BBP Genel Başkan Yardımcısı Çayır Açıklaması
'(Anayasa değişikliği teklifi) Bu halk isterse başkanlık da gelir. Referandumdan, halka sormaktan korkmamak lazım. Netice itibarıyla referanduma gidecek, halk karar verecek. Herkes çıkar, orada kendi tezini halka anlatır ve halk neye karar verirse, hakemliği nasıl zuhur ederse hepimizin ona boyun eğmesi gerekir' 'İlke itibarıyla başkanlığa karşı değiliz. İster adı 'cumhurbaşkanlığı' ister 'güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı' olsun, sadece içinin demokrasiyle, özgürlüklerle, hukukla doldurulması gerektiğini, kuvvetler ayrılığının mutlaka sağlanması gerektiğini ifade ediyoruz'
FATİH ÇAKMAK - BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, anayasa değişikliği teklifiyle ilgili, 'Bu halk isterse başkanlık da gelir. Referandumdan, halka sormaktan korkmamak lazım. Netice itibarıyla referanduma gidecek, halk karar verecek. Herkes çıkar, orada kendi tezini halka anlatır ve halk neye karar verirse, hakemliği nasıl zuhur ederse, hepimizin ona boyun eğmesi gerekir.' dedi.
Çayır, AA muhabirine, anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sadece kendilerini cumhuriyetin sahibi sananların, 2007 yılında '367 garabeti'ni ileri sürenlerin anayasa değişikliğini zorunlu hale getirdiğini ifade eden Çayır, 'Sonuçta bu hükümet haklı olarak 'Halka gidelim' dedi. Yani 'Madem parlamentoyu tıkadınız, parlamento kendi içinden bir cumhurbaşkanı seçemeyecekse, hala eski Türkiye'nin direnç noktaları devreye giriyorsa, bırakın halka gidelim' dediler ve çok doğru bir şey yapıldı. Halk da 'Evet bundan sonra ben seçeceğim.' dedi ve Sayın Cumhurbaşkanı seçildi.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle yeni bir durumun ortaya çıktığını anlatan Çayır, şöyle devam etti:
'Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile elbette durum farklılaştı, yaşadığımız tartışmanın temelinde o günkü o zihniyetin rolü var. Halk ne derse o olur ve şu an böyle bir durum zuhur etti. Türkiye'nin şartları değişiyor. 1950'lerdeki şartlar diyelim parlamenter sistemi gerektiriyordu. Bugün dünya şartları değişti, sosyo ekonomik şartlar, haritalar değişti, kültürel gelişmeler, teknoloji değişti. Biz hala eski kafalarla, işte 'biz değiştirmeyiz.' Niye değiştiremezsiniz? Evet, bu halk isterse başkanlık da gelir. Referandumdan korkmamak lazım, halka sormaktan korkmamak lazım. Netice itibarıyla referanduma gidecek, halk karar verecek. Herkes çıkar, orada kendi tezini halka anlatır ve halk neye karar verirse, hakemliği nasıl zuhur ederse hepimizin ona boyun eğmesi gerekir.'
- 'Biz işin içeriğine bakmak zorundayız'
BBP Genel Başkan Yardımcısı Çayır, 'Önemli olan şudur; kuvvetler ayrılığı var mı, adalet duygusu işin temeli mi, hukuk üstün tutuluyor mu ve idarede, milleti yönetmede, devleti yönetmede daha verimli, daha rahat olunabiliyor mu?' Mesele budur, bunlara bakmak zorundayız.' ifadesini kullandı.
Çayır, yürütmenin dışarıdan seçilmesinin doğal ve sistemin temelinde bunun bulunduğunu belirterek, yasama ile yürütme ve yargının gerçekten ayrışması gerektiğini, bunun korunmasının herkes için elzem ve faydalı olduğunu kaydetti.
Başkanlık sistemine karşı bazı vatandaşların gereksiz ön yargılarının bulunduğunu, ön yargılarla hareket edilemeyeceğini vurgulayarak, 'Biz işin içeriğine bakmak zorundayız, sistem ne getiriyor, ne götürüyor bunlara bakarak karar verebilirsiniz. Daha içeriğini, muhtevasını bilmeden karşı gelmek saçma ve doğru bulmuyoruz. Yani parlamenter sistem de başkanlık sistemi de tabu değil, Türkiye tartışmalı. Önemli olan milletin mutluluğudur.' diye konuştu.
- 'Millet neredeyse oradayız'
Halktan korkmamak gerektiğini, demokrasinin temel öğesinin halk olduğuna işaret eden Çayır, şunları söyledi:
'Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve temsilde adaleti sağlamak lazım. Şu an parlamentoda temsilde adalet yok. İstikrarı korurken temsilde de adaleti sağlayabilirsek, seçim sistemi daha demokratik hale gelirse hepimiz kazançlı çıkarız.'
Çayır, 'Eğer halk istiyorsa, halkın vereceği her karara her siyasi parti, her siyasi görüş, rahatlıkla razı olmalıdır. Eğer varsa itirazı, çıkıp millete anlatmalıdır.' dedi.
Parti olarak anayasa değişiklik teklifini destekleyip desteklemeyeceklerine ilişkin soru üzerine de Çayır, 'İlke itibarıyla başkanlığa karşı değiliz. İster adı 'cumhurbaşkanlığı' ister 'güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı' olsun veya 'başkanlık' sistemi olabilir, biz karşı değiliz, sadece içinin demokrasiyle, özgürlüklerle, hukukla doldurulması gerektiğini, kuvvetler ayrılığının mutlaka sağlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Milletin hayrına ne varsa, millet neredeyse biz oradayız.' değerlendirmesinde bulundu.
İhtiyaçtan doğan yeni bir sistemden zarar gelmeyeceğini ifade eden Çayır, konuşmasına şöyle devam etti:
'Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu demişti, biz sistem değişikliği gerekliliğini 1993'te söylemiştik, 'Bu elbise bu millete dar geliyor' demiştik. Türkiye şu an bu sistemle devam edemez zaten ama temeli insanın özgürlüğü, insanın kutsallığı olmalı, kurumların değil. İnsan düşüncesi ve inancı temel kabul edilmeli ve herkes için hukuk olmalı.'
Kaynak: AA
Çayır, AA muhabirine, anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sadece kendilerini cumhuriyetin sahibi sananların, 2007 yılında '367 garabeti'ni ileri sürenlerin anayasa değişikliğini zorunlu hale getirdiğini ifade eden Çayır, 'Sonuçta bu hükümet haklı olarak 'Halka gidelim' dedi. Yani 'Madem parlamentoyu tıkadınız, parlamento kendi içinden bir cumhurbaşkanı seçemeyecekse, hala eski Türkiye'nin direnç noktaları devreye giriyorsa, bırakın halka gidelim' dediler ve çok doğru bir şey yapıldı. Halk da 'Evet bundan sonra ben seçeceğim.' dedi ve Sayın Cumhurbaşkanı seçildi.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle yeni bir durumun ortaya çıktığını anlatan Çayır, şöyle devam etti:
'Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile elbette durum farklılaştı, yaşadığımız tartışmanın temelinde o günkü o zihniyetin rolü var. Halk ne derse o olur ve şu an böyle bir durum zuhur etti. Türkiye'nin şartları değişiyor. 1950'lerdeki şartlar diyelim parlamenter sistemi gerektiriyordu. Bugün dünya şartları değişti, sosyo ekonomik şartlar, haritalar değişti, kültürel gelişmeler, teknoloji değişti. Biz hala eski kafalarla, işte 'biz değiştirmeyiz.' Niye değiştiremezsiniz? Evet, bu halk isterse başkanlık da gelir. Referandumdan korkmamak lazım, halka sormaktan korkmamak lazım. Netice itibarıyla referanduma gidecek, halk karar verecek. Herkes çıkar, orada kendi tezini halka anlatır ve halk neye karar verirse, hakemliği nasıl zuhur ederse hepimizin ona boyun eğmesi gerekir.'
- 'Biz işin içeriğine bakmak zorundayız'
BBP Genel Başkan Yardımcısı Çayır, 'Önemli olan şudur; kuvvetler ayrılığı var mı, adalet duygusu işin temeli mi, hukuk üstün tutuluyor mu ve idarede, milleti yönetmede, devleti yönetmede daha verimli, daha rahat olunabiliyor mu?' Mesele budur, bunlara bakmak zorundayız.' ifadesini kullandı.
Çayır, yürütmenin dışarıdan seçilmesinin doğal ve sistemin temelinde bunun bulunduğunu belirterek, yasama ile yürütme ve yargının gerçekten ayrışması gerektiğini, bunun korunmasının herkes için elzem ve faydalı olduğunu kaydetti.
Başkanlık sistemine karşı bazı vatandaşların gereksiz ön yargılarının bulunduğunu, ön yargılarla hareket edilemeyeceğini vurgulayarak, 'Biz işin içeriğine bakmak zorundayız, sistem ne getiriyor, ne götürüyor bunlara bakarak karar verebilirsiniz. Daha içeriğini, muhtevasını bilmeden karşı gelmek saçma ve doğru bulmuyoruz. Yani parlamenter sistem de başkanlık sistemi de tabu değil, Türkiye tartışmalı. Önemli olan milletin mutluluğudur.' diye konuştu.
- 'Millet neredeyse oradayız'
Halktan korkmamak gerektiğini, demokrasinin temel öğesinin halk olduğuna işaret eden Çayır, şunları söyledi:
'Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve temsilde adaleti sağlamak lazım. Şu an parlamentoda temsilde adalet yok. İstikrarı korurken temsilde de adaleti sağlayabilirsek, seçim sistemi daha demokratik hale gelirse hepimiz kazançlı çıkarız.'
Çayır, 'Eğer halk istiyorsa, halkın vereceği her karara her siyasi parti, her siyasi görüş, rahatlıkla razı olmalıdır. Eğer varsa itirazı, çıkıp millete anlatmalıdır.' dedi.
Parti olarak anayasa değişiklik teklifini destekleyip desteklemeyeceklerine ilişkin soru üzerine de Çayır, 'İlke itibarıyla başkanlığa karşı değiliz. İster adı 'cumhurbaşkanlığı' ister 'güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı' olsun veya 'başkanlık' sistemi olabilir, biz karşı değiliz, sadece içinin demokrasiyle, özgürlüklerle, hukukla doldurulması gerektiğini, kuvvetler ayrılığının mutlaka sağlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Milletin hayrına ne varsa, millet neredeyse biz oradayız.' değerlendirmesinde bulundu.
İhtiyaçtan doğan yeni bir sistemden zarar gelmeyeceğini ifade eden Çayır, konuşmasına şöyle devam etti:
'Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu demişti, biz sistem değişikliği gerekliliğini 1993'te söylemiştik, 'Bu elbise bu millete dar geliyor' demiştik. Türkiye şu an bu sistemle devam edemez zaten ama temeli insanın özgürlüğü, insanın kutsallığı olmalı, kurumların değil. İnsan düşüncesi ve inancı temel kabul edilmeli ve herkes için hukuk olmalı.'