Memur-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Öz;

Memur-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Öz, 15 Temmuz gecesinde ülkelerine, emeklerine ve ekmeklerine sahip çıktıklarını söyledi.

Memur-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Öz;
Sendikal anlayışın ülke, İslam dünyası ve dünya mağdurlarından bağımsız olmadığını belirten Memur-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Mehmet Öz, “Ne kadar kazanım elde edersek, edelim, bir sabah uyandığımızda darbeciler başarılı olmuşsa bunun bir anlamı yoktur. Ne kadar çok mali ve özlük hakları elde edersek edelim, ülkemizde küresel güçler ve onların kuklaları hakim olmuşsa, ülkemize kaos hakim olmuşsa, demokrasimiz ve temel değerlerimiz askıya alınmışsa kazanımların bir anlamı yoktur. Üyelerimiz ve kamu görevlileri için çalışırken, ülkemizin sorunlarıyla da, dünya mağdurları ve mazlumlarını da yanında oluyoruz. 15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişimine de bu anlayışla karşı çıktık. Meydanlara indik, demokrasimize, irademize ve geleceğimize sahip çıktık. Ekmeğimize, emeğimize sahip çıktık” dedi.

“Emeğin ve ekmeğin kutsallığına inanıyoruz”

Memur-Sen ve Sağlık-Sen’in kuruluşundan bu yana, emeğin de ekmeğin de kutsallığına inanarak mücadele ettiğini söyleyen Öz, Merhum Genel Başkanları Mehmet Akif İnan’ın, Emek Hareketi’nin kuruluşunda önemli bir misyon üstlendiğini hatırlattı. 28 Şubat süreci, 27 Nisan E Muhtırası, Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde yaşanan 367 krizi, referandum, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbelerinde öncü bir misyon üstlendiklerini söyleyen Öz, “Dün nerede isek, bugün de aynı çizgideyiz. Dün neyi savunuyorsak, bugün de onu savunuyoruz. Rüzgarda savrulan yapraklar gibi olmadık. Kökleri mazide olan, kadim medeniyet değerlerinden beslenen ulu bir çınarız. Geçmişimize bağlı, geleceğe emin adımlarla yürüyoruz” diye konuştu.

“Rüzgar ekenler, fırtına biçiyor”

Türkiye’nin ve dünyanın kritik bir süreçten geçtiğini ifade eden Öz, 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkan üst aklın, kendi ülkesindeki karışıklıklar ve sokak terörüyle uğraştığını, ektikleri rüzgarları fırtına olarak biçmeye başladıklarını kaydetti.

Türkiye’ye darbe sonrası, insan hakları ve demokrasi konusunda ayar vermeye çalışanların kendi karnelerine bakması gerektiğini kaydeden Öz, “Hem terör örgütlerini besleyip destekleyeceksiniz, hem onlara kucak açacaksınız, hem de ülkemize demokrasi ve insan hakkı dersi vereceksiniz, öyle mi? Gidin, kendi işinize bakın, kendi demokrasinize bakın. Ektiğiniz rüzgarlar bir gün ülkenizde fırtınaya dönüşecek, başka ülkelere satmaya çalıştığınız kaoslar, sizi de vuracak. Elinizi başta Türkiye olmak üzere, İslam dünyasından çekin. Karşınızda, ne derseniz boyun eğecek eski Türkiye yok” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin terörle mücadelede önemli mesafeler aldığını da belirten Öz, bütün terör örgütlerinin aynı anda saldırıya geçtiğini ve bunun sebebinin de ülkemiz üzerinde emelleri olan üst aklın, oyun kurucunun her zaman aynı güçlere olması olduğunu kaydetti.

“Sıkıntıların çözümü daha fazla ertelenmemeli”

Terörle ve darbecilerle mücadele edilirken, bir yandan da normal gündeme dönülmesi gerektiğine işaret eden Öz, “Kamu görevlilerinin bekleyen sorunları, ertelenmeden çözülmelidir. Devlet personel rejiminde yapılması düşünülen değişiklik ve düzenlemeler, özgürlüklerden ve kazanımlar geriye gidiş olmamalı, iş güvencesine kesinlikle dokunulmamalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın, çerçeve yönetmelikte yapılan değişiklik sonrası ertelediği görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı da bir an önce tekrar ilan edilmeli, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın tercihleri alınmış sonuçları da açıklanmalıdır. Bekleyen bir başka sorunuzu ise, kadro bekleyen sözleşmelilerin durumudur. 4/B, 4/C, vekil ebe hemşireler, kamu dışı aile sağlığı merkezi çalışanları ile ASPB’de ek ders karşılığı görev yapanların yıllardır süren mağduriyeti giderilmeli, kadro verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Çalışmalarına başlanan yıpranma payının bütün sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde sonuçlandırılması gerektiğini de belirten Öz, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasının da bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak: İHA