Siirt'teki Maden Faciası

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel: 'Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların, faciaların ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi amacıyla gerekli olan düzenleme, araştırma ve geliştirme programları doğru şekilde yapılandırılmalıdır' 'Bunun için ilgili kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün, bilgi ve birikimini bünyesinde bulunduran, Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu kurulmalıdır'.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, Siirt'teki maden faciasını değerlendirirken, ölümlere, yaralanmalara neden olan kazaların, faciaların önlenebilmesi amacıyla, düzenleme, araştırma ve geliştirme programlarının doğru şekilde yapılandırılması gerektiğini söyledi. Yüksel, bunun için ilgili kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün, bilgi ve birikimini bünyesinde bulunduran Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumunun kurulması gerektiğini belirtti.

Yüksel, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve Çukurova Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen, '9. Maden Mühendisleri Eğitimi Çalıştayı'nın açılışının ardından basın toplantısı düzenledi.

Siirt'in Şirvan ilçesindeki özel bir maden ocağında meydana gelen faciaya değinen Yüksel, toprak altındaki işçilere ulaşmanın uzun süre alabileceğini söyledi.

Kurtarma faaliyetleri sırasında organizasyon ve koordinasyonda yaşanan olumsuzlukları yetkililere iletilerek sorunun çözümüne katkı sağladıklarını belirten Yüksel, kazanın gerçek nedeninin proje çalışması, uygulama aşamaları ve işletme süreçlerinin detaylı incelenmesi sonucu belirlenebileceğini bildirdi.

Yüksel, madenin açık işletme yöntemiyle üretim yaptığına dikkati çekerek, 'Ocak içindeki maden üretimi dört ayrı taşeron firma marifetiyle gerçekleştiriliyor. İşletmede vardiya usulü çalışılmakta. İş yerinde 800'ün üzerinde işçi çalışmakta olup, işçiler çevre köylerden temin edilmektedir. Faciada 1,2-1,5 milyon metreküp arasında malzemenin çalışma yapılan alanın da bir kısmını içine alarak kaydığı tespit edilmiştir.' diye konuştu.

Madencilik sektörünün doğası gereği özellik arz eden, bu nedenle bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren zor ve riskli bir iş kolu olduğunu anlatan Yüksel, maden kazaları incelendiğinde; kazaların teknik, sosyal, ekonomik, eğitim, planlama ve denetim sorunları gibi pek çok nedeninin olduğunun görüldüğü ifade etti.

- 'Ulusal madencilik politikası oluşturulmalı'

Yüksel, ulusal madencilik politikası oluşturulması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

'AFAD bünyesinde yeterli ve yetkin maden mühendisleri istihdam edilerek, kurtarma operasyonları yetkin ve yeterli hale getirilmelidir. Yasal mevzuatlarda yapılacak düzenlemelerle denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekirken, çıkarılan yönetmeliklerde denetimin özelleştirildiği ve ticarileştirildiği, meslek odalarının görüşlerinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların, faciaların ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi amacıyla, düzenleme, araştırma ve geliştirme programları doğru şekilde yapılandırılmalıdır. Bunun için ilgili kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün, bilgi ve birikimini bünyesinde bulunduran Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu kurulmalıdır.'

Kaynak: AA