CHP Genel Başkan Yardımcısı Cankurtaran Açıklaması
'(Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Özkan'ın atanması) Bugüne kadar darbe dönemleri hariç seçime girmeyen bir adayın rektör atandığı görülmedi' 'Akademisyenlerin yüzde 86'sının oyunu alan bir kişi yeterli görülmeyerek seçime bile girmemiş biri atanarak mı uzlaşma sağlanacağı düşünülmektedir'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmed Özkan'ın atanmasına ilişkin, 'Bugüne kadar darbe dönemleri hariç seçime girmeyen bir adayın rektör atandığı görülmedi. Akademisyenlerin yüzde 86'sının oyunu alan bir kişi yeterli görülmeyerek seçime bile girmemiş biri atanarak mı uzlaşma sağlanacağı düşünülmektedir?' değerlendirmesinde bulundu.
Cankurtaran, yaptığı yazılı açıklamda, çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) rektör seçimlerinin kaldırıldığını, rektör atamalarının doğrudan cumhurbaşkanı tarafından yapılması düzenlemesinin getirildiğini hatırlattı.
Kararnamenin çıkmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne, üniversitedeki rektörlük seçimlerinde oyların yüzde 86'sını alan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yerine seçimlere bile girmeyen, AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay'ın kardeşi Prof. Dr. Mehmed Özkan'ın atandığını kaydeden Cankurtaran, kamuoyunda bu atamanın büyük tepki çektiğini savundu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un, konuyla ilgili soru üzerine 'Rektör seçimleri konusunda geçtiğimiz dönemlerde her rektör seçimi sırasında hemen hemen maalesef kamplaşmalar olur. Farklılıkların, gerginliklerin ortaya çıkmaması adına böyle bir KHK çıkarıldı, Sayın Cumhurbaşkanımız da önüne konan isimlerden bir tanesini atadı.' yanıtını verdiğini aktaran Cankurtaran, şunları kaydetti:
'Bu açıklama AKP'nin demokrasinin 'D'sine bile inanmadığını göstermiştir. Bugüne kadar darbe dönemleri hariç seçime girmeyen bir adayın rektör atandığı görülmedi. Gerginlik, kamplaşma olur diye bu ülkenin en eğitimli insanları olan akademisyenlerin seçimine bile saygı göstermeyen AKP anlayışı, kendisini güçsüz ve kaybedeceğini hissettiği bir ortamda aynı gerekçeyle, 'gerginlik çıkar, kamplaşma olur' diyerek bu ülkede genel ya da yerel seçimleri bile yaptırtmayalım diyebilirler. Akademisyenlerin yüzde 86'sının oyunu alan bir kişi yeterli görülmeyerek seçime bile girmemiş biri atanarak mı uzlaşma sağlanacağı düşünülmektedir? Gerginlik çıkmaması için bir yere atanan kişiler mutlaka AKP'li mi olmak zorundadır? Ülkedeki en büyük gerginlik kaynağı AKP'nin bizzat kendisidir.'
Cankurtaran, 'Milli irade sözünü dilinden düşürmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine verilen oy dışında hiçbir iradeye saygısı olmadığı Boğaziçi Üniversitesine yaptığı rektör atamasıyla ortaya çıkmıştır. Erdoğan milli irade diyerek özgür iradeyi yok ediyor.' iddiasında bulundu.
Kaynak: AA
Cankurtaran, yaptığı yazılı açıklamda, çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) rektör seçimlerinin kaldırıldığını, rektör atamalarının doğrudan cumhurbaşkanı tarafından yapılması düzenlemesinin getirildiğini hatırlattı.
Kararnamenin çıkmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne, üniversitedeki rektörlük seçimlerinde oyların yüzde 86'sını alan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yerine seçimlere bile girmeyen, AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay'ın kardeşi Prof. Dr. Mehmed Özkan'ın atandığını kaydeden Cankurtaran, kamuoyunda bu atamanın büyük tepki çektiğini savundu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un, konuyla ilgili soru üzerine 'Rektör seçimleri konusunda geçtiğimiz dönemlerde her rektör seçimi sırasında hemen hemen maalesef kamplaşmalar olur. Farklılıkların, gerginliklerin ortaya çıkmaması adına böyle bir KHK çıkarıldı, Sayın Cumhurbaşkanımız da önüne konan isimlerden bir tanesini atadı.' yanıtını verdiğini aktaran Cankurtaran, şunları kaydetti:
'Bu açıklama AKP'nin demokrasinin 'D'sine bile inanmadığını göstermiştir. Bugüne kadar darbe dönemleri hariç seçime girmeyen bir adayın rektör atandığı görülmedi. Gerginlik, kamplaşma olur diye bu ülkenin en eğitimli insanları olan akademisyenlerin seçimine bile saygı göstermeyen AKP anlayışı, kendisini güçsüz ve kaybedeceğini hissettiği bir ortamda aynı gerekçeyle, 'gerginlik çıkar, kamplaşma olur' diyerek bu ülkede genel ya da yerel seçimleri bile yaptırtmayalım diyebilirler. Akademisyenlerin yüzde 86'sının oyunu alan bir kişi yeterli görülmeyerek seçime bile girmemiş biri atanarak mı uzlaşma sağlanacağı düşünülmektedir? Gerginlik çıkmaması için bir yere atanan kişiler mutlaka AKP'li mi olmak zorundadır? Ülkedeki en büyük gerginlik kaynağı AKP'nin bizzat kendisidir.'
Cankurtaran, 'Milli irade sözünü dilinden düşürmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine verilen oy dışında hiçbir iradeye saygısı olmadığı Boğaziçi Üniversitesine yaptığı rektör atamasıyla ortaya çıkmıştır. Erdoğan milli irade diyerek özgür iradeyi yok ediyor.' iddiasında bulundu.