Merasim Sokağı'ndaki Terör Saldırısına İddianame (2)

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 17 Şubat'ta Merasim Sokağı'nda düzenlenen terör saldırısına ilişkin 68 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, güvenlik güçlerinin ağustos ayında Bingöl kırsalındaki operasyonlarda ele geçirdiği fotoğraf makinesindeki görüntülerden, intihar saldırısını gerçekleştiren Sömer ile 8 Ekim'deki operasyon üzerine bomba yüklü aracı patlatarak ölü ele geçirilen Basut ve 28 Ekim'de Antalya'daki bombalı saldırının faili olan ve açık kimliği henüz belirlenemeyen kadının aynı karede bulunduğunun tespit edildiği bildirildi İddianameden: 'Ele geçirilen fotoğraflarda, canlı bomba eylemcisi üç örgüt üyesinin aynı fotoğraf karesinde yer almalarının tesadüf olduğunu söylemek mümkün değildir' 'Aynı fotoğraflarda, Ankara'daki olayı planlayan, patlayıcı maddeleri, ateşleme düzeneğini ve patlatılan aracı temin ve teslim eden, eylem talimatını veren örgütün sözde orta saha sorumlularının da yer almış olmaları dikkate alındığında, örgütün sözde orta sahasına bağlı sözde özel kuvvetlerinin, sorumlu düzeyinde olmayan örgüt üyelerini canlı bomba eylemcisi olarak yetiştirmek için oluşturulan grup olduğu anlaşılmaktadır'.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 17 Şubat'ta Merasim Sokağı'ndaki terör saldırısına ilişkin 68 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, güvenlik güçlerinin geçen ağustosta Bingöl kırsalındaki operasyonlarda ele geçirdiği fotoğraf makinesindeki görüntülerden, intihar saldırısını gerçekleştiren Abdülbaki Sömer ile 8 Ekim'de canlı bomba eylemi hazırlığı sırasında düzenlenen operasyon üzerine bomba yüklü aracı patlatarak ölü ele geçirilen Leyla Basut ve 28 Ekim'de Antalya'daki bombalı saldırının faili olan ve açık kimliği henüz belirlenemeyen kadının aynı karede bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.

İddianamede, 'ele geçirilen fotoğraflardaki canlı bomba eylemcisi üç örgüt üyesinin aynı fotoğraf karesinde yer almalarının tesadüf olduğunun söylenemeyeceği' kaydedilerek, 'Aynı fotoğraflarda, Ankara'daki olayı planlayan, patlayıcı maddeleri, ateşleme düzeneğini ve patlatılan aracı temin ve teslim eden, eylem talimatını veren örgütün sözde orta saha sorumlularının da yer almış olmaları dikkate alındığında, örgütün sözde orta sahasına bağlı sözde özel kuvvetlerinin, sorumlu düzeyinde olmayan örgüt üyelerini canlı bomba eylemcisi olarak yetiştirmek için oluşturulan grup olduğu anlaşılmaktadır. Bu grup, örgüt adına canlı bomba eylemi gerçekleştirecek üyeleri yetiştirmekle birlikte, bu eylemlerin planlamasını yapmakta, patlayıcı maddeleri, ateşleme düzeneğini, kullanılacak aracı temin ve teslim etmekte, eyleme ilişkin parasal giderleri karşılamakta ve eylem talimatını vermektedir.' ifadelerine yer verildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, 17 Şubat'ta saat 18.31 sıralarında Devlet Mahallesi Merasim Sokağı'nın İnönü Bulvarı kesişimine yakın mesafede, 'Genelkurmay Kavşağı' olarak bilinen trafik lambalarının bulunduğu yerde, askeri ve sivil servis araçları kırmızı ışıkta beklerken bomba yüklü aracın patlatıldığı, saldırıda 29 kişinin hayatını kaybettiği, 87 kişinin yaralandığı, birçok araç ve binanın zarar gördüğü anımsatıldı.

'06 FB 3157' sahte plakalı aracın aslında '34 KK 0340' plakalı olduğu, '06 FB 3157' plakalı otomobilin sahibi E.S'nin beyanının alındığı, kadının otomobili en son 3 gün önce kullandığını, sonra parka bıraktığını ve otomobilini kimseye vermediğini anlattığı aktarılan iddianamede, plaka tanıma sisteminden yapılan araştırmada, '34 KK 0340' plakalı, patlamada kullanılan otomobilin Ankara'ya giriş yaptıktan sonra plakasının aynı marka ve modeldeki Ankara plakalı otomobille değiştirilerek kullanıldığının anlaşıldığı bildirildi.

Patlamada kullanılan otomobilin gerçek plakası ve şasi numarası üzerinden yapılan araştırmada aracın sahibine ulaşıldığı ifade edilen iddianamede, ruhsat sahibi B.T'nin otomobilini, araç kiralama işi yapan yeğenine bıraktığını, aracını son kiralayan 'Tuncay Avar' kimliğini kullanan şahsın arabayı kiraladıktan sonra getirmediğini, bunun üzerine şikayetçi olduğunu ve patlamaya kadar da araçtan haber alamadıklarını anlattığı aktarıldı.

- Araçtaki patlayıcı düzeneği

İddianamede, Ankara Emniyeti Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü İnceleme Büro Amirliği raporuna göre otomobilde biri 42 kilogramlık sanayi tüpü, biri 12 kilogramlık mutfak tüpüne patlayıcı yerleştirildiği, 2 metal tüpün dış kap ve parça etkisi yapmak amacıyla kullanıldığı, elektronik radyo frekanslı devre elemanı ile uzaktan kumandalı anahtar sistemi yapıldığı, parça tesiri için çivi ve vida gibi metal parçalar ile TNT, RDX ve mazot kullanıldığı belirtildi.

Saldırıdaki patlayıcı düzeneğinin 24 Kasım 2015'te Adana'da, 14 Ocak 2016'da Diyarbakır Çınar'da, 27 Ocak 2016'da İstanbul'da gerçekleştirilen saldırılardaki düzeneklerle benzer olduğuna işaret edilen iddianamede, olay yerinde bulunan bilekli el parçasından elde edilen parmak izinin, 8 Temmuz 2014'te Mardin İl Emniyet Müdürlüğüne, 'Suriye vatandaşı olduklarını, Türkiye'ye yasa dışı yollarla girdiklerini ve tekrar Suriye'ye gönüllü geri dönüş yapmak istediklerini ifade eden, açık kimlikleri beyana göre listeye eklenip gerekli işlemlerin yapılabilmesi için parmak izleri ve fotoğrafları alınarak Yabancılar Şube Müdürlüğüne teslim edilen 184 kişilik listenin 89. sırasındaki Salih Necar isimli kişiye ait olduğunun' belirlendiği anlatıldı.

Terör örgütü PKK/KCK'nın silahlı kanadında yer alan, 'TAK' adını kullanan birimin internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada ise canlı bomba eylemini örgüt mensubu şüpheli Abdulbaki Sömer'in gerçekleştirdiğini belirterek suçu üstlendiği hatırlatılan iddianamede, bunun üzerine bu kişinin ailesine ulaşıldığı bildirildi.

Baba Musa Sömer'in ifadesinde, Eylül 2005'te Tüzek köyündeyken oğlunun Van'a gidip liseye kayıt yenileme işlemi yapacağını söyleyerek yanından ayrıldığını, geri gelmemesi üzerine polise kayıp müracaatında bulunduğunu söylediğine yer verilen iddianamede, dört defa Kuzey Irak'a giderek örgüt kamplarında oğlunu bulmaya çalıştığını ancak hiçbir bilgi alamadığını anlattığı ifade edildi.

Musa Sömer'in, Ankara'daki patlama sonrasında, olayın faillerine ilişkin kişilerin fotoğraflar televizyonda yayınlanınca oğlu Abdulbaki Sömer'i gördüğünü, konu hakkında kimseye bilgi vermediğini, oğlunu tanıyan akrabalarının da fotoğrafın televizyonda yayınlanmasından sonra evine gelerek taziye ziyaretinde bulunduklarını anlattığı aktarılan iddianamede, DNA incelemesi ile de 'Zinar-Raperin' kod adlı Sömer'in tespit edildiği belirtildi.

- Saldırı öncesinde keşif

İddianamede, şüpheliler Kutbettin ve Metin Onur'un, Abdulbaki Sömer ile olay öncesi birlikte kaldıkları, patlayıcı maddelerin getirilip muhafaza edildiği ve araca yüklendiği yerdeki inşaat ve çevresinde bulunan kağıt zımpara, bant, kablo, naylon poşet, eldiven, teneke kutular ve diğer malzeme ve eşyalardan alınan parmak izlerinin, canlı bomba eylemcisi Sömer ile şüpheli Kutbettin Onur'a ait olduğunun belirlendiği ifade edilerek, şu bilgilere yer verildi:

'Canlı bomba eylemi için talimat alarak Ankara'ya gelen Abdulbaki Sömer, şüpheli Kutbettin Onur'un Ballıkuyumcu mevkisindeki taşeronu olduğu inşaata yerleşmiştir. Şüpheli, burada eylem için getirilen 34 KK 0340 plakalı araca ateşleme düzeneği ve patlayıcı maddeleri bizzat yerleştirmiştir. Eylem tarihine yakın zamanlarda şüpheli Kutbettin Onur'a ait araçla ve onunla birlikte pek çok kez olay yerinde ve civarında keşif yapmıştır. Netice itibarıyla şüphelinin 17 Şubat 2016'da patlayıcı madde yüklü ve ateşleme düzeneği hazırlanan araca, sahte 06 FB 3157 plakaları takarak olay yerine geldiği, saat 18.31 sıralarında, kırmızı ışıkta bekleyen askeri servis araçlarını doğrudan hedef alarak aracı patlattığı anlaşılmıştır.'

İddianamede, aynı inşaat çevresinde parçalanmış haldeki kağıdın birleştirilmesiyle, şüpheli Kutbettin Onur ile olay öncesi ve hemen sonrası telefon irtibatı olan, son olarak saldırı gecesi Ulus'taki otelde kaldığı belirlenen ve eylem yeri ve zamanının kararlaştırılmasına katılan şüpheli Bahri Deniz'e ulaşıldığı aktarıldı.

Soruşturma sürerken, güvenlik güçlerinin 21 Ağustos'ta Bingöl kırsalındaki operasyonlarında fotoğraf makinesi ele geçirdiği bildirilen iddianamede, makinedeki görüntülerden, intihar eylemcisi Sömer'in, Ankara'ya gelmeden önce örgütün kırsal kadrosunda birlikte silahlı faaliyet gösterdiği, eylemin talimatı ve nasıl yapılacağı yönünde yol gösteren şüpheliler 'Azad Siser' kod adlı Ekrem Güney, 'Numan Kureyş' kod adlı Hejar Çelik, 'Botan Farkin' kod adlı Veli Taşkıran, 'Sema' kod adlı Birgül Ayaz, 'Necmi Amed' kod adlı Şeyhmus Gültekin, 'Sefkan Erhan' kod adlı Edip Yetüt, 'Stera Semsur' kod adlı Gönül Çelik, 'Rotinda' kod adlı Muazzez Vuran, 'Gülnaz Türk' kod adlı Nuran Er, 'Funda Kaya' kod adlı Sinem Oğuz, 'Kemal Hunrej' kod adlı Emrah Dayan, 'Kurtay' kod adlı Ozan Çelik, 'Civan' kod adlı Osman Gülen, 'Salih Sinan Baran' kod adlı Mehmet Doğan ve 'Doktor Ferhat Leşger Fırat' kod adlı Hamit Aydoğan'ın kimliklerinin tespit edildiği kaydedildi.

İddianamede şöyle denildi:

'Adı geçen şüphelilerin Ankara'daki bombalı saldırı eyleminin öncesinde örgütün üst yönetimince alınan eylem kararından bilgilerinin olduğu, eylem kararını yer ve zaman olarak birlikte somutlaştırdıkları, fotoğraflardaki görüntülere göre eylemi gerçekleştiren Sömer'in suç işleme kararını kuvvetlendirdikleri, suç işlemeye teşvik ettikleri açıktır. Nitekim fotoğraflarda yer alan Ekrem Güney PKK/KCK terör örgütünün sözde orta saha sorumlusu, Hejar Çelik örgütün sözde Amed eyaleti sorumlusu, Nuran Er sözde Amed eyaletinin üçlü yürütme görevlisi, Mehmet Doğan ile Birgül Ayaz ise sözde Amed eyaletinin sözde özel kuvvetlerinin üçlü yürütme görevlisidir. Sözde özel kuvvetler üçlü yürütmesinde yer alan üçüncü kişi ise 'Erhan Porsipi' kod adlı İshak Özçaktu'dur. Fotoğrafta yer alan örgüt üyelerinden Mehmet Doğan ile Özçaktu, olayda kullanılan araç ve patlayıcı maddeleri bizzat temin eden, Ankara'ya nakli için görüşmeler yaparak diğer örgüt üyelerine teslim eden kişilerdir.

Ele geçirilen fotoğraflardaki görüntüler ile fotoğraflardaki örgüt üyelerinin örgüt içerisindeki konumları, örgütün hiyerarşik yapısı içerisindeki sorumlulukları birlikte değerlendirildiğinde, Ankara'da gerçekleştirilen canlı bomba eyleminin son talimatının verilmesi ve planlaması ile patlayıcıların temini işinin örgütün sözde orta saha bölgesindeki sözde Amed eyaletinin sözde özel kuvvetlerine bağlı örgüt üyelerince yapıldığı anlaşılmaktadır.'

- 'Üç canlı bomba eylemcisi aynı karede'

İddianamede, 1 Kasım'da alınan inceleme ve tespit tutanağına göre, ele geçirilen fotoğraflarda yer alan örgüt üyelerinden en az 3'ünün canlı bomba eylemcisi olduklarının belirlendiği ifade edilerek, şu bilgilere yer verildi:

'Bunlardan ilki, kendisine veda töreni yapılan 17 Şubat 2016 tarihli Ankara'daki patlama olayının faili Zinar-Raperin kod adlı Abdülbaki Sömer'dir. İkincisi 8 Ekim 2016'da canlı bomba eylemi hazırlığı yaparken yanında Harun Amed kod adlı Harun Aslan isimli bir başka örgüt üyesi olduğu halde alınan ihbar ve yapılan operasyonda teslim olmaları yönündeki çağrılar sonrasında önceden hazırladıkları bomba yüklü aracı patlatarak ölü ele geçirilen Güven Amara Roj kod adlı Leyla Basut'tur. Üçüncüsü ise 28 Ekim 2016'da Antalya'da yakalanan ve ancak henüz açık kimliği tam olarak tespit edilemeyen, üzerinde 'Emine Kaya' ve 'Seher Kodak' adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı bulunan kadın şüphelidir. Açık kimliği henüz belirlenemeyen bu kadın şüphelinin 25 Ekim 2016'da Antalya Ticaret ve Sanayi Odası otoparkındaki bombalı aracın patlatılması ve 15 kişinin yaralanması eylemini gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.'

İddianamede, 'ele geçirilen fotoğraflardaki, canlı bomba eylemcisi üç örgüt üyesinin aynı fotoğraf karesinde yer almalarının tesadüf olduğunun söylenemeyeceği' vurgulanarak, 'Aynı fotoğraflarda, Ankara'daki olayı planlayan, patlayıcı maddeleri, ateşleme düzeneğini ve patlatılan aracı temin ve teslim eden, eylem talimatını veren örgütün sözde orta saha sorumlularının da yer almış olmaları dikkate alındığında, örgütün sözde orta sahasına bağlı sözde özel kuvvetlerinin, sorumlu düzeyinde olmayan örgüt üyelerini canlı bomba eylemcisi olarak yetiştirmek için oluşturulan grup olduğu anlaşılmaktadır. Bu grup örgüt adına canlı bomba eylemi gerçekleştirecek üyeleri yetiştirmekle birlikte, bu eylemlerin planlamasını yapmakta, patlayıcı maddeleri, ateşleme düzeneğini, kullanılacak aracı temin ve teslim etmekte, eyleme ilişkin parasal giderleri karşılamakta ve eylem talimatını vermektedir.' değerlendirmesinde bulunuldu.

(Sürecek)
Kaynak: AA