Dündar, Gül Ve Berberoğlu'nun 'Terör Örgütüne Yardım Etme' Davası

Eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Gül ile birleştirilen dosya sanığı CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun, MİT tırlarının durdurulması olayına ilişkin 'silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan yargılanmasına devam edildi Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından hakim karşısına çıkan ilk CHP milletvekili olduğu belirtilen Berberoğlu, 10 sayfadan oluşan yazılı savunmasını okuyacak Duruşmadan önce açıklama yapan Berberoğlu:'Bu doğru haberin yazılması için, basılması için, yayılması için ne bedel gerekiyorsa siyasi olarak o bedeli ödemeye hazırım.'

MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama' suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası alan eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve 5 yıl hapisle cezalandırılan gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile birleştirilen dosya sanığı CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun, 'silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Enis Berberoğlu ve Erdem Gül katıldı. Yurt dışında bulunduğu belirtilen sanık Can Dündar ise duruşmaya gelmedi. Davada gizlilik kararı olduğu için duruşma salonuna sadece sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları alındı.

- CHP milletvekili ilk kez hakim karşısında

Sanıklara destek vermek için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ile Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Didem Engin, Atilla Sertel, Gürsel Tekin, Muharrem İnce ve Utku Çakırözer'in de aralarında bulunduğu 30'a yakın milletvekili, gizlilik kararı gereğince duruşmaya alınmadı. Milletvekilleri duruşma salonunun bulunduğu koridorda bekledi.

Milletvekili olan sanıklardan Enis Berberoğlu'nun, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından hakim karşısına çıkan ilk CHP milletvekili olduğu belirtilirken, Berberoğlu'nun duruşmada, 10 sayfadan oluşan yazılı savunmasını okuyacağı öğrenildi.

Duruşma devam ediyor.

- Adliye önünde açıklama

Bu arada, duruşma öncesinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bir grup, sanıklara destek vermek için açıklama yaptı. CHP'li milletvekilleri ve basın meslek örgütleri ile sanıklar Berberoğlu ve Gül'ün de yer aldığı gruptakiler adına ilk açıklamayı yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, demokrasiden, adaletten, Anayasadan kaynaklı haklarını kullanmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyecekleri söyledi.

Altay, 'Önce sıradan insanlara sonra iş adamından tüccarına kadar, küçük esnafından öğrencisine kadar, akademisyeninden sanatçısına kadar ve gazetecilerden siyasetçi boyutuna kadar iktidardan olmayan herkesin terörist, hain, darbeci ilan edildiği bu dönem, herkesin aşacağı bir dönem olacaktır. Bu konuda içimiz rahat. 'Yargıya güveniyoruz' demek istiyoruz. Üzülerek söylüyorum talimatla iş yapan yargıya güven kalmadı.Faşizme direneceğiz.' ifadelerini kullandı.

- Berberoğlu ve Gül'ün açıklamaları

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu da, bu davayla kendisine atılan suçlamalara karşılık verebilme imkanı bulduğunu belirterek, şöyle konuştu:

'Bugün içeride mahkeme heyetine, bana atılan iftiranın gerçek olmadığını anlatma şansına kavuşmaktan dolayı gerçekten mutluyum. Bunun ifade ve halkın haber alma özgürlüğü olduğunu tane tane anlatacağım. Şükür ki, para sıfırlamak suçlamasıyla bulunmuyorum. Ya da bir terör tarikatının devlete egemen kıldığım, imamın ordusunu darbeye teşvik ettiğim suçlamasıyla da karşınızda değilim. Ya da bir terör örgütüyle pazarlık yapıp memleketi cehennem yerine çevirmekle de suçlanmıyorum. Suçlandığım konu doğru bir haberdir. Bu doğru haberin yazılması için, basılması için, yayılması için ne bedel gerekiyorsa siyasi olarak o bedeli ödemeye hazırım. Dilerim, umarım birkaç saat sonra yeniden birlikte oluruz. Olmazsak hiç problem değil, siz işinizi yapın biz de.'

Erdem Gül ise, davanın bir gazetecilik ve haber yazmanın ödettiği bedeli gösteren bir dava olduğunu öne sürerek, gazetecilere yönelik açılan soruşturma ve davalar ile tutuklamaların son bulması gerektiğini ifade etti.

- Davanın geçmişi

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet gazetesinde yer verdikleri gerekçesiyle yargılanan Dündar ve Gül hakkındaki kararı 6 Mayıs 2016'da açıklamıştı. Mahkeme, 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama' suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.

Dündar ve Gül'ün, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçundan beraatına karar veren mahkeme heyeti, 'silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan ise 'FETÖ/ PDY örgütünün varlığı yönünde kesin bir yargı hükmü mevcut olmadığı, varlığı yönünde henüz kesin bir yargı hükmü mevcut olmayan bir örgüte yardım etmek şeklinde yüklenen suçtan herhangi bir suretle hüküm kurulamayacağı' gerekçeleriyle dosyanın ayrılmasına hükmetmişti.

Davanın 21 Eylül 2016 tarihli ilk duruşmasında, MİT tırlarının görüntülerini yayınlaması için Can Dündar'a verdiği iddiasıyla hakkında 'devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme' ve 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçlarından 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Enis Berberoğlu'nun dosyasının, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle Dündar ve Gül'ün yargılandığı bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

Kaynak: AA