Üniversitede Fikri Ve Sınai Mülkiyet Hakları Farkındalık Semineri Düzenlendi

Adıyaman Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Genç Kariyerler Topluluğu tarafından Vehbi Koç Konferans Salonunda “Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Farkındalık” semineri düzenlendi.

Üniversitede Fikri Ve Sınai Mülkiyet Hakları Farkındalık Semineri Düzenlendi
Seminere Üniversite Proje Üretim ve Koordinasyon Merkezi (ADYÜPROJEM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yener Tekeli, Patent ve Marka Vekili Begüm Duman, Üniversite akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.

Seminerde fikri ve sınai haklarda koruma biçimleri ve süreleri, patent ve faydalı modeller, markalar, endüstriyel tasarımlar, uluslararası ve bölgesel anlaşmalar ve yurt dışında başvuru yolları, Türk patent ve faydalı model mevzuatının temel özellikleri ele alınırken buluşu yapan nasıl davranmalı, patent araştırması nedir, nasıl yapılır, patent başvurusu için doğru bilgi aktarımı nasıl olmalıdır, patent başvurusu nasıl yapılır ve patent başvurusu ve sonrasındaki süreç nasıl işler, sorularına cevap arandı.

Üniversite Proje Üretim ve Koordinasyon Merkezi (ADYÜPROJEM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yener Tekeli yaptığı konuşmada buluşların patentle korunabilmesi için belli şartları taşıması gerektiği ifade ederek bu şartların yenilik, tekniğin bilinen durumunun aşılması ve sanayide uygulanabilirlik olduğunu belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Tekeli, “Her ürün bir eylemin sonucu ve her eylem de bir fikrin harekete geçmiş halidir. Yani ürün fikrin ete kemiğe bürünmüş halidir desek yanlış olmaz. Fikir, henüz bir biçim verilerek ifade edilmemiş eylem olarak açıklanabilir. Zaten bugün bir ürünü değerli kılan ürünün varlığı bir kenara ürünün temelinde yola çıkılan fikirdir. Bu değerin devamlılığı da yola çıkılan fikrin tekeline sahip olmaktan geçer. İşte burada karşımıza sahip olduğumuz fikir veya fikirlerin yasal olarak korunması konusu çıkıyor ki bugün de zaten bu konuyu burada işleyeceğiz.

Günümüz dünyasında bilgiye dayalı faaliyetlerin artması, küresel alanda ekonomik faaliyetlerin ve uluslararası ticaretin gelişmesi nedeniyle, fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunmasına yönelik talepler de artmıştır. Dolayısıyla, fikri ve sınaî mülkiyet haklarının en önemli unsurlarından biri olan patent haklarının giderek önem kazanması, patent haklarının dünya genelinde, uluslararası sözleşmeler aracılığı ile standartlaştırılmasını da gerekli kılmıştır.

Patent buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkıdır. Bu hakkı gösteren belgeye de patent denir. Geleneksel terminoloji ile sınai mülkiyet haklarının içinde önemli bir yer tutan “patent hakkı”, özellikle teknoloji transferinin aracı olması bakımından gelişmekte olan ülkeleri daha çok ilgilendiren, maddi olmayan bir mala ilişkin haktir. Patentle güç arasında sıkı bir bağlantı var. Piyasada tutunmak için firmalar patente önem vermeli ve Ar-Ge harcamalarına daha çok ödenek ayırmalıdır.

Patent ile ele alınan tekniğin kime ait olduğu garanti altına alınır. Kişiler veya firmaları rekabete sürükler. Daha yeni değişik farklı fikir ve inovasyonlarına öncelik eder. Özellikle son yıllarda piyasadaki ürün ve yeniliklerin çok kolayca taklit edildiği dikkate alındığında patent almanın önemi her geçen gün artmaktadır.

Günümüzde ülkelerin gelişmişlik seviyeleri ile patent alma sayıları arasında büyük bir paralellik göstermektedir. Patent dolayısıyla insanlar buluş yapmaya, yenilikleri ve yaratıcı fikirleri koruma altına almak daha çok düşüncenin ortaya çıkması için çabalamaktadır. Sanayisi gelişmiş ülkelerde genelde patent sayıları da oldukça yüksektir.

Buluşların patentle korunabilmesi için aşağıda belirtilen şartları taşıması gerekmektedir, yenilik, tekniğin bilinen durumunun aşılması, sanayiye uygulanabilirlik.

Bugün bu üniversite çatısı altında bu toplantının yapılmasının asıl amacı akademik camiamızı buluş yapmaya teşvik etmek ve fikir veya buluşlarının bir katma değer kazanabilmesi adına teknolojiye entegrasyonu ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası alanda koruma altına alabilmesi adına farkındalık oluşturmaktır.

Üniversite öğretim elemanlarının buluşları, mevcut yasaya göre şahıs buluşu kabul edildiğinden, verdikleri adres üniversite ya da çoğunlukla ikamet adresleri olabilmekte, bu uygulama da üniversite patent sayılarının net olarak belirlenmesinde engelleyici olmaktadır. Bunun düzeltilmesi yasal düzenlemeye bağlıdır.

Bununla birlikte TTO’ların veri derlemedeki gayretleri bu eksikliği büyük ölçüde ortadan kaldırabilir. Akademisyenlere ait patent başvuru verilerine sahip olan Üniversiteler, verileri TPE’ye girerek, adresin neresi olduğuna bakılmaksızın, fikri mülkiyet havuzlarındaki konumlarını realize edebilirler.

Bu konuda Adıyaman Üniversitesi geçtiğimiz Haziran ayı itibari ile Türk Patent Enstitüsü ile bilgi doküman birimi kurulmasına dair anlaşma imzalanmış Adıyaman Üniversitesi TTO kapsamında TPE Bilgi Doküman Birimi kurulmuş ve değerli akademisyenlerimizin katkısı ile üniversitemiz adına patent ve fikri mülki haklar kayıt altına alınabilecektir. Akademisyenlerimizin patent başvuruları üniversitemiz kanalıyla sağlanabilecektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA