'Tahşiyecilere Kumpas' Davası

FETÖ/PDY'nin 'Tahşiyecilere kumpas kurduğu' iddiasıyla aralarında firari sanık Fetullah Gülen'in de bulunduğu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi Davanın 42. duruşmasında, başka suçtan tutuklu sanıklardan İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğünde eskiden komiser olarak görev yapan Tolga Güzeltaş'ın savunması alındı

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), ''Tahşiyecilere kumpas kurduğu' iddiasıyla firari sanık Fetullah Gülen ile aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da arasında bulunduğu 9'u tutuklu, 33 sanığın yargılandığı davanın 42. duruşması yapıldı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Hidayet Karaca ile eski emniyet müdürü Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanık katıldı. Tahşiye Yayınevinin sahiplerinden Mustafa Kaplan da duruşmada müdahil olarak hazır bulundu.

Duruşmada, başka suçtan tutuklu olan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü komiserlerinden sanık Tolga Güzeltaş'ın savunmasına geçildi.

Hazırladığı yazılı savunmaya tutuklu bulunduğu cezaevi müdürlüğünce el konulduğunu ve savunmasının 10 gün sonra kendisine iade edildiğini öne süren Güzeltaş, savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etti.

Özgeçmişinden bahseden ve İstanbul'da görev yaptığı dönemde birçok üstün başarı ödülü aldığını anlatan Güzeltaş, 'İstihbarat şubede büro amiri olarak görev yaptım. Bombaları, Turgut Yıldırım'ın ikametine koymakla suçlanıyorum ama iddianamede, 'el bombasını Turgut Yıldırım'ın ikametine koyanlar tespit edilememiştir' ve 'bombayı kimin koyduğunun ispatı mümkün değildir' şeklinde, birçok yerde kullanılan ifadeler var. İddianame, 'şüphelinin suçlu olduğunu ispatlayamıyorum, davada kendisi suçsuz olduğunu ispat etsin' denilerek hazırlanmıştır.' dedi.

Görevi süresince hiçbir zaman sağ örgütlere bakan bürolarda çalışmadığını, sol örgütlere bakan A ve R bürolarda görev yaptığını, dava konusu ikamete de takviye olarak çağrıldığı için gittiğini belirten Güzeltaş, 'İş yoğunluğunda diğer bürolardan takviye ekip talep edilir. O dönem, rutin bir uygulamaydı bu. Sayısını hatırlayamadığım kadar aramaya, takviye kuvvet olarak gittim. Takviyeye gitmek, bizim inisiyatifimizde de değildir ayrıca. Zaten dinlenilen tanıklar da takviye ekip olduklarından bahsetmişlerdir. O evde takviye olarak görev yapan tanıklar neden şüpheli konuma sokulmamıştır?' diye konuştu.

Sanık Güzeltaş, operasyonu gerçekleştiren Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüpheli sayılmazken, kendisine dava açılmasını anlayamadığını dile getirerek, şu savunmayı yaptı:

'Ben niye şüpheliyim? Aynı görevi yapanlar, tanık olarak çağrılmıştır ama ben şüpheliyim, bu izah edilmeli. 14 yıldır görev yapıyorum, iş verilirse her zaman yaparım. Bu benim devlete olan borcumdur. O operasyonda sadece 2,5 saat görev almış biri olarak şüpheli konumuna sokuldum. Söz konusu eve, 'takip yapılan, polislerin bekleme yaptığı gün bombaların konulduğu' iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. 'Sabaha kadar orada beklediğim' belirtiliyor, iddianamede. Oysa HTS kayıtlarını incelediğimde oradan saat 23.47'de ayrıldığım anlaşılıyor.'

Savunmanın ardından, Güzeltaş'ın çapraz sorgusu yapıldı. Mahkeme heyeti, sorgu sonrası duruşmayı yarına erteledi.

- Ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, bir numaralı sanık Fetullah Gülen ile tutuklu sanıklardan Karaca, 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'le suçlanırken, diğer 31 sanığın 'silahlı terör örgütü üyesi olma' suçundan cezalandırılmaları isteniyor. İddianamede, Gülen ve Karaca'nın, 'silahlı terör örgütünü yönetme' suçundan 15 ila 22 yıl altışar ay, zincirleme şekilde 'resmi belgede sahtecilik'ten 4 yıl 10,5 ay ila 22 yıl ve zincirleme şekilde 'delil uydurarak iftirada bulunma' suçundan 1 yıl 10,5 ay ila 10 yıl altışar ay olmak üzere toplam 21 yıl 9 ay ila 55 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.

Ayrıca eski emniyet müdürlerinden Ali Fuat Yılmazer'in 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'delil uydurarak iftirada bulunma' suçlarından 9 yıl ila 21 yıl, Tufan Ergüder'in 'silahlı terör örgütüne üye olma' ile zincirleme şekilde 'resmi belgede sahtecilik' ve 'delil uydurarak iftirada bulunma' suçlarından 14 yıl 3 ay ila 47 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılması isteniyor.

Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de 'silahlı terör örgütüne üye olma' ile zincirleme şekilde 'kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' ve 'delil uydurarak iftirada bulunma' suçlarından 14 yıl 3 aydan 47 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenilen iddianamede, Mutlu Ekizoğlu'nun da 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 7,5 ila 15 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçaslan, Kazım Aksoy, Ali Cihan, Mehmet Ali Doğan, Recep Güleç, Mustafa Altunbulak, Çetin Öztürk, Rıfat Aslan, Erdem Kısa, Halit Akbulut, Yakup Ergün, Ufuk Yıldırım, Yasin Koyuncu ve Mustafa Uyanık'ın da yer aldığı 26 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olma', zincirleme şekilde 'kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' ve 'delil uydurarak iftirada bulunma' suçlarından 7,5 yıldan 47,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Kaynak: AA