'Sultan 2. Abdülhamid'in Sömürgecilerle Taktik Savaşı '

Tarihçi yazar Uğurluel: ' Sultan 2. Abdülhamid, Osmanlı'ya ait kritik coğrafyalardaki toprakları sömürgeci devletler ele geçirmesinler diye şahsi mülk haline getirerek koruma altına aldırmıştır. Arşivlerde kayıtlı olan mallarda bu mallardır'

Tarihçi yazar Talha Uğurluel, Osmanlı padişahlarından Sultan 2. Abdülhamid'in 1869-1908 yıllarına ait, Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Trakya'daki mal varlığına ilişkin 7 bin 756 taşınmazının bulunmasını 'koruma taktiği' olarak değerlendirdi.

Uğurluel, konferans için geldiği Tekirdağ'da, Sultan 2. Abdülhamid'in Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde ayrıntılı kayıtlarıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, padişahlar arasında şahsi zenginliği olan padişahların yanı sıra orta halli olan sultanların da olduğunu söyledi.

Sultan 2. Abdülhamit'in pek çok ülkedeki taşınmazının aslında Osmanlı devletinin mallarını korumak amacıyla üstüne aldığını ifade ederek, 'Sultan 2. Abdülhamid ise Osmanlı'ya ait kritik coğrafyalardaki toprakları sömürgeci devletler ele geçirmesinler diye şahsi mülk haline getirerek koruma altına aldırdı. Arşivlerde kayıtlı olan mallarda bu mallardır.' şeklinde konuştu.

Sultan 2. Abdülhamid'in ileri görüşlü, ticari zekasının üst düzeyde bir lider olduğunun altını çizen Uğurluel, şunları kaydetti:

'Ticari zekası çok gelişmiş, gerçekten ciddi manada bir borsa uzmanıydı. Uzaktan ona bakan biri onu içine kapanık biri sanırdı. Ama o içine kapanık görünüşün ardında öyle bir ticari zeka vardı ki hayran kalırsınız. Bir çok gelişmeye imza attı. Cam, seramik fabrikaları kurdurdu. Konya Beyşehir'e sulama kanalları yaptırdı. Hicaz Demiryolu Projesi'ni hazırlattı. Dünyada kullanılan ilk denizaltı projesini yaptırdı. Mal varlığına gelecek olursak 2. Abdülhamid Han geleceği çok iyi görmüş bir sultan. Sömürgeci devletlerin Osmanlı Devletine ait kritik coğrafyalardaki toprakları ele geçirmek isteyeceğini bildiği için Musul ve Kerkük'teki petrol bölgeleri de dahil bu toprakları şahsi mülk haline geçirmiştir. Sanki bunları görmüşcesine kritik, stratejik noktaları şahsi mülkü haline getirerek koruma altına aldırmıştır. Tabi Lozan'da 'vakıf malını istemiyoruz' gibi hükümler içeren maddelere imza atmamızdan dolayı onlar hakkında hak iddia edemiyoruz. Tapu kayıtlarında yer alan 3 defter kadar görünen mülklerin kaynağı devlet çıkarlarıdır.'

Uğurluel, Sultan 2. Abdülhamit'in mütevaziliğine de dikkati çekerek, Sultan'ın Dolmabahçe Sarayı'nda kalma imkanı varken bir dağ başındaki av köşkünde kalarak kendini ilme vermeyi tercih ettiğini aktardı.

Kaynak: AA