20 Yıldır 'İyilik' Dağıtıyor
Deniz Feneri Derneğinin 1996'da bir televizyon programıyla başlayan yardım serüveni, 20 yıldır devam ediyor Derneğin İletişim Koordinatörü Koçak: 'Deniz Feneri 20 yılda dünyanın 65 ülkesinde faaliyet yapmış ve hala bunların önemli bir kısmında projeleri devam eden bir yardım kuruluşudur' 'Herhangi bir siyasal yapıya hiç yaslanmadı. Herhangi bir siyasi yapının arka bahçesi olmadı. İşini yaptı, sadece insani yardım faaliyeti yaptı'
SİNAN ÖZMÜŞ - Deniz Feneri Derneği İletişim Koordinatörü Recep Koçak, derneğin 20 yılda dünyanın 65 ülkesinde faaliyet yaptığını belirterek, 'Herhangi bir siyasal yapıya hiç yaslanmadı. Herhangi bir siyasi yapının arka bahçesi olmadı. İşini yaptı, sadece insani yardım faaliyeti yaptı.' dedi.
Kanal 7 televizyonunda 1996'da ramazan ayında yayınlanan 'Şehir ve Ramazan' isimli program, ilk adımın atılmasının ardından haftalık olarak 'Deniz Feneri' adıyla yayınlanmaya devam etti.
Aynı süreçte 'Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği' adıyla resmi statüye kavuşarak, yurt içi ve yurt dışında yardım projelerine başlayan 'iyilik hareketi', yardım faaliyetlerini hiç ara vermeden 20 yıldır sürdürüyor.
- 20 yılda 65 ülkeye yardım götürdü
Dernek İletişim Koordinatörü Recep Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Deniz Feneri'nin Türkiye'nin en yaygın, en ücra köşelere kadar yardım ulaştırmış, Türkiye'nin ilk sivil yardım kuruluşu olduğunu belirtti.
Derneğin, kurulduğundan bu yana özel olarak seçmeden bütün bölgelere ve illere yardım ulaştırdığının altını çizen Koçak, 2000'den itibaren de yurt dışı yardımlarının başladığını söyledi.
Koçak, 2000'de Etiyopya'da kıtlık felaketi yaşanması ve insanların açlıktan ölmesi üzerine, ilk yurt dışı çalışmalarını bu ülkeye yaptıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
'2004 yılı, Türkiye'de Dernekler Kanunu'nun değiştiği ve Deniz Feneri gibi kuruluşların yurt dışına çıkışlarının kolaylaştığı önemli bir yıldır. Endonezya ve Pakistan'da meydana gelen büyük felaketler sonrasında çok yüksek miktarlarda yardımlar yaptık. Pakistan'a 10 milyon doların üzerinde, bir o kadar da Endonezya'da yardımlar yapıldı. Buralarda kalıcı konutlar, köprüler, mescitler, sağlık merkezleri ve okullar inşa edildi.'
Deniz Feneri'nin sadece gıda, giyim gibi afet sonrası yardımlar değil kalıcı yardımlara ve projelere imza attığının altını çizen Koçak, '2016 Kasım ayına göre baktığımızda, Deniz Feneri 20 yılda dünyanın 65 ülkesinde faaliyet yapmış ve hala bunların önemli bir kısmında projeleri devam eden bir yardım kuruluşudur.' diye konuştu.
Koçak, Türkiye içinden yapılan yardım taleplerinin hepsini sosyal incelemeden geçirdiklerini ve böylece kişilerin gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığı tespit ettikten sonra, yardımları ulaştırdıklarını anlattı.
- 'Kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya devam ediyor'
Deniz Feneri'nin Türkiye'nin ilk ISO 9001 kalite standart çalışmasını yapmış ve barkod uygulamasına geçmiş bir yardım kuruluşu olduğunu vurgulayan Koçak, şöyle devam etti:
'Bir ara derneğimize karşı bir suikast, bir algı operasyonu yaşandı. Almanya'dan 2007 yılında başlatılmıştı. Alman istihbaratının, derin devletinin içinde olduğu ve şimdi anlıyoruz ki FETÖ terör örgütünün de içinde olduğu bir operasyonmuş, esas hedef orada Türkiye, seçilmiş hükümet, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Onlar vurulmaya, yıpratılmaya çalışıldı. Deniz Feneri programı yıllarca Kanal 7'de yayınlandığı için Kanal 7 televizyonundan yola çıkarak, Deniz Feneri siyasi bir teşekkülmüş gibi sunulmaya çalışıldı. Halbuki bu kuruluş başından beri yüzde 100 sivil bir kuruluştur. Herhangi bir siyasal yapıya hiç yaslanmadı. Herhangi bir siyasi yapının arka bahçesi olmadı. İşini yaptı, sadece insani yardım faaliyeti yaptı. 2012 yılı 9 Nisan tarihinde, Türkiye Deniz Feneri için takipsizlik kararı verildi. Almanya merkezli soruşturmanın dışına çıkarıldı. O günden bu tarafa Deniz Feneri, kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya devam ediyor.'
Koçak, bundan sonra da bağışçıların desteğiyle milyonlarca insana umut ışığı olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, 'Ülkemizdeki ve yurt dışındaki mağdur, mazlum, ihtiyaç sahibi kişilerin sıkıntılarını giderip, problemlerini çözüp, adına yakışır tarafsız, ayrım yapmadan, ihtiyacı olan herkese ışık tutan, yol gösteren anlamındaki bu simgeye uygun faaliyetlerini sürdürecektir.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Kanal 7 televizyonunda 1996'da ramazan ayında yayınlanan 'Şehir ve Ramazan' isimli program, ilk adımın atılmasının ardından haftalık olarak 'Deniz Feneri' adıyla yayınlanmaya devam etti.
Aynı süreçte 'Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği' adıyla resmi statüye kavuşarak, yurt içi ve yurt dışında yardım projelerine başlayan 'iyilik hareketi', yardım faaliyetlerini hiç ara vermeden 20 yıldır sürdürüyor.
- 20 yılda 65 ülkeye yardım götürdü
Dernek İletişim Koordinatörü Recep Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Deniz Feneri'nin Türkiye'nin en yaygın, en ücra köşelere kadar yardım ulaştırmış, Türkiye'nin ilk sivil yardım kuruluşu olduğunu belirtti.
Derneğin, kurulduğundan bu yana özel olarak seçmeden bütün bölgelere ve illere yardım ulaştırdığının altını çizen Koçak, 2000'den itibaren de yurt dışı yardımlarının başladığını söyledi.
Koçak, 2000'de Etiyopya'da kıtlık felaketi yaşanması ve insanların açlıktan ölmesi üzerine, ilk yurt dışı çalışmalarını bu ülkeye yaptıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
'2004 yılı, Türkiye'de Dernekler Kanunu'nun değiştiği ve Deniz Feneri gibi kuruluşların yurt dışına çıkışlarının kolaylaştığı önemli bir yıldır. Endonezya ve Pakistan'da meydana gelen büyük felaketler sonrasında çok yüksek miktarlarda yardımlar yaptık. Pakistan'a 10 milyon doların üzerinde, bir o kadar da Endonezya'da yardımlar yapıldı. Buralarda kalıcı konutlar, köprüler, mescitler, sağlık merkezleri ve okullar inşa edildi.'
Deniz Feneri'nin sadece gıda, giyim gibi afet sonrası yardımlar değil kalıcı yardımlara ve projelere imza attığının altını çizen Koçak, '2016 Kasım ayına göre baktığımızda, Deniz Feneri 20 yılda dünyanın 65 ülkesinde faaliyet yapmış ve hala bunların önemli bir kısmında projeleri devam eden bir yardım kuruluşudur.' diye konuştu.
Koçak, Türkiye içinden yapılan yardım taleplerinin hepsini sosyal incelemeden geçirdiklerini ve böylece kişilerin gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığı tespit ettikten sonra, yardımları ulaştırdıklarını anlattı.
- 'Kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya devam ediyor'
Deniz Feneri'nin Türkiye'nin ilk ISO 9001 kalite standart çalışmasını yapmış ve barkod uygulamasına geçmiş bir yardım kuruluşu olduğunu vurgulayan Koçak, şöyle devam etti:
'Bir ara derneğimize karşı bir suikast, bir algı operasyonu yaşandı. Almanya'dan 2007 yılında başlatılmıştı. Alman istihbaratının, derin devletinin içinde olduğu ve şimdi anlıyoruz ki FETÖ terör örgütünün de içinde olduğu bir operasyonmuş, esas hedef orada Türkiye, seçilmiş hükümet, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Onlar vurulmaya, yıpratılmaya çalışıldı. Deniz Feneri programı yıllarca Kanal 7'de yayınlandığı için Kanal 7 televizyonundan yola çıkarak, Deniz Feneri siyasi bir teşekkülmüş gibi sunulmaya çalışıldı. Halbuki bu kuruluş başından beri yüzde 100 sivil bir kuruluştur. Herhangi bir siyasal yapıya hiç yaslanmadı. Herhangi bir siyasi yapının arka bahçesi olmadı. İşini yaptı, sadece insani yardım faaliyeti yaptı. 2012 yılı 9 Nisan tarihinde, Türkiye Deniz Feneri için takipsizlik kararı verildi. Almanya merkezli soruşturmanın dışına çıkarıldı. O günden bu tarafa Deniz Feneri, kaybettiği gücünü yeniden kazanmaya devam ediyor.'
Koçak, bundan sonra da bağışçıların desteğiyle milyonlarca insana umut ışığı olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, 'Ülkemizdeki ve yurt dışındaki mağdur, mazlum, ihtiyaç sahibi kişilerin sıkıntılarını giderip, problemlerini çözüp, adına yakışır tarafsız, ayrım yapmadan, ihtiyacı olan herkese ışık tutan, yol gösteren anlamındaki bu simgeye uygun faaliyetlerini sürdürecektir.' diye konuştu.