Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması (4)

'Hem içerideki artan ırkçılığın önlenmesi, hem Avrupa'nın içine kapanma sürecinin bir şekilde tersine çevrilmesi, hem de göçmen meselesiyle çözemeyecekleri seviyede karşılaşmaktan kaçınmak için Avrupalı liderlerin 1516 Aralık'taki toplantıda, Türkiye'ye karşı Avrupa Parlamentosu'nun takındığı tavrı takınmayacakları kanaatindeyim' '(Ekonomik aktivitelerin Türk lirası üzerinden yapılması) Mühim olan dolarizasyonu azaltmaktır, Türk parası üzerinde alışverişin yapılmasıdır' 'Mümkün olduğu kadar taşeron konusundan Türkiyeyi kurtaracak adımların atılması ama bunu yaparken de kamunun üzerine yeni bir yükün doğmaması için çeşitli modeller üzerinde çalışmalar yapıldı, Bakanlar Kurulu'nda bunlar sunuldu, bunun sonucunda bir karar verilecek' 'AB eğer ortak ordusunu kuramazsa dağılma sürecine girer. Bugün AB'nin karşılaştığı en temel mesele kendi iç siyasi entegrasyonunu sağlamakta zorlanmasıdır'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Hem içerideki artan ırkçılığın önlenmesi, hem Avrupa'nın içine kapanma sürecinin bir şekilde tersine çevrilmesi, hem de göçmen meselesiyle çözemeyecekleri seviyede karşılaşmaktan kaçınmak için Avrupalı liderlerin 15-16 Aralık'taki toplantıda, Türkiye'ye karşı Avrupa Parlamentosu'nun takındığı tavrı takınmayacakları kanaatindeyim.' dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, TRT Haber'de canlı yayınlanan özel programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.

Kurtulmuş, ekonomik aktivitelerin Türk lirası üzerinden yapılmasına ilişkin soru üzerine, bu konunun Bakanlar Kurulu toplantısında da gündeme geldiğini söyledi.

Kiralar ve birtakım başka hizmetlerin Türk lirası üzerinden alınması, satılması gibi birçok konuda tedbirlerin artırılabileceğini, bununla ilgili çalışmaların yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

'Niye Türkiye'nin içerisindeki bir mal ve hizmet dolar üzerinden alışverişe konu olsun? Lüzumsuz yere doları özendirmek, doların değerini artırmakla ilgili bir şeydir, bunlar gündeme getirilebilir. Az önce Twitter'dan bakarken, bu sene hac ve umrenin döviz üzerinden değil de Türk lirası üzerinden yapılmasıyla ilgili birtakım talepler, hatta çok ileriye de çıkmış bu talepleri teşvik edenler. Bu konuşulabilir, Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda bir çalışma yapabilir, örnek olsun diye söylüyorum, burada iki tane temel girdisi var, hac ve umre hizmetlerinde. Birisi Türk Hava Yolları uçak biletlerinin döviz üzerinden verilmesi, ikincisi de oradaki kiralar, bunlarla ilgili çalışmalar yapılır. Eğer bunlarda belli bir düzenleme olursa biz de bunları niye döviz üzerinden alalım? Bunlar tabii ki Türk parası üzerinden yapılabilir. Bu çalışmayı Diyanet İşleri Başkanlığımız yapabilir.'

Türksat'ın uydu kiralarında da benzer bir uygulamanın yapılabileceğine değinen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Özellikle Anadolu medyasıyla ilgili olarak, Türksat'ın uydu kiraları da döviz üzerinden değil de belli bir yerde döviz fikslenir, ona göre Türk lirasına çevrilir. Zaten zar zor ayakta duran, hizmetlerini zar zor yürütmekte olan Anadolu medyası da bundan istifade eder. Bu şu anda aklıma gelen iki hizmet alanı, bunun gibi kamunun da dövizle iş yapmış olduğu, hizmet ya da mal satmış olduğu alanlar var, bunlar da Türk parasına çevrilebilir, bunların çalışmalarını yapmak lazım, ne kadar mümkün olur ne kadar olmaz. Burada mühim olan dolarizasyonu azaltmaktır, Türk parası üzerinde alış verişin yapılmasıdır.'

Kurtulmuş, karşılıklı ticaretlerin de ülkelerin kendi para birimi üzerinden yapılabileceğini belirtti.

- 'Kamuda taşeronlaşmanın hiç olmaması gerekir'

'İstihdam politikası önümüzdeki süreçte ne olacak?' sorusuna ise Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

'Taşeron meselesinde belli bir noktaya gelindi, ana çerçevesi çizildi. Bununla ilgili adımlar atılacak. Taşeronlaşma emeğin bir şekilde istismarı meselesidir, hele hele kamuda taşeronlaşmanın hiç olmaması gerekir. Yıllar içerisindeki yanlış uygulamalar sonucunda buraya gelinmiş. Bunun düzeltilmesi lazım. Mümkün olduğu kadar taşeron konusundan Türkiyeyi kurtaracak adımların atılması ama bunu yaparken de kamunun üzerine yeni bir yükün doğmaması için çeşitli modeller üzerinde çalışmalar yapıldı, Bakanlar Kurulu'nda bunlar sunuldu, bunun sonucunda bir karar verilecek.'

Kurtulmuş, Türkiye'de istihdam deyince akla sadece kamu istihdamının gelmemesi, özel sektörün de istihdam sağlayabilecek kapasiteye ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin ortalama yüzde 5 büyümesi için her yıl yaklaşık 700 bin yeni istihdam oluşturması gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, 'Bu Türkiye için önemli bir zorluktur, çok ciddi bir şekilde istihdam da oluşturuluyor, yolumuza devam ediyoruz.' ifadesini kullandı.

'Mevcut ekonomik gelişmeler, enflasyon ve büyüme gibi hayati rakamlarını etkileyecek mi?' sorusuna Kurtulmuş, 'Bu kadar badireye rağmen hala enflasyon beklediğimiz sınırların içerisinde kaldı, biraz yüksek ama ümit edebiliriz ki aşağıya gidebilir. Aynı şekilde faizde de beklentinin çok üstünde bir değişiklik olmamıştır, orta vadede büyük oranda bir değişiklik olmayacak. Bizim esas meselemiz büyümedir, yüzde 5'i tutturmak mecburiyetindeyiz.' cevabını verdi.

- 'AB çok açık bir yol ayrımında'

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkiler ve 15-16 Aralık'ta yapılacak Liderler Zirvesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

'AB hukuk sistemini kurdu, para birimini oluşturdu, parlamentosunu kurdu, bir devlet olma, ortak bir Avrupa devleti olma konusundaki adımların önemli bir kısmını yaptı ama ortak bir ordu kuramadı.' diyen Kurtulmuş, 'AB eğer ortak ordusunu kuramazsa dağılma sürecine girer. Bugün AB'nin karşılaştığı en temel mesele kendi iç siyasi entegrasyonunu sağlamakta zorlanmasıdır.' dedi.

AB'nin Türkiye'ye karşı hep iki yüzlü, çifte standartlı tavırlar sergilediğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'AB çok açık bir yol ayrımında, bunu asla siyasi bir tehdit için söylemiyoruz, yanlış anlamasınlar. AB artan bu ırkçılık, İslamofobi, yabancı düşmanlığının somut hale indirgenmiş şekli bazı siyasetçiler nezdinde Türkiye düşmanlığıdır, o Türkiye düşmanlığının içerisinde de Erdoğan düşmanlığıdır. Bu aslında sadece Türkiye, Erdoğan'a karşı bir siyasi operasyon değil, Avrupa'nın iç konsolidasyonunu ortadan kaldıran bir siyasi operasyondur. Avrupalıların önce buna dikkat etmesi lazım.'

AB ile Türkiye arasında 64'üncü hükümet ile başlayan süreçte, çok açık devam eden iki anlaşmadan oluşan bir süreç bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, 'Biz göçmenlerin Avrupa'ya geçişini engelleyeceğiz, bunun karşılığında da AB Türk vatandaşlarına vize serbestisi tanıyacak. Üzerimize düşen sorumlukların tamamına yakını yerine getirdik ama ondan sonra öyle bir noktaya geldi ki 'Terörle Mücadele Yasası'nı gözden geçirin.' Birtakım mazeretler ortaya konulmaya çalışıldı. Bir kere bu çifte standardı bırakmak lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'yıl sonuna kadar bekleriz' dediği o.' değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, 'Hem içerideki artan ırkçılığın önlenmesi, hem Avrupa'nın içinde kapanma sürecinin bir şekilde tersine çevrilmesi, hem de göçmen meselesiyle çözemeyecekleri seviyede karşılaşmaktan kaçınmak için Avrupalı liderlerin 15-16 Aralık'taki toplantıda, Türkiye'ye karşı Avrupa Parlamentosu'nun takındığı tavrı takınmayacakları kanaatindeyim.' ifadesini kullandı.

Kıbrıs müzakerelerine ilişkin ise Kurtulmuş, 'Yıl sonuna kadar bitmesini arzu ediyorduk ama öyle görünüyor ki önümüzdeki yıla kalacak. Biz bu görüşmelerin olumlu sonuçlanmasından ümitliyiz. Türkiye, iki toplumlu, eşit iki halkın olduğu bir federasyon fikrinden ve orada Türkiye'nin garantör bir devlet olarak varlığından vazgeçmeyecektir.' dedi.

(Bitti)

Kaynak: AA