Anne İle Oğlunun Uğurlu Sayısı '315' Oldu
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin 315 numaralı odası, 8 yıl arayla böbrek yetmezliği teşhisi konulan anne ile oğlunun, naklin ardından sağlıklarına kavuştukları yer oldu Önce oğlu, ardından da kendisi böbrek nakli olan Ayşen Türkmen: '8 yıl önce oğlum nakil olduğunda, bugün benim yatarak tedavi gördüğüm 315 numaralı odada onun başında beklemiştim' Abdullah Türkmen: 'Anneme de aynı odanın denk gelmesi bizi duygulandırdı. İkimiz de bu odada şifa bulduk'
AYŞE YILDIZ - Antalya'da böbrek nakli olan Ayşen Türkmen, 8 yıl önce babasının böbreğiyle hayata tutunan oğlu Abdullah Türkmen ile aynı hastane odasında şifa buldu.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde ikamet eden üç çocuk annesi Ayşen Türkmen'in Türkçe öğretmeni olan oğlu Abdullah Türkmen'e, çocukluğunda kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Lise ikinci sınıfı bitirdikten sonra hastalığının son evresine gelen Türkmen'e, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde babası Ahmet Türkmen'den alınan böbrek nakledildi. Oğlunun sağlığına kavuşmasından bir yıl sonra başağrısı şikayetiyle hastaneye giden anne Türkmen, iki böbreğinin de iflas ettiğini öğrendi.
Bir süre tedavi gördükten sonra oğlunun izinden giderek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran Türkmen, ailede canlı donör olmayınca kadavra listesine alındı. 7 yıl diyalize giren Türkmen'e, Ordu'da beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin böbreğinin uyumlu olduğu tespit edildi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından nakil yapılan Türkmen, hastalığının son evresinde yeniden hayata tutundu.
Oğlunun ardından Ayşen Türkmen de ameliyattan sonra hastanenin 315 numaralı odasına yatırıldı.
Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıl önce oğlunun nakil olduğunu ve bugün yatarak tedavi gördüğü 315 numaralı odada onun başında beklediğini anlattı.
Kadavradan kendisine uyumlu bir böbreğin bulunmasının 'sürpriz' olduğunu belirten Türkmen, 'Diyalizden kurtuldum, yeni bir hayat başladı. Eşim oğluma böbreğini vermişti, 8 yıl önce. O dönem hiçbir şeyim yoktu, oğluma çok üzülmüştüm. Belki de üzüntü tetikledi hastalığımı. Anneler hep evlatlarını düşünür yeter ki çocukları kurtulsun diye...' dedi.
- 'Babam böbreğini daha önce bana vermişti'
Nakil sürecini iyi bildiği için hastanedeki annesinin başından ayrılmayan Türkçe öğretmeni 26 yaşındaki Abdullah Türkmen ise çocukluğunda böbrek hastası olduğunu dile getirdi.
Lisede öğrenciyken hastalığının son aşamaya geldiğini anlatan Türkmen, 'Artık bir yıl daha dayanabileceğimi söyledi doktorlar. 2008 yılının Ekim ayında babam böbreğini verdi. Ameliyattan sonra bu odada yatmıştık onunla. Anneme de aynı odanın denk gelmesi bizi duygulandırdı. İkimiz de bu odada şifa bulduk. Bir hafta kalmıştık. 8 yıldır da hiçbir sorunum yok, diğer insanlar gibi normal hayatımı devam ettiriyorum.' diye konuştu.
Türkmen, nakil sürecinden bir yıl sonra annesinin böbreklerini kaybetmesinden büyük üzüntü duyduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
'Zorlu bir süreç oldu. Babamın, böbreğini daha önce bana verdiği için eşine verememesi onu üzdü. İki ablamın da kan grubu uymadı. Aile içinde canlı verici sıkıntısı yaşandığı için canlıdan nakil olamadı. O yüzden kadavra sırasına girmek zorunda kaldık. 7 yıl aradan sonra böyle bir nakil gerçekleşti. O süreci ben de yaşadığım için başından ayrılmıyorum, annemi çok iyi anlıyorum.'
Kaynak: AA
Muğla'nın Fethiye ilçesinde ikamet eden üç çocuk annesi Ayşen Türkmen'in Türkçe öğretmeni olan oğlu Abdullah Türkmen'e, çocukluğunda kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Lise ikinci sınıfı bitirdikten sonra hastalığının son evresine gelen Türkmen'e, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde babası Ahmet Türkmen'den alınan böbrek nakledildi. Oğlunun sağlığına kavuşmasından bir yıl sonra başağrısı şikayetiyle hastaneye giden anne Türkmen, iki böbreğinin de iflas ettiğini öğrendi.
Bir süre tedavi gördükten sonra oğlunun izinden giderek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran Türkmen, ailede canlı donör olmayınca kadavra listesine alındı. 7 yıl diyalize giren Türkmen'e, Ordu'da beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin böbreğinin uyumlu olduğu tespit edildi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından nakil yapılan Türkmen, hastalığının son evresinde yeniden hayata tutundu.
Oğlunun ardından Ayşen Türkmen de ameliyattan sonra hastanenin 315 numaralı odasına yatırıldı.
Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıl önce oğlunun nakil olduğunu ve bugün yatarak tedavi gördüğü 315 numaralı odada onun başında beklediğini anlattı.
Kadavradan kendisine uyumlu bir böbreğin bulunmasının 'sürpriz' olduğunu belirten Türkmen, 'Diyalizden kurtuldum, yeni bir hayat başladı. Eşim oğluma böbreğini vermişti, 8 yıl önce. O dönem hiçbir şeyim yoktu, oğluma çok üzülmüştüm. Belki de üzüntü tetikledi hastalığımı. Anneler hep evlatlarını düşünür yeter ki çocukları kurtulsun diye...' dedi.
- 'Babam böbreğini daha önce bana vermişti'
Nakil sürecini iyi bildiği için hastanedeki annesinin başından ayrılmayan Türkçe öğretmeni 26 yaşındaki Abdullah Türkmen ise çocukluğunda böbrek hastası olduğunu dile getirdi.
Lisede öğrenciyken hastalığının son aşamaya geldiğini anlatan Türkmen, 'Artık bir yıl daha dayanabileceğimi söyledi doktorlar. 2008 yılının Ekim ayında babam böbreğini verdi. Ameliyattan sonra bu odada yatmıştık onunla. Anneme de aynı odanın denk gelmesi bizi duygulandırdı. İkimiz de bu odada şifa bulduk. Bir hafta kalmıştık. 8 yıldır da hiçbir sorunum yok, diğer insanlar gibi normal hayatımı devam ettiriyorum.' diye konuştu.
Türkmen, nakil sürecinden bir yıl sonra annesinin böbreklerini kaybetmesinden büyük üzüntü duyduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
'Zorlu bir süreç oldu. Babamın, böbreğini daha önce bana verdiği için eşine verememesi onu üzdü. İki ablamın da kan grubu uymadı. Aile içinde canlı verici sıkıntısı yaşandığı için canlıdan nakil olamadı. O yüzden kadavra sırasına girmek zorunda kaldık. 7 yıl aradan sonra böyle bir nakil gerçekleşti. O süreci ben de yaşadığım için başından ayrılmıyorum, annemi çok iyi anlıyorum.'