2. Lenfödem Sempozyumu

Hacettepe Üniversitesi Lenfödem Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Borman: 'Lenfödemin erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Erken dönemlerde kol veya bacaklarda rahatsızlık, ağırlık hissi, şişlik hissi, giysilerin veya takıların o tarafta sıkması gibi belirtilerle kendini gösteren lenfödem, erken dönemde tedavi edilmezse etkilenen dokularda bağ dokuda artış, yağ dokuda proliferasyon ile sertleşmelere, şişliklerin artmasına ve ciltte hiperkeratoz ve papillom gibi değişikliklere yol açmaktadır'

Hacettepe Üniversitesi Lenfödem Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Borman, lenfödemin erken tanı ve tedavisi çok önemli olduğunu belirterek 'Erken dönemlerde kol veya bacaklarda rahatsızlık, ağırlık hissi, şişlik hissi, giysilerin veya takıların o tarafta sıkması gibi belirtilerle kendini gösteren lenfödem, erken dönemde tedavi edilmezse etkilenen dokularda bağ dokuda artış, yağ dokuda proliferasyon ile sertleşmelere, şişliklerin artmasına ve ciltte hiperkeratoz ve papillom gibi değişikliklere yol açmaktadır' dedi.

Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezinde, Lenfödem Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen '2. Lenfödem Sempozyumu' başladı.

Sempozyuma ilişkin AA muhabirine bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Lenfödem Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Borman, lenfödemin, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden, dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen dönemlerde etkilenen dokularda kronik inflamasyon ve dokularda sertleşme ile cilt üzerinde değişikliklerin görüldüğü bir durum olduğunu söyledi.

Lenfödemin genellikle kollarda veya bacaklarda şişme ile karakterize olduğunu belirten Borman, yüz, boyun, karın ve genital organlarda da lenfödem gelişebildiğini ifade etti.

Türkiye'de lenfödemin nedenleri arasında en fazla kanser cerrahilerinin bulunduğunu vurgulayan Borman, 'Özelikle meme kanser cerrahileri sonrasında görülebilmektedir. Sadece meme kanseri değil, karın içi organ veya yumurtalık ya da rahim kanserine bağlı ameliyatlardan sonra da gelişebilmektedir.' diye konuştu.

Doğumsal olarak da erken çocukluk veya geç ergenlik dönemlerinde yüz, kol, bacak veya karın gibi bölgelerde de lenfödem görülebileceğini aktaran Borman, şöyle konuştu:

'Kanserli hastalarda erken tanı ve gelişmekte olan tedavi yöntemleri ile sağ kalım oranları ve süreleri artmıştır. Bu süreçte cerrahi tipi, çıkarılan lenf nodu sayısı, kemoterapi, radyoretapi bölgesi ve radyoterapi dozuna da bağlı olarak değişen derecelerde lenfatik sistemin taşıma kapasitesi bozulabilmekte ve lenfödem erken dönemde veya tedaviden yıllar sonra gelişebilmektedir.

Lenfödemin erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Erken dönemlerde kol veya bacaklarda rahatsızlık, ağırlık hissi, şişlik hissi, giysilerin veya takıların o tarafta sıkması gibi belirtilerle kendini gösteren lenfödem erken dönemde tedavi edilmezse etkilenen dokularda bağ dokuda artış, yağ dokuda proliferasyon ile sertleşmelere, şişliklerin artmasına ve ciltte hiperkeratoz ve papillom gibi değişikliklere yol açmaktadır.'

Prof. Dr. Borman, tedavi edilmeyen lenfödem durumlarının selülit erizipel veya lenfanjit gibi enfeksiyonlara yol açıp hastaneye yatmayı gerektiren tıbbi acil durum oluşturabildiğine işaret ederek şunları söyledi:

'Tüm bu durumlar yaşam kalitesini negatif etkileyen fiziksel ve psikolojik sonuçlar doğurur. Ekstremitelerde ağırlık hissi, uyuşukluk, eklem hareket açıklığında kısıtlılıklar, fiziksel olarak kol veya bacak fonksiyonlarında bozulmalar, günlük yaşam aktivitelerinde ve giyinmede zorluklar gelişebilir. Ayrıca vücut imajlarında bozulma yüzünden öz güvende azalma, duygu-durum bozuklukları kliniğe eşlik edebilir. Kozmetik problemlerin yanında psikososyal durum, fonksiyonel durum ve dolayısıyla hastanın tüm yaşam kalitesi etkilenebilir.'

Lenfödem ilerledikçe tedavide başarı oranının da düştüğünü ve komplikasyonların hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabildiğini anlatan Borman, şunları kaydetti:

'Lenfödemde erken tanı ve tedavi hala çözülmesi gereken bir problemdir. Maalesef sadece hastalar arasında değil, bu hastaları medikal veya cerrahi yönden tedavi eden hekimlerin de farkındalığı çok yeterli olmayabilir. Tıp eğitiminde bile çok fazla yer verilmeyen bu konuyla ilgili hem farkındalık, eğitim hem de tanı ve tedavi açısından ülkemizde önemli eksiklikler ve karşılanmayan tedavi ihtiyacı mevcuttur. Bu nedenlerden dolayı hastalar, hem tanı hem de tedavi aşamalarında çok zorluklar yaşamakta ve farklı merkezlerde dolaşarak dertlerine çare aramakta, gerekli olmayan incelemelerle vakit kaybedebilmekte ve uygun tedavilere erişememektedir. Lenfödem konusunda farkındalığı artırmak, prevantif yaklaşımlarla hastalığın ortaya çıkmasını engellemek, hastalara verilecek eğitimlerle komplikasyonları engellemek, lenfödem konusunda tanı ve tedavi imkanlarını geliştirerek bilimsel arenada ve hasta hizmetlerinde Hacettepe Üniversitesi olarak standardizasyon ve farklılık yaratmak amacıyla Hacettepe Üniversitesi Lenfödem Uygulama Araştırma Merkezi kurulmuştur.'

Sempozyumun birincisinin 2015'te Pittsburgh Üniversitesi işbirliğinde düzenlendiğini anımsatan Borman, sempozyumları Lenfödem konusunda farkındalık oluşturmak için düzenlediklerini söyledi.
Kaynak: AA