FETÖ'nün Darbe Girişimine İlişkin Ankara'da İkinci İddianame (5)

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin ikinci iddianamesinde 64 şüphelinin ifadesine yer verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin ikinci iddianamesinde, 64 zanlının ifadelerine yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin ikinci iddianameyi tamamlayarak Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

Astsubay Ömer Halisdemir'in de şehit edildiği Gölbaşı'nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığındaki eylemlere ilişkin iddianamede 64 şüphelinin ifadelerine yer verildi.

Buna göre, darbe girişiminde bulunulan gece Özel Kuvvetler Komutanlığında nizamiye nöbetçisi olduğunu belirten zanlılardan Ahmet Aslan, akşam üzeri gelen ART ekibinin 'Olağanüstü bir durum var, karargahın bombalanma ihtimali var, biz komutayı devir aldık, siz çekilin.' demesi üzerine çekildiklerini belirtti.

Kışla nöbetçi subayının da müdahalede bulunmadığını, hiçbir şeyden haberleri olmadığını, devir alan grubun mevzi aldıklarını belirten Aslan, 32. No'lu Taburun olay yerine teçhizatlı geldiklerini, onlarla hareket ettiklerini, ellerinde bir liste olduğunu, buradan adam alacaklarını söylediklerini ve kesinlikle ateş etmediğini belirtti.

Yaklaşık 20 kişilik taburun ateş ettiğini, yaralıların ve şehitlerin kimler tarafından vurulduğunu görmediğini vurgulayan Aslan, hiç kimseden darbe talimatı almadığını, FETÖ ile herhangi bir ilgisinin olmadığını savundu.

Sanıklardan Bekir Kurt 11 Temmuz'da FETÖ üyesi Nesimi adlı kişinin kendisini arayarak buluşmak istediğini söylemesi üzerine söz konusu kişiyle görüştüğünü ifade etti.

Nesimi adlı kişinin 'Bir subay gelip yardım isterse yardımcı ol.' dediğini aktaran Kurt, cemaat evlerindeki sohbetlere gittiğini itiraf etti.

Keçiören ilçesi Şefkat Mahallesi'nde bulunan cemaat evine 10 aydır gittiğini, yaklaşık bir yıldır Özel Kuvvetler Komutanlığında çalıştığını bildiren Kurt, bundan önce Cizre'de 172. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcılığında görev yaptığını orada da düzenli cemaat evine gittiğini kaydetti.

Darbe teşebbüsünde bulunulan gece Özel Kuvvetler Komutanlığında mesaide olduğuna işaret eden Kurt, ancak darbe girişimi eylemlerine katılmadığını öne sürdü.

Zanlı Bilal Tosun ise cep telefonunu, özel numaradan sesini de kendisini de bilmediği birinin arayıp 'Engin Kaya Teğmenin talimatlarına uy.' dediğine dikkati çekti.

Özel Kuvvetler Komutanlığına gittiğinde Engin Kaya'nın yanına gelerek 'akşam baskın olacağını ve koruma görevlerinin bulunduğunu' söylediğini ifade eden Tosun, akşam Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde Kaya ile buluştukları ve tim komutanı Sezgin Güney'in evine gittiklerini belirtti.

Evde 4 kişinin de bulunduğuna dikkati çeken Tosun, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına gittiklerini, hücum yeleği, başlık ve silah alarak oradan Gölbaşı'na geçtiklerini, nöbetçi amir Sezgin Üsteğmen ile irtibata geçerek 'Nizamiyeyi tutun kimseyi içeri almayın.' diye emir verdiğini bildirdi.

Nizamiyede beklerken içeri girmek isteyenlerin zorlamaları artınca havaya ateş açtığını vurgulayan Tosun, FETÖ ile bağlantısı olmadığını iddia etti.

- 'Zekai paşa, 'hala komutan benim' dedi'

Özel Kuvvetler Komutanlığında görev yapan Muzaffer Han ise MEBS şubeden Gökmen Ata isimli astsubayın özel kuvvetler komutanının değiştiğini, yeni özel kuvvetler komutanının Semih Terzi olduğunu söylediğini bildirdi.

Han, 'Komutanlık içindeki hareket merkezinde Albay Ümit Bak, Yarbay Mehmet Ali ile Cevdet astsubay da vardı. O sırada dışarıdan telefon geldi. Telefonu Cevdet Astsubay açtı. Telefonda Zekai paşa 'hala komutan benim' dedi. Ümit Bak Albay ise 'Emir var elimizde, Genelkurmaydan geldi' dedi.' ifadelerini kullandı.

Astsubay Turgay Usanmaz da yeni Özel Kuvvetler Komutanının Semih Terzi olduğunun söylendiğini, onun emrine göre hareket etmeleri gerektiğinin bildirildiğini kaydetti.

- 'Halisdemir ateş açtı'

Semih Terzi'nin helikopterle geleceğinin bildirilmesi üzerine karşılamak için piste indiklerini anlatan Usanmaz, 2 helikopterin indiğini, birisinde silahlı tabur personeli diğerinde ise Semih Terzi ile refakat eden birkaç personelin bulunduğunu aktardı.

Usanmaz, 'Karşılama yapıldı, makama geçerken orada pusu kuran Ömer Halisdemir isimli astsubay ateş açtı. Semih Terzi'ye refakat eden silahlı personel karşılık verdi ve 'öldürdük' dediler. Ömer Halisdemir'in yaralandığını fark ettik. Semih Terzi'nin sağ göğsünde ve sol yan taraf kaburgalarında iki mermi izi bulunuyordu.' ifadelerine yer verdi.

Terzi'nin ne şekilde atandığını bilmediklerine dikkati çeken Usanmaz, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını ileri sürdü.

Albay Ümit Bak ise 15 Temmuz günü saat 21.30'da Genelkurmay Başkanlığı tarafından Gölbaşı Özel Kuvvetler Komutanlığına darbe talimatına ilişkin faksla mesaj emrinin geldiğini bildirdi.

Genelkurmay Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç imzasıyla gönderilen ikinci mesajda emrinde ise yeni Özel Kuvvetler Komutanı olarak Tuğgeneral Semih Terzi'nin görevlendirildiğinin belirtildiğini anlatan Bak, 'Üçüncü mesajda tam hatırlamamakla beraber, yazının altında 'Yurtta Sulh Komitesi Başkanı' imzalı ad belirtilip belirtilmediğini tam olarak hatırlamıyorum.' ifadelerini kullandı.

Bak, 15 Temmuz'da Genelkurmay Karargahında Tümgeneral Zekai Aksakallı ve Albay Fırat Çelik ile 'terörle mücadele toplantısına' katıldıkları ve toplantının saat 19.40 civarında bittiğini belirtti.

Albay Fırat Çelik ile Özel Kuvvetler Komutanlığına döndüklerini aktaran Bak, 'Tümgeneral Zekai Aksakallı evine gidecekti. Bu durumu bildiğim için kendisini Özel Kuvvetler Vardiye amiri Mehmet Ali Çelik'e aratarak bilgi vermesini söyledim. Vardiye amiri cevaben Tümgeneral Aksakallı'nın gerekli tedbirlerin alınmasını söylediğini aktardığını, Aksakallı'nın nöbetçi amiri arayarak ayrıca içeriye sadece Tuğgeneral Semih Terzi'nin alınmasını, başka hiçbir generalin alınmamasını söylediğini aktardı.' şeklindeki görüşlerini paylaştı.

Telefonla aradığı Terzi'nin 'Ben oraya geliyorum, kışlanın emniyetini sağla ve içeriye de ileri gelen komutanlardan kimseyi almayın, gerekirse gerekini yapın.' dediğini anlatan Bak, Aksakallı'nın kendisini birliğin telefonundan arayarak nizamiye gelecek olan Okul Komutanı Albay Ömer Faruk Bozdemir ve Kurmay Başkanı Kurmay Albay Erdinç Kocayanak'ın içeriye almasını emrettiğini, bunun üzerine ona ikinci gelen mesajı okuyarak kendisinin görevden alındığını söylediğini kaydetti.

Aksakallı'nın gelen emirlerin hepsinin geçersiz olduğunu bildirdiğini vurgulayan Bak, nöbetçi amiri, vardiye amiri ile durum değerlendirmesi yaparak Genelkurmaydan gelen 3 yazılı emri uygulamaya karar verdiklerini dile getirdi.

Terzi'nin, Özel Kuvvet Komutanlığına geldiğinde karşılandığına dikkati çeken Bak, Ömer Halisdemir tarafından tabancayla vurulan Terzi'nin yaralandığını kaydetti.

Halisdemir'in ise Terzi'nin koruma ekibi tarafından vurulduğunu ifade eden Bak, Terzi'nin yere düşmesi üzerine personel ile kendisinin ilk tıbbi müdahaleyi yaptığını belirtti.

Aksakallı'nın kendisine 'Sen FETÖ'cülerin emrini dinliyorsun, sen paralelcisin.' dediğini de aktaran Bak, FETÖ ile irtibatının bulunmadığını iddia etti.

(Bitti)

Kaynak: AA