Diyabet Sıklığının En Çok Arttığı Ülke Türkiye
Medicana İnternational Ankara Hastanesi Genel Müdürü Op. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız, "Avrupa’da diyabet sıklığının en çok arttığı ülke Türkiye’dir. Niye bu kadar çok arttı? Çalışma verileri bize gösteriyor; sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın birlikte getirdiği hızlı kilo artışı, diyabetin sıklığını da paralel olarak arttırmaktadır" dedi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2040 yılında her 10 yetişkinden birinin diyabetli olacağı tahmin ediliyor. Dünya Diyabet Günü 2016 yılı teması ’Gözler Diyabetin Üzerinde’ sloganıyla diyabette göz sağlığı sorununu ele alıyor. Erken tanı ile riskleri azaltmak ve diyabetli hastaların sorunlarını konuşmak için Medicana International Ankara Hastanesi ve Lions kulüpleri 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nü izleyen farkındalık haftası kapsamında bir seminer düzenledi.
Op. Dr. Sarıyıldız, toplumsal farkındalığın her alanda çok anlamlı olduğuna vurgu yaparak, sağlıkla ilgili farkındalığa dair yapılacak olan her türlü çalışmaya destek olacaklarını bildirdi.
BM’nin uyarı listesindeki dördüncü hastalık ’diyabet’
Diyabetin tanımını yaparak konuşmasına başlayan Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Demirci, şunları kaydetti:
"Ülkemizde ve dünyada diyabet neredeyse bir salgın hastalık gibi giderek yaygınlaşıyor. Konunun ciddiyetini anlatmak için Birleşmiş Milletler (BM) 2006 yılından itibaren tüm dünya hükümetlerine, Sivil Toplum Kuruluşları’na, hastalara ve hasta yakınlarına bu hastalığın durdurulması, yaygınlığının azaltılması amacıyla, tedbir alınması için çağrıda bulunmuştur. Bundan dolayı da ülkemizde Sağlık Bakanlığımızda 2006 yılından itibaren diyabet ve obezite ile savaşma konusunda çeşitli yönetmelikler hazırlamış ve hali hazırda uygulamaktadır. BM’nin tarihine baktığımızda şimdiye kadar 3 hastalık için böyle bir uyarıda bulunduğu görülüyor. Bunlardan birincisi sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü de AIDS hastalığıdır. Bu her üç hastalık da bulaşıcı hastalıktır. BM’nin uyarıda bulunduğu dördüncü hastalık olan diyabet ise bulaşıcı olmayan bir hastalık olmasına rağmen BM’nin uyarı listesine girmiştir. Ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır."
"Son 10 yılda kadınlar 6, erkekler de 7 kilo ortalama kiloları arttı"
Türkiye’de 90’lı yılların sonunda 5 bölge, 15 vilayeti içeren 25-26 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya da değinen Doç. Dr. Demirci, "97’de yayımlanan TURDEP dediğimiz çalışmada diyabet sıklığının yüzde 7.2 olduğunu görüyoruz. Çalışma aynı bölgede 20 yaş üzeri kişilerde tekrarlandığında 10 yıl sonra bu sıklığın yaklaşık iki kat artarak yüzde 13.7’ye çıktığı görülüyor. 2016 Diyabet Atlası verilerine göre de diyabet sıklığının ülkemizde yüzde 14.5 olduğunu görmekteyiz. Yani her 7 erişkinden birisi neredeyse diyabet hastası. Avrupa’da diyabet sıklığının en çok arttığı ülke Türkiye’dir bunu da paylaşmak isterim. Niye bu kadar çok arttı? Çalışma verileri bize gösteriyor; sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın birlikte getirdiği hızlı kilo artışı, diyabetin sıklığını da paralel olarak arttırmaktadır. Son 10 yılda Türkiye’deki kadınların yaklaşık 6 kilo, erkeklerin de 7 kilo civarında ortalama kilolarının arttığı görülmektedir" diye konuştu.
"50 yaşın üzerinde en fazla körlük sebebi, diyabet"
Diyabet hastalığının gözdeki etkilerini ise Göz Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Uğurhan Sezer anlattı. Uzm. Dr. Sezer, diyabetin küçük ve orta boy damarları etkileyen bir hastalık olduğuna dikkati çekerek, "Göz ve böbrek de bunun içinde en fazla hedefte olan organ. Kalp, beyin, kol ve bacak, el ve ayaklar yine bundan nasiplenen diğer organlar. 50 yaşın üzerinde en fazla körlük sebebi, diyabet. Diyabetin süresi arttıkça risk daha da büyüyor, 5 yıllık bir diyabet geçmişi olan hastaların yüzde 50’sinde göz bulgularına rastlıyoruz. Bu süre 10 yıla çıktığında bu kez bu yüzde 90’a kadar çıkabiliyor. Diyabetin kontrolü çok önemli, kontrol dışı hastalarda bulgular çok daha erken ve daha kötü bir şekilde seyredebiliyor. Bir takım riskler; gebelik, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kan yağlarının yüksekliği ve sigara kullanımı diğer risk faktörleri" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Op. Dr. Sarıyıldız, toplumsal farkındalığın her alanda çok anlamlı olduğuna vurgu yaparak, sağlıkla ilgili farkındalığa dair yapılacak olan her türlü çalışmaya destek olacaklarını bildirdi.
BM’nin uyarı listesindeki dördüncü hastalık ’diyabet’
Diyabetin tanımını yaparak konuşmasına başlayan Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Demirci, şunları kaydetti:
"Ülkemizde ve dünyada diyabet neredeyse bir salgın hastalık gibi giderek yaygınlaşıyor. Konunun ciddiyetini anlatmak için Birleşmiş Milletler (BM) 2006 yılından itibaren tüm dünya hükümetlerine, Sivil Toplum Kuruluşları’na, hastalara ve hasta yakınlarına bu hastalığın durdurulması, yaygınlığının azaltılması amacıyla, tedbir alınması için çağrıda bulunmuştur. Bundan dolayı da ülkemizde Sağlık Bakanlığımızda 2006 yılından itibaren diyabet ve obezite ile savaşma konusunda çeşitli yönetmelikler hazırlamış ve hali hazırda uygulamaktadır. BM’nin tarihine baktığımızda şimdiye kadar 3 hastalık için böyle bir uyarıda bulunduğu görülüyor. Bunlardan birincisi sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü de AIDS hastalığıdır. Bu her üç hastalık da bulaşıcı hastalıktır. BM’nin uyarıda bulunduğu dördüncü hastalık olan diyabet ise bulaşıcı olmayan bir hastalık olmasına rağmen BM’nin uyarı listesine girmiştir. Ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır."
"Son 10 yılda kadınlar 6, erkekler de 7 kilo ortalama kiloları arttı"
Türkiye’de 90’lı yılların sonunda 5 bölge, 15 vilayeti içeren 25-26 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya da değinen Doç. Dr. Demirci, "97’de yayımlanan TURDEP dediğimiz çalışmada diyabet sıklığının yüzde 7.2 olduğunu görüyoruz. Çalışma aynı bölgede 20 yaş üzeri kişilerde tekrarlandığında 10 yıl sonra bu sıklığın yaklaşık iki kat artarak yüzde 13.7’ye çıktığı görülüyor. 2016 Diyabet Atlası verilerine göre de diyabet sıklığının ülkemizde yüzde 14.5 olduğunu görmekteyiz. Yani her 7 erişkinden birisi neredeyse diyabet hastası. Avrupa’da diyabet sıklığının en çok arttığı ülke Türkiye’dir bunu da paylaşmak isterim. Niye bu kadar çok arttı? Çalışma verileri bize gösteriyor; sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın birlikte getirdiği hızlı kilo artışı, diyabetin sıklığını da paralel olarak arttırmaktadır. Son 10 yılda Türkiye’deki kadınların yaklaşık 6 kilo, erkeklerin de 7 kilo civarında ortalama kilolarının arttığı görülmektedir" diye konuştu.
"50 yaşın üzerinde en fazla körlük sebebi, diyabet"
Diyabet hastalığının gözdeki etkilerini ise Göz Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Uğurhan Sezer anlattı. Uzm. Dr. Sezer, diyabetin küçük ve orta boy damarları etkileyen bir hastalık olduğuna dikkati çekerek, "Göz ve böbrek de bunun içinde en fazla hedefte olan organ. Kalp, beyin, kol ve bacak, el ve ayaklar yine bundan nasiplenen diğer organlar. 50 yaşın üzerinde en fazla körlük sebebi, diyabet. Diyabetin süresi arttıkça risk daha da büyüyor, 5 yıllık bir diyabet geçmişi olan hastaların yüzde 50’sinde göz bulgularına rastlıyoruz. Bu süre 10 yıla çıktığında bu kez bu yüzde 90’a kadar çıkabiliyor. Diyabetin kontrolü çok önemli, kontrol dışı hastalarda bulgular çok daha erken ve daha kötü bir şekilde seyredebiliyor. Bir takım riskler; gebelik, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kan yağlarının yüksekliği ve sigara kullanımı diğer risk faktörleri" ifadelerini kullandı.