'Yeni Anayasa Ve Yeni Sistem Arayışı' Paneli

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can:'Şu an tartıştığımız sorunların hepsi bu sistem içerisinde, bu sistem tarafından üretildi ya da bu sistemin çözemediği ya da bu sistemin çok fazla ilgilenmediği sorunlar. Başkanlık sistemiyle yaşıyor olsaydık bütün bunları bilir miydik, bu da spekülatif bir soru''

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Can, 'Şu an tartıştığımız sorunların hepsi bu sistem içerisinde, bu sistem tarafından üretildi ya da bu sistemin çözemediği ya da bu sistemin çok fazla ilgilenmediği sorunlar. Başkanlık sistemiyle yaşıyor olsaydık bütün bunları bilir miydik, bu da spekülatif bir soru.' dedi.

Küyerel Düşünce Platformu ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Derneği tarafından 'Yeni Anayasa ve Yeni Sistem Arayışı' konulu panel düzenlendi.

Panelde konuşan Prof. Dr. Can, 6 yıl önce 'yeni anayasayla ilgili ne yapılabilir?' diye bir toplantı yaptıklarını, o toplantıda da yeni anayasanın büyük bir koalisyonla yapılması gerektiğini konuştuklarını söyledi.

O dönem güzel bir sürecin başladığını belirten Can, o zamanki anayasa sürecine başlarken beklentilerinin, halkın görüşleri alınarak yapılan bir anayasa olduğunu, siyasal temsil organlarının bunu şekillendirmesi, hukukçuların anayasa metni oluşturması ve bunun yeniden halka sunulması, halkın 'tamam' demesi üzerine toplum sözleşmesine dönüşmesi olduğunu anlattı.

Can, Türkiye'de başkanlık ve parlamenter sistemin olabileceğini, ikisinin de demokratik olduğunu ama asıl meselenin bunun nasıl olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

'Şu an tartıştığımız sorunların hepsi bu sistem içerisinde, bu sistem tarafından üretildi ya da bu sistemin çözemediği ya da bu sistemin çok fazla ilgilenmediği sorunlar. Başkanlık sistemiyle yaşıyor olsaydık bütün bunları bilir miydik, bu da spekülatif bir soru. Ben o yüzden şu başkanlık sistemi yanlıştır, şu parlamenter sistem doğrudur diyemiyorum. İyi bir parlamenter sisteme karşı, kötü bir başkanlık sistemi kötüdür. Burada bizim iyiye ve kötüye karşı parametrelerimiz nedir? Buna bakarsak sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Yoksa halkın nasıl mutlu olacağı ya da nasıl bir sosyal sözleşme içinde yaşayacağı sorusuna biz sadece kategorilerle cevap vermeye başlarız. Kapalı, keskin ve bizim bu güne kadarki müktesebatımızdan ürettiğimiz ön kabullerimiz bunu biçimlendirecek. Bu da doğru bir şey değil. Ben kategorik olarak karşı değilim, olabilir ama nasıl...''

Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nur Uluşahin de başkanlık sisteminin odağa başkanı alan bir sistem olmadığını, sert kuvvetler ayrılığı sistemi olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA