık çerçevesine doğru biçimde oturtamamış. Filmde, bu yönüyle doğallıktan uzak, yapay bir atmosfer oluşturulmuş.' değerlendirmesinde bulundu.
- Film hakkında
Senaristliğini Allan Loeb'in üstlendiği filmin başrollerini Will Smith, Kate Winslet, Keira Knightley, Edward Norton ve Helen Mirren paylaşıyor.
Dram türündeki Amerikan yapımı filmin konusu özetle şöyle:
'Başarılı reklamcı Howard Inlet, kızını kaybettiği günden sonra hayata küsmüştür. İş arkadaşlarının onu yeniden hayata alıştırma çabaları boşa gitmektedir. Sonunda Howard iyice içine kapanarak evrene mektuplar yazmaya başlar, sevgiye, zamana ve ölüme. Bunu öğrenen arkadaşları, Howard'ı yeniden hayata döndürmek için iyi düşünülmüş bir plan yapar. Bu 3 soyut kavram, ete kemiğe bürünmüş bir şekilde karşısına çıkacak, Howard'a hayatla ilgili yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışacaklardır.'
Kaynak: AA
Dorsay, filmde mistik ögelerin yanı sıra aile kavramının ön plana çıkarıldığına işaret ederek, filmde, çekimlerle bir New York güzellemesi sunulduğunu dile getirdi.
- 'Sinema tekniğinin hakkı verilmiş'
Film Arası Dergisi ile Yeni Şafak Gazetesinin sinema yazarı Suat Köçer, filmin görüntü yönetmenliğini başarılı bulduğunu aktararak, 'Sıradan hayatın içinden olan anlar çok estetik şekilde perdeye aktarılmış. Bu anlamda sinema tekniğinin hakkı verilmiş.' diye konuştu.
Oyunculuk performanslarını da başarılı bulduğunu dile getiren Köçer, şöyle devam etti:
'Helen Mirren başta olmak üzere filmde güçlü oyunculuklar görüyoruz. Ancak başarılar bunlarla sınırlı. Film, meselesini anlatmakta ciddi sıkıntılar çekiyor. Kararsızlık belirgin biçimde öne çıkıyor. Diyaloglarda geçen mevzular seyircide karşılık bulmuyor. Zaman, sevgi ve ölüm kavramları, insanların birbirine hissettiği birtakım duygulara dikkat çekilmeye çalışılmış. Ancak bu kavramlarla bir düşünce ya da duygu yapısı oluşturulamamış. Bu kavramlar ve bu iyi oyuncularla çok daha başarılı bir iş çıkarılabilirdi.'
Köçer, filmde gerçeklikle uyuşmayan pek çok sahne olduğu yönünde eleştiride bulunarak, 'Yönetmen, meselesini mantık çerçevesine doğru biçimde oturtamamış. Filmde, bu yönüyle doğallıktan uzak, yapay bir atmosfer oluşturulmuş.' değerlendirmesinde bulundu.
- Film hakkında
Senaristliğini Allan Loeb'in üstlendiği filmin başrollerini Will Smith, Kate Winslet, Keira Knightley, Edward Norton ve Helen Mirren paylaşıyor.
Dram türündeki Amerikan yapımı filmin konusu özetle şöyle:
'Başarılı reklamcı Howard Inlet, kızını kaybettiği günden sonra hayata küsmüştür. İş arkadaşlarının onu yeniden hayata alıştırma çabaları boşa gitmektedir. Sonunda Howard iyice içine kapanarak evrene mektuplar yazmaya başlar, sevgiye, zamana ve ölüme. Bunu öğrenen arkadaşları, Howard'ı yeniden hayata döndürmek için iyi düşünülmüş bir plan yapar. Bu 3 soyut kavram, ete kemiğe bürünmüş bir şekilde karşısına çıkacak, Howard'a hayatla ilgili yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışacaklardır.'