7. Boğaziçi Zirvesi

İngiltere merkezli Yenilenebilir Enerji Ortaklığı Kurucu Müdürü Aissa: 'Dünya çapında son yıllarda rüzgar ve güneşte büyük bir gelişme oldu. Rüzgar enerjisi, 2030 yılında bütün enerji ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına sağlayabilecek'

İngiltere merkezli Yenilenebilir Enerji Ortaklığı Kurucu Müdürü Adel Baba Aissa, dünya çapında son yıllarda rüzgar ve güneşte büyük bir gelişme olduğunu belirterek, 'Rüzgar enerjisi, 2030 yılında bütün enerji ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına sağlayabilecek.' dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 'Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi Temalı 7. Boğaziçi Zirvesi'nin son gününde, 'Yenilenebilir Enerji-En İyi Şekilde Faydalanmanın ve Yayılmasına Uyumun Yolları' paneli düzenlendi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) İcra Komitesi Eski Başkanı Mithat Rende'nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, yenilenebilir enerji kaynaklarının son yıllarda kaydettiği gelişme ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın nihai verilerini içeren çeşitli konular ele alındı.

Aissa, burada yaptığı konuşmada, her ülkenin aynı doğal kaynağa sahip olmadığının altını çizerek, 'Güneş enerjisi hızla geliştirilebilir, 9-12 ay içinde bir güneş santrali kurabiliyorsunuz. Ancak rüzgar için en az 2 yıl ölçümler almanız gerekiyor. Jeotermal veya hidro gibi süreçlerde ön çalışmanın en az 3-5 yıl sürmesi lazım.' diye konuştu.

Aissa, son üç yıl içinde güneş ve rüzgar enerjisinde maliyetlerin oldukça düştüğünü vurgulayarak, artık devlet desteği olmaksızın kendi kendilerini idare edebilecek öz yeterlilikleri olduğunu söyledi.

Yenilenebilirlerin geleceğinin çok parlak olduğunu belirten Aissa, 'Dünya çapında son yıllarda rüzgar ve güneşte büyük bir gelişme oldu. Rüzgar enerjisi, 2030 yılında bütün enerji ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına sağlayabilecek. Yenilenebilirler her yere yayılıyor bu da piyasayı etkiliyor.' ifadelerini kullandı.

- Yenilenebilirler risk yatırımı değil

Dünya Enerji Konseyi Onursal Başkan Yardımcısı Dr. Hişam Hatib de yenilenebilirlerin gerçek maliyetinin basında yayınlanan fiyatlardan oldukça farklı olduğunu vurguladı.

Hatib, elektrik sisteminin maliyeti ve ekonomiye katkılarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, sistem maliyetlerinin aktarım maliyetlerini içerdiğini anlattı.

Yenilenebilirlerin risk yatırımı olmadığını belirten Hatib, 'Rüzgar nasılsa esecek, güneş nasılsa parlayacak. Onun için daha az riskli bir yatırım sayılıyor ve ekonomiler daha avantajlı duruma gelebiliyor. Şansları büyük ölçüde depolama koşullarından etkileniyor. Eğer bunlar depolanabilirse, ekonomileri hakikaten ayağa kaldıracaklar. Ancak bu konu hala küçük adımlarla ilerliyor. Çok büyük depolamalar yapılamıyor.' değerlendirmesinde bulundu.

İspanya merkezli Desarollos Hidrojen Enerjisi Geliştirme şirketi üst yöneticisi Francisco Javier Martinez ise en temiz enerji kaynağı konumundaki hidrojenin hafif ve evrende en bol bulunan element olduğunu dile getirdi.

Nakil ve taşımanın çok büyük kirlilik yarattığını ifade eden Martinez, gelecekte gazın hidrojenle yakılması halinde emisyonların yarı yarıya azalacağı öngörüsünü aktardı.
Kaynak: AA