Sağlıklı Beslenmenin 5 Temel Besini

Diyetisyen Eda Ağıllı, sağlıklı beslenmede kırmızı pancar, zerdeçal, Hindistan cevizi yağı, kakao ve probiyotiklerin, vitamin, mineral ve antioksidan bileşenleri özelliklerini taşıması nedeniyle 5 temel besin olduğunu söyledi.

Sağlıklı Beslenmenin 5 Temel Besini
Mayasante Poliklinikliği Diyetisyeni Eda Ağıllı, sağlıklı beslenmedeki temel besinleri açıkladı.

Sağlıklı yaşamın anahtarının yeterli ve dengeli beslenmeden geçtiğini ifade eden Ağıllı, “Hipokrat ’Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun’ sözüyle sağlıklı yaşamın anahtarının yeterli ve dengeli beslenmeden geçtiğini 2 bin 500 yıl önceden vurguluyor. Doğru besin, doğru miktar ve doğru zamanda tüketildiğinde zinde ve genç bir bedende sağlıklı bir yaşamı bizlere sunuyor. Sağlıklı beslenmek için besin çeşitliliğini sağlamak tartışmasızken, bazı besinler içinde bulundurdukları vitamin, mineral ve antioksidan bileşenler gibi özellikleri ile zirvede yer alıyor” dedi.

Diyetisyen Eda Ağıllı, kırmızı pancar, zerdeçal, probiyotikler, Hindistan cevizi yağı ve kakaoyu vitamin, mineral ve antioksidan bileşenleri özelliklerini taşıması nedeniyle sağlıklı beslenmede temel besinler olarak tanımladı.

Kırmızı pancar

Ağıllı, “Roma tarihinde ’tıbbi ilaç’ olarak kullanılan kırmızı pancarın sağlık yararları göz kamaştırıyor. Bir kök sebze olan pancar sağlığa yararlı özelliğini, zengin nitrat kaynağı olmasının yanı sıra ona kırmızı-mor renk veren betasiyaninden alır. Pancar, kan basıncını düşürerek, yüksek tansiyonu önler, damar yapısını güçlendirir bu etkileri ile kalp ve damar sistemi için mükemmel bir besindir. Güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar etkisi ile iyi bir kanser savaşçısıdır, bağışıklık sitemini güçlendirir. 22 sebzenin karşılaştırıldığı bir çalışmada nardan sonra en yüksek antioksidan içeriğe sahip olduğu gösterilmiştir. Bu sağlık faydalarının dışında konsantrasyon, hafıza, dil ve bilgi gibi bilişsel fonksiyonlar ve egzersiz performansını artırmak üzerine pancarın etkilerinin araştırıldığı çalışmalar gelecek için umut vericidir” dedi.

Zerdeçal

Zerdeçalın Hindistan’ın gözde baharatı olarak bilindiğini ifade eden Ağıllı, “Alzheimer hastalığının Hindistan’da en az görülen hastalık olması yüksek zerdeçal tüketimi ile eşleştirilir. Kurkumin, antibakteriyel, anti-inflamatuar, antioksidan, antikanserojen ve antidiyabetik gibi pek çok sağlıklı özelliği ile bilimsel çalışmalarda sıklıkla yer alan zencefil ailesine ait zerdeçalın en aktif formudur. Yapılan çalışmalar zerdeçalın tümör oluşumunu ve ilerlemesini engellediğini, kanser hücrelerini baskıladığını ayrıca insülin direncini azaltarak diyabet hastalarında olumlu sonuçlar doğururken obezite tedavisi için de önemli bir katkısı olacağını göstermektedir. Zerdeçalın sağlıklı etkilerinden faydalanmak için; günde 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, biraz kırmızı pul biber ve 1 çay kaşığı zerdeçalı birlikte tüketerek vücudunuz için aktif kurkumin formu sağlayabilirsiniz” dedi.

Hindistan cevizi yağı

Diyetisyen Eda Ağıllı şöyle devam etti:

Hindistan cevizi yağı doymuş yağ içeriği yüksek olmasına rağmen yüzde 50’sinin laurik asit olması ona sağlıklı besin özelliğini kazandırır. Laurik asit yağ dokuda daha az depolanır, buna bağlı olarak insülin direncini artırmaz ve en önemlisi daha az ‘obezojenik’tir. Vücutta termojenik etkisi yüksektir yani metabolize edilirken daha fazla enerji harcanmasını sağlar, kısaca metabolizmayı hızlandırır. Bilişsel fonksiyonları geliştirerek Alzheimer hastalık sürecini iyileştirir. Hastalıklara karşı vücut direncini artırarak, bağışıklık sisteminin güçlü bir savunucusudur. Hindistan cevizinin bütün bu sağlık yararları ile birlikte unutulmaması gereken en önemli nokta yağ her zaman yağdır yani yüksek kalori içeriğine sahiptir. 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı 14 gram yağ ve 126 kkal içerir.”

Probiyotikler

"Probiyotiklerin, bağırsak florasında yararlı etkilere sahip canlı bakteriler olduğunu biliyor musunuz" diyen ağıllı, “Yaşam için iyi anlamına gelen probiyotikler, hem ishal hem de kabızlığın düzeltilmesini sağlayarak sindirim faaliyetlerini düzenler, alerji riskini düşürür, kolon kanserine karşı koruyucudur, kolesterol değerlerini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir, obezite ile mücadele eder. Yoğurt, ayran, peynir, kefir, turşu gibi fermente besinler ve anne sütü probiyotiklerin doğal kaynaklarıdır. Yeterli probiyotik aktivitesi için bağırsak florasına yeterli miktarda probiyotik ulaştırmak gerekir, bunun için de doğal kaynaklara ek takviye probiyotik kullanımı maksimum fayda sağlar" dedi.

Kakao

Kakaoyu İnka kabilesinin “Tanrılar içeceği” olarak adlandırdığını hatırlatan Ağıllı, “Uzun süre ilaç olarak kullanılan eski bir besindir. Kakaonun yüksek flavanol içeriği ona sağlığa faydalı özelliğini kazandırır. Yüksek kan basıncını düşürür, kötü huylu kolesterolü (LDL) düşürür, iyi huylu kolesterolü (HDL) yükseltir tam anlamıyla kalp ve damar dostudur, kansere karşı koruyucudur. Yapılan bir çalışmada günde 5 gram çikolata tüketiminin kalp-damar hastalığı riskini yüzde 30 ve inme riskini yüzde 10 azalttığı bulunmuştur. Kakaonun olası yararlı etkilerinden faydalanabilmek için yağ oranı ve şeker içeriği düşük, düşük kalorili en az yüzde 50-60 ve daha fazla kakao yağı içeren kakaolu ürünler tüketilmelidir. Yüksek kalori içeriği dolayısı ile günde 20 gram yüzde 70 kakao içeren çikolata tüketimi ruhunuzu tatlandırırken sağlığınızı korumanızı sağlar” diye konuştu.

Kaynak: İHA