CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması
'Türkiye'de başkanlık sisteminin hayata geçmesi, demokrasimizin bu kadar olgunlaştığı, toplumca benimsendiği bir ortamda olasılığı olmayan bir ihtimal''Bir milli güvenlik sorunundan bahsediyor Sayın Abdülhamit Gül. Her gün 'Bizi kandırdılar, aldattılar' diye ağlayan bir hükümetin varlığı, Türkiye'nin asıl milli güvenlik sorunudur''HDP'ye dışarıda bir eş genel başkan arıyorsa Abdülhamit Gül, bence kendi hükümetlerinden bir bakanı, bir başbakanı hatta büyük abilerini bile bu makama yakıştırabilir'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 'Türkiye'de başkanlık sisteminin hayata geçmesi, demokrasimizin bu kadar olgunlaştığı, toplumca benimsendiği bir ortamda olasılığı olmayan bir ihtimal. Tayyip Erdoğan'ın hırsına, ihtirasına yenilerek ısrarla sürdürdüğü bu talebin duvara toslayacağı muhakkaktır.' dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül'ün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine değindi.
Gül'ün, FETÖ ile geçmiş ilişkisini örtmek için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik hadsiz, siyasi yanı olmayan, çoğunluk partisinin genel sekreterine yakışmayan sözler sarf ettiğini ileri süren Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bir milli güvenlik sorunundan bahsediyor Sayın Genel Sekreter. Devleti idare edenler bir tutarsız hal içindelerse asıl o zaman bir milli güvenlik sorunu vardır. Bir başbakan bir yıl 'Biz PKK ile görüşmedik. Görüştüğümüzü söyleyen şerefsiz' deyip, sekiz ay sonra terör örgütü PKK ile 'Biz görüşmedik, devlet görüştü' deyip, ondan 10 ay sonra da 'PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin' diyorsa, işte Sayın Gül, milli güvenlik sorunu buradadır. TL'yi yerlerde süründürmek, ekonomiyi çökertmek başlı başına bir milli güvenlik sorunudur. 79 milyonu terör örgütlerinin açık hedefi haline getirmek de bir milli güvenlik sorunudur. FETÖ'yü devlete ortak yapıp, 15 Temmuz'a zemin hazırlamak ve sebep olmak bir milli güvenlik sorunudur. 15 Temmuz'un bir ortağı da AKP'dir. Her gün 'Bizi kandırdılar, aldattılar' diye ağlayan bir hükümetin varlığı, Türkiye'nin asıl milli güvenlik sorunudur.'
Altay, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında terörün sıfır noktasına yaklaştığını, günümüzde ise ülkenin her gün şehit acılarıyla sarsıldığını belirtti.
-'PKK ile AKP arasında nişan noktasına gelmiş bir flört var'
Engin Altay, 'Abdülhamit Gül'ün milli güvenlikten ne anladığını bilmiyorum ama Sayın Genel Başkanımız, Türkiye'nin ulusal bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimizin bekası için her türlü fedakarlığı yapmaya, iyi niyetle ve samimi bir şekilde katkı ortaya koymaya çalışan tek genel başkandır.' diye konuştu.
Gül'ün Kılıçdaroğlu'na yönelik 'HDP Eş Genel Başkanı gibi' ifadesini kullandığını da belirten Altay, bu tavrı eleştirdi.
Altay, 'HDP ile PKK arasındaki ilişki 30, 20, 15 yıllıktır. PKK'nın başka bir siyasi partiyle de çok yakın, sıcak, iç içe bir ilişkisi var. PKK terör örgütüyle Adalet ve Kalkınma Partisi arasında 6 yıl süren, hatta nişan noktasına gelmiş bir flört var. Abdülhamit Gül, çıksın bu millete önce onun hesabını versin. Bu altı yıl boyunca hangi sözler verilmiş, hangi taahhütlerde bulunulmuş? HDP'ye dışarıda bir eş genel başkan arıyorsa Abdülhamit Gül, bence kendi hükümetlerinden bir bakanı, bir başbakanı hatta büyük abilerini bile bu makama yakıştırabilir.' ifadelerini kullandı.
Gül'ün HDP Eş Genel Başkanlarının tutukluluk halini bir maharet gibi aktardığını, bunun da Gül'ün demokrasiden nasibini almadığını ortaya koyduğunu söyleyen Altay, masumiyet karinesi gereği eş genel başkanların tutuklu yargılanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Altay, CHP olarak suça bulaşan her milletvekilinin yargılanmasından, ancak suçları sabitleninceye kadar hiçbir milletvekilinin tutuklanmamasından yana olduklarını hatırlattı.
-'AKP'li siyasetçiler OHAL magazini yapıyorlar'
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, OHAL'e ilişkin Başbakan Binali Yıldırım ile Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş'in açıklamalarına ilişkin sorular üzerine, Türkiye'nin bir an evvel OHAL ayıbından kurtulması gerektiğini söyledi.
OHAL'in uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan ve bakanlar arasında çelişki olduğunu ileri süren Altay, 'Başbakan ya da bakanlar reise sormadan böyle pat diye bir şey söylüyorlar, sonra altında kalıyorlar. Açıklamalara baktığımızda bir magazin noktasına geldi bu iş. OHAL, Türkiye için bir trajedi ama AKP'li siyasetçiler OHAL magazini yapıyorlar. Bunu vatandaşlarımıza yönelik yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiririz.' dedi.
Altay, OHAL ortamında herhangi bir seçim ya da referanduma gitmenin de yanlış olacağının altını çizdi.
-AK Parti ile MHP arasındaki anayasa taslağı görüşmeleri
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in, AK Parti ve MHP arasında yürütülen anayasa değişikliği görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerinin de sorulduğu Altay, şunları kaydetti:
'İki parti oturup Türkiye'yi ciddi bir rejim, sistem değişikliğine götürecek cesareti kendilerinde buluyorlarsa, bunu kamu vicdanının çok çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Adam zaten, 'yüzde 49,5 ile iktidar olursunuz ama anayasayı değiştiremezsiniz' demiş. Ben milletimizin demokrasiyi içselleştirdiğini görüyorum, demokrasiden vazgeçmeyeceğine inanıyorum. Parlamentoda da milletvekillerimizin kendi elleriyle parlamenter sistemi verecekleri oylarla ortadan kaldıracaklarına ihtimal vermiyorum. O yüzden Türkiye'de başkanlık sisteminin hayata geçmesi, demokrasimizin bu kadar olgunlaştığı, toplumca benimsendiği bir ortamda olasılığı olmayan bir ihtimal. Tayyip Erdoğan'ın hırsına, ihtirasına yenilerek ısrarla sürdürdüğü bu talebin duvara toslayacağı muhakkaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan demokrasimize halel getirecek işlerle uğraşmak yerine milletimizin karnını doyuracak işlerle uğraşmasını da hem rica hem tavsiye olarak iletiyorum.'
-'Alın başınıza çalın'
Altay, 'Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı hukuka uymaya davet etti, şimdi hukuku Tayyip Erdoğan'a uydurmaya çalışıyor. Ama orta yerde MHP'nin temel felsefesiyle de örtüşmeyen çelişkili bir süreç var. Sayın Bahçeli 'Bizim tercihimiz parlamenter sistem' demişti. Tercihiniz ne zaman değişti Sayın Bahçeli?' ifadelerini kullandı.
Altay, başka bir soru üzerine de 'Bir milli güvenlik sorunu daha sayayım; AKP'nin içinde deşifre olmamış FETÖ'cüler... Türkiye'nin gerçek milli güvenlik sorunu bunlar. Uğraşacaklarsa bunlarla uğraşsınlar.' diyerek, AK Parti'nin FETÖ ile mücadelesinde izlediği yolu eleştirdi.
Anketlerin AK Parti'de ciddi bir düşüş olduğunu gösterdiğini, bu düşüşü kesmek için yeni gündemler ortaya atıldığını ileri süren Altay, Türkiye'nin iki önemli gündemi bulunduğunu, bunların da terör ve ekonomik kriz olduğunu söyledi. Altay, 'Varsa yoksa bir kişiyi başkan yapmak. Alın başınıza çalın. Tayyip Erdoğan'ın başkan olması mümkün değildir.' dedi.
Kaynak: AA
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül'ün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine değindi.
Gül'ün, FETÖ ile geçmiş ilişkisini örtmek için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik hadsiz, siyasi yanı olmayan, çoğunluk partisinin genel sekreterine yakışmayan sözler sarf ettiğini ileri süren Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bir milli güvenlik sorunundan bahsediyor Sayın Genel Sekreter. Devleti idare edenler bir tutarsız hal içindelerse asıl o zaman bir milli güvenlik sorunu vardır. Bir başbakan bir yıl 'Biz PKK ile görüşmedik. Görüştüğümüzü söyleyen şerefsiz' deyip, sekiz ay sonra terör örgütü PKK ile 'Biz görüşmedik, devlet görüştü' deyip, ondan 10 ay sonra da 'PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin' diyorsa, işte Sayın Gül, milli güvenlik sorunu buradadır. TL'yi yerlerde süründürmek, ekonomiyi çökertmek başlı başına bir milli güvenlik sorunudur. 79 milyonu terör örgütlerinin açık hedefi haline getirmek de bir milli güvenlik sorunudur. FETÖ'yü devlete ortak yapıp, 15 Temmuz'a zemin hazırlamak ve sebep olmak bir milli güvenlik sorunudur. 15 Temmuz'un bir ortağı da AKP'dir. Her gün 'Bizi kandırdılar, aldattılar' diye ağlayan bir hükümetin varlığı, Türkiye'nin asıl milli güvenlik sorunudur.'
Altay, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında terörün sıfır noktasına yaklaştığını, günümüzde ise ülkenin her gün şehit acılarıyla sarsıldığını belirtti.
-'PKK ile AKP arasında nişan noktasına gelmiş bir flört var'
Engin Altay, 'Abdülhamit Gül'ün milli güvenlikten ne anladığını bilmiyorum ama Sayın Genel Başkanımız, Türkiye'nin ulusal bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimizin bekası için her türlü fedakarlığı yapmaya, iyi niyetle ve samimi bir şekilde katkı ortaya koymaya çalışan tek genel başkandır.' diye konuştu.
Gül'ün Kılıçdaroğlu'na yönelik 'HDP Eş Genel Başkanı gibi' ifadesini kullandığını da belirten Altay, bu tavrı eleştirdi.
Altay, 'HDP ile PKK arasındaki ilişki 30, 20, 15 yıllıktır. PKK'nın başka bir siyasi partiyle de çok yakın, sıcak, iç içe bir ilişkisi var. PKK terör örgütüyle Adalet ve Kalkınma Partisi arasında 6 yıl süren, hatta nişan noktasına gelmiş bir flört var. Abdülhamit Gül, çıksın bu millete önce onun hesabını versin. Bu altı yıl boyunca hangi sözler verilmiş, hangi taahhütlerde bulunulmuş? HDP'ye dışarıda bir eş genel başkan arıyorsa Abdülhamit Gül, bence kendi hükümetlerinden bir bakanı, bir başbakanı hatta büyük abilerini bile bu makama yakıştırabilir.' ifadelerini kullandı.
Gül'ün HDP Eş Genel Başkanlarının tutukluluk halini bir maharet gibi aktardığını, bunun da Gül'ün demokrasiden nasibini almadığını ortaya koyduğunu söyleyen Altay, masumiyet karinesi gereği eş genel başkanların tutuklu yargılanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Altay, CHP olarak suça bulaşan her milletvekilinin yargılanmasından, ancak suçları sabitleninceye kadar hiçbir milletvekilinin tutuklanmamasından yana olduklarını hatırlattı.
-'AKP'li siyasetçiler OHAL magazini yapıyorlar'
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, OHAL'e ilişkin Başbakan Binali Yıldırım ile Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş'in açıklamalarına ilişkin sorular üzerine, Türkiye'nin bir an evvel OHAL ayıbından kurtulması gerektiğini söyledi.
OHAL'in uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan ve bakanlar arasında çelişki olduğunu ileri süren Altay, 'Başbakan ya da bakanlar reise sormadan böyle pat diye bir şey söylüyorlar, sonra altında kalıyorlar. Açıklamalara baktığımızda bir magazin noktasına geldi bu iş. OHAL, Türkiye için bir trajedi ama AKP'li siyasetçiler OHAL magazini yapıyorlar. Bunu vatandaşlarımıza yönelik yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiririz.' dedi.
Altay, OHAL ortamında herhangi bir seçim ya da referanduma gitmenin de yanlış olacağının altını çizdi.
-AK Parti ile MHP arasındaki anayasa taslağı görüşmeleri
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in, AK Parti ve MHP arasında yürütülen anayasa değişikliği görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerinin de sorulduğu Altay, şunları kaydetti:
'İki parti oturup Türkiye'yi ciddi bir rejim, sistem değişikliğine götürecek cesareti kendilerinde buluyorlarsa, bunu kamu vicdanının çok çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Adam zaten, 'yüzde 49,5 ile iktidar olursunuz ama anayasayı değiştiremezsiniz' demiş. Ben milletimizin demokrasiyi içselleştirdiğini görüyorum, demokrasiden vazgeçmeyeceğine inanıyorum. Parlamentoda da milletvekillerimizin kendi elleriyle parlamenter sistemi verecekleri oylarla ortadan kaldıracaklarına ihtimal vermiyorum. O yüzden Türkiye'de başkanlık sisteminin hayata geçmesi, demokrasimizin bu kadar olgunlaştığı, toplumca benimsendiği bir ortamda olasılığı olmayan bir ihtimal. Tayyip Erdoğan'ın hırsına, ihtirasına yenilerek ısrarla sürdürdüğü bu talebin duvara toslayacağı muhakkaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan demokrasimize halel getirecek işlerle uğraşmak yerine milletimizin karnını doyuracak işlerle uğraşmasını da hem rica hem tavsiye olarak iletiyorum.'
-'Alın başınıza çalın'
Altay, 'Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı hukuka uymaya davet etti, şimdi hukuku Tayyip Erdoğan'a uydurmaya çalışıyor. Ama orta yerde MHP'nin temel felsefesiyle de örtüşmeyen çelişkili bir süreç var. Sayın Bahçeli 'Bizim tercihimiz parlamenter sistem' demişti. Tercihiniz ne zaman değişti Sayın Bahçeli?' ifadelerini kullandı.
Altay, başka bir soru üzerine de 'Bir milli güvenlik sorunu daha sayayım; AKP'nin içinde deşifre olmamış FETÖ'cüler... Türkiye'nin gerçek milli güvenlik sorunu bunlar. Uğraşacaklarsa bunlarla uğraşsınlar.' diyerek, AK Parti'nin FETÖ ile mücadelesinde izlediği yolu eleştirdi.
Anketlerin AK Parti'de ciddi bir düşüş olduğunu gösterdiğini, bu düşüşü kesmek için yeni gündemler ortaya atıldığını ileri süren Altay, Türkiye'nin iki önemli gündemi bulunduğunu, bunların da terör ve ekonomik kriz olduğunu söyledi. Altay, 'Varsa yoksa bir kişiyi başkan yapmak. Alın başınıza çalın. Tayyip Erdoğan'ın başkan olması mümkün değildir.' dedi.