'Türkiye-İran İlişkilerinde Yazılı Kaynakların Yeri' Projesi

Proje TÜBİTAK tarafından kabul edildi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü tarafından hazırlanan 'Türkiye-İran İlişkilerinde Yazılı Kaynakların Yeri (1979-2015)' projesi, TÜBİTAK tarafından kabul edildi.

SAÜ'den yapılan yazılı açıklamada, 'Türkiye-İran İlişkilerinde Yazılı Kaynakların Yeri (1979-2015)' isimli '1001 proje' önerisinde, Ortadoğu’nun en önemli iki komşu ülkesi Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde etkili olduğu düşünülen yayınların incelenmesi ve bu inceleme sonrası söz konusu yayınların iki ülke ilişkilerinin gelişimi açısından muhtemel etkilerinin analiz edilmesinin amaçlandığı belirtildi.

Proje kapsamında, Türkçe ve Farsça yazılan lisansüstü tezler, ilk, orta ve yükseköğretimde okutulan ders kitapları, hakemli akademik dergiler, sivil düşünce kuruluşları tarafından yayınlanan rapor ve analizler ile ulusal ve uluslararası yayınevleri tarafından basılan kitapların inceleneceği bildirilen açıklamada, proje yürütücüsünün ve araştırmacıların Türk-İran ilişkilerine dair şimdiye kadarki okumaları ve her iki ülkede yayınlanan metinlerde, Ankara ile Tahran arasındaki ilişkileri olumsuz etkileme potansiyeli yüksek ifadelerin yer aldığı vurgulandı.

Açıklamada, bu tür yargıların dönemsel olarak ne tür farklılıklar gösterdiği ve Türkiye-İran ilişkilerinin durumuna göre değişip değişmediğinin araştırılmasının da projenin ulaşmaya çalışacağı bulgular arasında olduğu aktarılarak, şunlar kaydedildi:

'Türkiye ile İran’dan çok daha çatışmacı bir geçmişe sahip olan Almanya ve Fransa, aralarındaki geçmişin getirdiği bütün yükleri ortadan kaldırıp iş birliğine yönelip, sadece kendilerinin değil bütün Avrupa'nın kazandığı bir birlik oluşturabilmişlerse, Ankara ile Tahran arasında buna benzer bir 'kazan-kazan' ilişkisinin kurulması neden mümkün olamamaktadır? Bu sorudan hareketle yola çıkıldığında, Türkiye ile İran arasında her iki tarafın kazanacağı bir iş birliği ilişkisinin kurulmasının önündeki temel engellerden birinin iki ülke halkları ile ekonomik ve siyasal elitleri arasındaki karşılıklı olumsuz algı olduğu görülmektedir. Her iki ülkedeki yayınların, bu olumsuz algıdan beslenen karşı tarafa güvensizliğin ortaya çıkmasında ve kökleşmesinde rolünün önemli olduğu düşüncesiyle bu projeye başlandı. İki ülke arasında karşılıklı olumsuz algıları besleyen yayınların tarihi çok geçmişe uzansa da, proje kapsamının daraltılması amacıyla 1979’da gerçekleşen İran İslam devrimi sonrasında basılan eserlerin incelenmesi düşünülmektedir.'
Kaynak: AA