Onur Yaser Can Davasında Beklenen Rapor Dosyaya Girdi

Şişli’de 6 yıl önce İstanbul Narkotik Şubede gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra evinin penceresinden atlayarak intihar eden Onur Yaser Can’ın, gözaltı tutanaklarında değişik yaptığı iddia edilen polislerin yargılandığı davada beklenen rapor mahkemeye ulaştı. Raporda, incelenen belgeler üzerinde değişiklik yapıldığının tespit edildiği belirtildi.

İstanbul Şişli’de, 6 yıl önce evinin penceresinden atlayarak intihar eden ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarında değişiklik yaptıkları iddiasıyla 2 polis memurunun yargılandığı davanın Yargıtay tarafından bozulmasını ardından yeniden görülmesine devam edildi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, baba Mevlüt Can ile kızı Ezgi Sevgi Can ile avukatları hazır bulunurken, tutuksuz sanık polis memurları duruşmaya katılmadı. Duruşmanın başlamasının ardından Mahkeme Başkanı İsmet Karabulut, Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan raporun dava dosyasına ulaştığını açıkladı.

"Soruşturmayı yürüten komiser FETÖ’den tutuklandı"

Dosyaya giren rapor hakkında beyanlarda bulunan Can ailesi avukatlarından Ercan Kanar raporun, kendi iddialarını doğruladığını ifade etti.

Raporda, söz konusu belgelerde sonradan değişiklik yapıldığı yönünde ibareler bulunduğunu kaydeden avukat Kanar, "Dosya kapsamında sadece üst yazı DOC ve madde teslimi DOC adı altındaki belgeler dışında diğer belgelerin hiçbirisinin bulunmadığı, bu belgelerde de değişiklikler yapıldığı hususları belirtilmektedir. Yargılamaya konu soruşturmayı yürüten komiser Hakan Aydın ve yardımcısı FETÖ soruşturması kapsamında Urfa’da tutuklanmışlardır. Yargılanan sanıklar dışında, daha önce belirtmiş olduğumuz dilekçe ile en azından eyleme iştirak ettikleri gerekçesiyle bazı isimler hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Ancak takipsizlikle sonuçlandı. Biz diğer şahıslarla ilgili işlem yapılması yönündeki talebimizi yineliyoruz" dedi.

Avukat Kanar, İnsan Hakları Vakfı’ndan konuya ilişkin özel mütalaa alıp, dava dosyasına sunacaklarını ifade etti.

"Oğlumu adım adım ölüme sürüklediler"

Onur Yaser Can’ın babası Mevlüt Can, duruşmada söz alarak, raporda sahteciliğin var olduğunun ortaya çıkarıldığını belirtti.

Olayın yalnızca tarih, bir isim veya sicil numarasının düzeltilmesi şeklinde bir olgu olmadığını savunan baba Mevlüt Can, "Burada sadece dosya kapsamındaki sanıklar değil, idari soruşturma kapsamında ifadesi alınan tüm şahısların dinlenmesi gerekir. Soruşturma örgütlü bir şekilde gerçekleştirilen ve sonucunda oğlumun ölümü ile sonuçlanan bir vakadır. Akabinde bu adaletsiz uygulamaya karşı eşimi de kaybettim. Bu nedenle dosyanın sadece basit bir sahtecilik davası olarak görülmesi yanlıştır. Bu bir işkence davasıdır. Mimar olacak olan oğlumun kaybı sadece benim kaybım değil, aynı zamanda ülkenin kaybıdır. Oğlumu ölüme adım adım sürüklediler. Hepimizin vebali var bunda. Bu adaletsizliği gördüğü için eşim canına kıydı. Bu olay hakkındaki incelemeler genişletilmedir" diye konuştu.

"Mahkemeniz işkenceyi görmezden gelmemeli"

Onur Yaser Can’ın kız kardeşi Ezgi Sevgi Can ise ağabeyinin ölümüne sebebiyet veren, bundan sorumlu olan, özellikle FETÖ’de ağabey konumunda olan kişilerin davaya dahil edilmesini istedi. Ezgi Can, "Mahkemenizin insanlık suçu olan işkenceyi görmezden gelmemesini istiyoruz" dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Can ailesi avukatlarının, İnsan Hakları Vakfı’ndan alacakları mütalaayı dosyaya sunmaları için süre vererek duruşmayı 1 Şubat 2017 tarihine erteledi.

Sanık polisler ilk yargılamada 2 yıl 6 ay hapse çarptırılmışlardı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan bir süre sonra intihar eden Onur Yaser Can’ın gözaltı evrakında sahtecilik yaptıkları öne sürülen polis memurları Salih Bahar ile Soner Gündoğdu hakkında 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını istemişti. Yargılamayı yapan İstanbul 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 2 polis memurunun 2 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmalarına karar vermişti. Yerel mahkemenin bu kararı Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından usulden bozularak tekrar İstanbul 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Oğlunun ölümünün ardından bir süre psikolojik destek gören Onur Yaser Can’ın annesi Hatice Can, 2 Mart 2014 tarihinde intihar etmişti.
Kaynak: İHA