Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş (2)

'Türkiye, şu anda terörle mücadele etmiyor, terörle boğuşuyor, savaş ediyor. Bu savaşta Türkiye'yi herkesin elinde ne bilgi varsa desteklemesi lazım. Hiç kimsenin sahadaki bu örgütlere şu ya da bu şekilde tırnak içinde söylüyorum, 'Siyasi nedenlerle sempati duyarak destek olmaması lazım.' 'Terörle mücadelede açık bir iki yüzlülük var. Yani 'Şu terör örgütü iyi, şu kötü. Şu örgüte destek olalım.' DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini iddia ettikleri PYD örgütünün ellerindeki silahların önemli kısmı, bizim müttefik olduğumuz bazı ülkelerden gidiyor'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Türkiye, şu anda terörle mücadele etmiyor. Terörle boğuşuyor, savaş ediyor. Bu savaşta Türkiye'yi herkesin elinde ne bilgi varsa desteklemesi lazım. Hiç kimsenin sahadaki bu örgütlere şu ya da bu şekilde tırnak içinde söylüyorum, 'Siyasi nedenlerle sempati duyarak destek olmaması lazım.' dedi.

Kurtulmuş CNN Türk'te katıldığı 'Hafta Sonu' programında, İstanbul'daki terör saldırısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin İsrail, Rusya ve Amerika ile istihbarat anlamındaki iş birliği konusundaki soruya Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

'Bir kere şunu çok net söyleyelim. Biz, bu saydığınız ve saymadığınız bütün ülkelerden gelen istihbaratı bizimle ilgili gelen istihbaratı değerlendiriyoruz. Hatta öyle ki onları ilgilendiren istihbaratı da kendilerine bildiriyoruz. Brüksel'deki saldırıyı hatırlayın. O saldırıdan evvel şöyle muhtemel bir saldırı olabileceği şeklinde bilgiler Türk tarafından oraya iletilmişti. Biz bu anlamda, bize gelen bilgi, falanca grup onları bulup yurt dışına gönderiyoruz, deport ediyoruz. İşte ya da ilgili ülkelere onları teslim ediyoruz. Ya da herhangi bir bilgi varsa o bilgiyi de paylaşmaya gayret ediyoruz.'

Bu anlamda Türkiye'nin samimi olarak, gelen istihbaratı hangi ülkeye karşı olursa olsun, bu bilgileri paylaştığını aktaran Kurtulmuş, burada herkesin samimi olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Türkiye, şu anda terörle mücadele etmiyor, terörle boğuşuyor, savaş ediyor. Bu savaşta Türkiye'yi herkesin elinde ne bilgi varsa desteklemesi lazım. Hiç kimsenin sahadaki bu örgütlere şu ya da bu şekilde tırnak içinde söylüyorum, 'Siyasi nedenlerle sempati duyarak destek olmaması lazım.' Bu kadar net söylüyorum. Dolayısıyla herkes kendi tutumunu gözden geçirmek durumunda.'

- 'Terörle mücadelede iki yüzlülük var'

'AB Türkiye'nin tam üye olmak istediği bir yer. Amerika, Batı ittifakındaki önemli müttefikimiz. NATO içinde bu ülkelerin bu gruptaki ülkelerin birden fazlasının PKK ile bir şekilde, bir ilişkisinin olduğuna dair... Kimisinin silah sattığı açık veya örtülü kanallardan, kimisinin siyasi destek niteliği taşıyacak ifadeler kullandığı, sergiler açılması vesaire... Türkiye gerçekten bu ülkelerin müttefiki ise yıllarca NATO'nun gereklerini yerine getirdik. Neden yanında değiller. Türkiye'nin bölünmesi, parçalanması ve istikrarsızlığa sürüklenmesinin Batı ittifakı bakımından ne anlamı olabilir ki?' şeklindeki soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Terörle mücadelede açık bir iki yüzlülük var. Yani 'Şu terör örgütü iyi, şu kötü. Şu örgüte destek olalım.' DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini iddia ettikleri PYD örgütünün, ellerindeki silahların önemli kısmını bizim müttefik olduğumuz bazı ülkelerden gidiyor. Seri numaralarıyla vesaire bunları hepsi ortaya konuluyor. Söylendiği zaman mazeret, 'Bu Türkiye'ye karşı değil. Bu DEAŞ'a karşı verilen mücadelenin bir gereğidir.' deniliyor. Ama onlara verdiğiniz silahlar bir müddet sonra içeride PKK'nın elinde çıkıyor. PKK'nın eylemlerinde ortaya konuluyor. Dünkü patlayıcı gibi, bunlar herhalde Çarşamba pazarında satılan mallar değil. Bunları birileri getiriyor ve bu adamlara veriyor. Dolayısıyla bu tür bombaların ve silahların, son derece gelişmiş silahların herhalde çarşıda, pazarda terör örgütleri tarafından elde edildiğini söylemek insanlarla dalga geçmek olur.'

Kurtulmuş, ortada açık bir şekilde bu örgütlere verilen desteklerin olduğunu belirterek, en kısa zamanda bu durumun gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Bazı ülkelerden kınama mesajları yayımlanacağı ön görüsünde bulunan Kurtulmuş, bunların en üst düzeyde olmasının Türk halkıyla dayanışmanın göstergesi olacağını kaydetti.

Kurtulmuş, yapılacak üst düzey kınamalarda lafları eğmeden-bükmeden söylenmesinin önemine işaret ederek, iş birliği beklediklerini ifade etti.

Türkiye'ye düşman örgütlerin belli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, 'Bunların seçeresi de bellidir. Kimler oldukları da bellidir. Bu örgütlere karşı verilecek mücadelede Türkiye'yi kimsenin yalnız bırakmaması lazım. Bu örgütlere lojistik destek sağlamamaları lazım.' dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Avrupa'da PKK'nın çadır kurması gibi olayları anımsatarak, bunların dostane bir ilişkinin göstergesi olamayacağını vurguladı.

- 'Bizimle dayanışma içinde olsunlar'

Bütün bunlarda herkesin empati yapması gerektiğini belirten Kurtulmuş, şu değerlendirmerlerde bulundu:

'Bizim milletimizin dün akşamdan beri yaşadığı acıyı bir düşünsünler. Senelerdir terörden çektiklerimizi görsünler. Kına gecesinde patlatılan bombalarda hayatını kaybeden onlarca insanımızın acısını bir hissetsinler. Allah muhafaza, bir saat önce ve yarım saat önce olsaydı dünkü patlama belki sayı binlerle ifade edilecek bir sayı olacaktı. Kendi başlarına gelseydi ne hissederlerse aynı şekilde bizimle de dayanışma içinde olsunlar. Aynı şekilde bizim düşmanımız olan bu terör örgütlerine lojistik, siyasi, istihbari ve birtakım silah destekleri vermesinler. Bunu açık bir şekilde ifade etmek isterim.'

Kurtulmuş, istihbarat paylaşımı konusunda Türkiye'nin beklentisinin samimiyet ve açıklık olduğunu aktararak, iş birliğinin önemine dikkati çekti.

- Irak ve Suriye'deki istikrarsızlık

Irak ve Suriye'deki istikrarsızlığın Türkiye'nin güvenliğine yönelik olumsuz etkilerini de değerlendiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

'Bugün Türkiye'nin karşılaşmış olduğu terör meselesinin bu kadar artması... Türkiye'nin ötesinde dünyanın karşılaştığı bu küresel terör meselesi, bununla birlikte küresel illegal göçmenler meselesi... Aslında bölgede yaşanan tablonun bir sonucudur. Bu çerçeveden baktığınız zaman DEAŞ'ın da sebep değil sonuç olduğunu görmek lazım. Terörde ve illegal göçmenler meselesinde bunlar da bir sonuçtur. Bu sonuçları doğuran sebepler ortadan kaldırılmalıdır. Suriye ve Irak'taki bu siyasi türbülans, bunları ortaya çıkarıyor. Diğer nedenlerle birlikte ele alınarak çözülmesi lazım. Bunları birkaç ana başlıkta toplamak lazım. İşgaller ve askeri müdahaleler... Örnek olsun diye söylüyorum; Afganistan'ın önce Ruslar ardından Amerikalılar tarafından işgali olmasaydı El-Kaide diye bir örgüt ortaya çıkmazdı. O örgütü ortaya çıkaran, siyasi ve kültürel atmosfer doğmazdı. Her askeri müdahale yanlıştır. Siz kimsiniz de başkasının toprağını işgal ediyorsunuz.'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Donald Trump'ın askeri müdahaleleri eleştiren sözlerinin hatırlatılması üzerine de 'Sayın Obama da ilk yıllarında bunu söylüyordu ama bunu yapamadı. İnşallah Trump bunu yapabilme imkanını bulur. Dünya barışına katkı sunacak bir davranış olur. Irak'ın işgali ve arkasından başlayan süreç ve siyasi türbülans bugün de DEAŞ diye bir örgütü karşımıza çıkardı.' dedi.

(Sürecek)
Kaynak: AA