Emin Işık'a Saygı Gecesi Düzenlendi
Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte Prof. Dr. Mustafa Tahralı, Dr. Metin Eriş ile Sadık Yalsızuçanlar, eğitimciyazar Emin Işık'ı farklı yönleriyle anlattı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) ile bu ay eğitimci ve yazar Emin Işık’a saygı gecesi düzenledi.
Moderatörlüğünü Uğur Canpolat’ın yaptığı ve İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, Prof. Dr. Mustafa Tahralı, Dr. Metin Eriş ve Sadık Yalsızuçanlar konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Tahralı, Emin Işık'tan sadece ilim almadıklarını aynı zamanda edep ve irfan aldıklarını söyleyerek, 'Emin Hocamızla 1973'ten bu güne kadar hep karşılaştık. Kendisi şairdir, hatiptir, fikir adamıdır, eli kalem tutan bir yazardır, sanatkardır ve musikiyle ilgilenir. Türkçesiyle taktir edilen, gittiği meclislerde aranan bir kimse. Emin Işık Hocamız alim zatlardan duyduğu sohbetleri yeni nesle aksettirecek nadir hocalardan biri olmuştur.' dedi.
Bir taşralı olmasına rağmen pek çok mecliste bulunma fırsatı yakaladığını anlatan Tahralı, 'Hocamızın fıkracı bir yanı da vardır. Bunu bazen dinlendirmek için yapar. Bunu çoğu zaman doğrudan anlatamadığı şeyleri anlatmak için kullanır. Bazen bir fikri yumuşatmak için kullanır. Hocamız sohbet yaparken ortamı yumuşatmak, kendini deşarj etmek için fıkralar anlatır.' ifadelerini kullandı.
Emin Işık'ı anlatmanın çok zor olduğunu ifade eden Dr. Metin Eriş ise, şunları söyledi:
'Emin Işık Hocamızın ve bizlerin yetişmesinde Fethi Gemuhluoğlu'nun, Nurettin Topçu Hocamızın emeği vardır. Emin Işık Hocamızla her zaman yolumuz kesişti. Zor zamanlardan geçti. Bugün çok şükür ciddi anlamda ilim öğreniyoruz. Türk İslam'ının ne demek olduğunu bilmeyenlere o anlatmıştır. Bir şey çok önemli, hocamız sadece tasavvuf ehli olmanın yeterli olmayacağını ve bunun yanında ilim ehli de olmanın gerektiğini söyler.'
Eriş, 'Kendisini hep gönlümüzde yaşatmak isteriz. Kabul buyurursa gönüldaş olduğumuzu söylemek isterim. Yabancı dillerin hiçbirinde gönül kelimesi yoktur. Gönül kelimesi bizim ruhi derinliğimizde var. Sevgili Emin Hocamız ruhi derinliğim içerisinde ciddi manada bir gönül dostudur. Onunla gönül gönüle yola revan olabilmiş olmak ne kadar güzel bir mazhariyettir.' şeklinde konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar yaptığı konuşmada, Emin Işık hakkında konuşmanın bir lütuf olduğunu belirterek, 'Hocamız bizi medeniyet kökümüzle buluşturdu. Kendisini yenileyen bir ruha sahip. Sokakları tanıyan, evleri iyi bilen, fikri olarak da bunları dile dökebilen, aynı zamanda da rasyonel bir tarafı olan biridir. Hocam aynı zamanda hal ehli olduğu için sözleri son derece tesirlidir.' dedi.
Işık'ın etrafında insanların kendilerini irfan cemiyetinde hissedebildiğini söyleyen Yalsızuçanlar, Emin Hocanın hayatının Türkiye'nin yakın tarihinin bir parçasını da oluşturduğunu belirtti.
Kaynak: AA
Moderatörlüğünü Uğur Canpolat’ın yaptığı ve İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, Prof. Dr. Mustafa Tahralı, Dr. Metin Eriş ve Sadık Yalsızuçanlar konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Tahralı, Emin Işık'tan sadece ilim almadıklarını aynı zamanda edep ve irfan aldıklarını söyleyerek, 'Emin Hocamızla 1973'ten bu güne kadar hep karşılaştık. Kendisi şairdir, hatiptir, fikir adamıdır, eli kalem tutan bir yazardır, sanatkardır ve musikiyle ilgilenir. Türkçesiyle taktir edilen, gittiği meclislerde aranan bir kimse. Emin Işık Hocamız alim zatlardan duyduğu sohbetleri yeni nesle aksettirecek nadir hocalardan biri olmuştur.' dedi.
Bir taşralı olmasına rağmen pek çok mecliste bulunma fırsatı yakaladığını anlatan Tahralı, 'Hocamızın fıkracı bir yanı da vardır. Bunu bazen dinlendirmek için yapar. Bunu çoğu zaman doğrudan anlatamadığı şeyleri anlatmak için kullanır. Bazen bir fikri yumuşatmak için kullanır. Hocamız sohbet yaparken ortamı yumuşatmak, kendini deşarj etmek için fıkralar anlatır.' ifadelerini kullandı.
Emin Işık'ı anlatmanın çok zor olduğunu ifade eden Dr. Metin Eriş ise, şunları söyledi:
'Emin Işık Hocamızın ve bizlerin yetişmesinde Fethi Gemuhluoğlu'nun, Nurettin Topçu Hocamızın emeği vardır. Emin Işık Hocamızla her zaman yolumuz kesişti. Zor zamanlardan geçti. Bugün çok şükür ciddi anlamda ilim öğreniyoruz. Türk İslam'ının ne demek olduğunu bilmeyenlere o anlatmıştır. Bir şey çok önemli, hocamız sadece tasavvuf ehli olmanın yeterli olmayacağını ve bunun yanında ilim ehli de olmanın gerektiğini söyler.'
Eriş, 'Kendisini hep gönlümüzde yaşatmak isteriz. Kabul buyurursa gönüldaş olduğumuzu söylemek isterim. Yabancı dillerin hiçbirinde gönül kelimesi yoktur. Gönül kelimesi bizim ruhi derinliğimizde var. Sevgili Emin Hocamız ruhi derinliğim içerisinde ciddi manada bir gönül dostudur. Onunla gönül gönüle yola revan olabilmiş olmak ne kadar güzel bir mazhariyettir.' şeklinde konuştu.
Sadık Yalsızuçanlar yaptığı konuşmada, Emin Işık hakkında konuşmanın bir lütuf olduğunu belirterek, 'Hocamız bizi medeniyet kökümüzle buluşturdu. Kendisini yenileyen bir ruha sahip. Sokakları tanıyan, evleri iyi bilen, fikri olarak da bunları dile dökebilen, aynı zamanda da rasyonel bir tarafı olan biridir. Hocam aynı zamanda hal ehli olduğu için sözleri son derece tesirlidir.' dedi.
Işık'ın etrafında insanların kendilerini irfan cemiyetinde hissedebildiğini söyleyen Yalsızuçanlar, Emin Hocanın hayatının Türkiye'nin yakın tarihinin bir parçasını da oluşturduğunu belirtti.