'Rutba'da Olanlar Musul'da Olabileceklerin Provası'
Ebad Irak Araştırmaları Kurumu Danışmanı Kubeysi: '(Türkiye'nin) Katılımı sembolik dahi olsa Diyala, Enbar, Salahaddin ve Felluce'de yaşananların tekrarlanmayacağı yönünde (yerel halka) güvence verir' 'Haşdi Şabi güçleri Enbar'a bağlı Rutba'ya girdi. Ebu'lAbbas adlı milisler oradaki en önemli camilerden birini patlattı. Bu durum Şii milislerin gireceği diğer bölgelerde yaşayan sivillere herhangi bir güven mesajı vermiyor' 'Irak hükümeti Şii milislerin Sünni bölgelerdeki ihlallerini engelleyemiyor. Eğer engelleyebilse Musul'daki askeri operasyonun seyrini izlemesi için uluslararası gözlemcilere başvururdu' Kubeysi, ABD uçakları ve toplarının Irak ve Suriye'de İran yaranına faaliyet gösteren askeri unsurları koruduğunu söyledi
MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Iraklı siyasi düşünür ve yazar Visam Kubeysi, geçen hafta Enbar vilayetine bağlı Rutba kazasında yaşanan Haşdi Şabi saldırılarının, önümüzdeki dönemde Musul'u nelerin beklediğinin habercisi olduğunu belirtti.
AA muhabirine konuşan Ebad Irak Araştırmaları Kurumu Danışmanı, siyasi düşünür ve yazar Kubeysi, 'Rutba'da olanlar Musul'da olabileceklerin küçük bir provası ve bir anlamda alarm zilidir.' dedi.
Türkiye'yi kastederek 'bazı bölge ülkelerinin' Musul operasyonuna katılmasına, Irak hükümetinin gösterdiği tepkiyi 'garipsediğini' kaydeden Kubeysi, '(Türkiye'nin) Katılımı sembolik dahi olsa Diyala, Enbar, Salahaddin ve Felluce'de yaşananların tekrarlanmayacağı yönünde (yerel halka) güvence verir.' değerlendirmesinde bulundu.
Kubeysi, 'Haşdi Şabi güçleri Enbar'a bağlı Rutba'ya girdi. Ebu'l-Abbas adlı milisler oradaki en önemli camilerden birini patlattı. Bu durum Şii milislerin gireceği diğer bölgelerde yaşayan sivillere herhangi bir güven mesajı vermiyor.' diye konuştu.
- Haşdi Şabi Musul'daki halk direnişini olumsuz etkiliyor
Felluce operasyonunda da resmi söylemin 'Haşdi Şabi'nin ilçeye girmeyeceği' yönünde olduğunu ancak Felluce'ye giren söz konusu milis güçlerin adam öldürme, yıkım, ateşe verme gibi pek çok insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Kubeysi, Haşdi Şabi'nin geçmişte Felluce'de bugün Ruba'da gerçekleştirdiği bu tip eylemlerin Musul'da terör örgütü DEAŞ'a karşı sergilenecek bir halk direnişini de olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Kubeysi şunları söyledi:
'Sünni halk, bu grubun yaptıkları nedeniyle kendilerini büyük tehdit altında hissediyor. Şayet bu endişeler giderilirse Musullular DEAŞ'a karşı koyma ve zarar verme konusunda en büyük direnişi sergileyebilir. Çünkü Musullular kentlerini DEAŞ militanlarından çok daha iyi tanıyor ve aynı zamanda burada yaşayanların büyük bir kesimi çok iyi şekilde eğitilmiş eski Irak ordusu mensubu.'
- 'Irak hükümeti Şii milislerin Sünni bölgelerdeki ihlallerini engelleyemiyor'
Kubeysi, Musul'u kurtarma operasyonuna bazı uluslararası aktörlerin katılması yoluyla Sünni halka güvence verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kubeysi şöyle konuştu:
'Irak hükümeti Şii milislerin Sünni bölgelerdeki ihlallerini engelleyemiyor. Eğer engelleyebilseydi Musul'daki askeri operasyonun seyrini izlemesi için uluslararası gözlemcilere başvururdu. Hükümetin izlediği mezhepçi politika neticesinde, Sünni bölgeler dışlandı ve görmezden gelindi. Bu bölgelerin zayıf ve yeterli korumaya sahip olmaması bu tür sorunların çıkmasına yol açtı. Sünni bölgelerin her düzeyde dışlanması yönünde uluslararası toplumun da açıkça onayladığı bir plan var.'
- Sorumluluk 'Başkomutan' İbadi'ye ait
Haşdi Şabi'nin yaptıklarının tüm sorumluluğunun 'Başkomutan' sıfatı nedeniyle Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'ye ait olduğunu dile getiren Kubeysi, İran'ın Ortadoğu projesinin Rusya'nın Suriye projesinden istifade ederek ilerlediğini, ABD uçakları ve toplarının ise Irak ve Suriye'de İran yaranına faaliyet gösteren askeri unsurları koruduğunu ifade etti.
Ebad Irak Araştırmaları Kurumu danışmanı Visam Kubeysi son olarak, Sünni Arap, Kürt ve Türkmenler pahasına ABD, Rusya ve İran'ın bölgeye yönelik projelerinin birbirine hizmet ettiğini belirtti.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Birleşmiş Milletler ve Irak'taki Sünni taraflar Haşdi Şabi'yi 2014-2016 yıllarında DEAŞ'tan kurtarılan yerlerde savaş suçu niteliğinde eylemler gerçekleştirmekle suçluyor.
Irak'ta pek çok milis gücünü barındıran Haşdi Şabi güçleri geçen perşembe günü Rutba ilçesinde 2 camiyi patlatmıştı.
Irak Başbakanı İbadi, 17 Ekim'de terör örgütü DEAŞ'ın elinde tuttuğu Musul'u kurtarma operasyonunun başladığını duyurmuştu.
Kaynak: AA
AA muhabirine konuşan Ebad Irak Araştırmaları Kurumu Danışmanı, siyasi düşünür ve yazar Kubeysi, 'Rutba'da olanlar Musul'da olabileceklerin küçük bir provası ve bir anlamda alarm zilidir.' dedi.
Türkiye'yi kastederek 'bazı bölge ülkelerinin' Musul operasyonuna katılmasına, Irak hükümetinin gösterdiği tepkiyi 'garipsediğini' kaydeden Kubeysi, '(Türkiye'nin) Katılımı sembolik dahi olsa Diyala, Enbar, Salahaddin ve Felluce'de yaşananların tekrarlanmayacağı yönünde (yerel halka) güvence verir.' değerlendirmesinde bulundu.
Kubeysi, 'Haşdi Şabi güçleri Enbar'a bağlı Rutba'ya girdi. Ebu'l-Abbas adlı milisler oradaki en önemli camilerden birini patlattı. Bu durum Şii milislerin gireceği diğer bölgelerde yaşayan sivillere herhangi bir güven mesajı vermiyor.' diye konuştu.
- Haşdi Şabi Musul'daki halk direnişini olumsuz etkiliyor
Felluce operasyonunda da resmi söylemin 'Haşdi Şabi'nin ilçeye girmeyeceği' yönünde olduğunu ancak Felluce'ye giren söz konusu milis güçlerin adam öldürme, yıkım, ateşe verme gibi pek çok insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Kubeysi, Haşdi Şabi'nin geçmişte Felluce'de bugün Ruba'da gerçekleştirdiği bu tip eylemlerin Musul'da terör örgütü DEAŞ'a karşı sergilenecek bir halk direnişini de olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Kubeysi şunları söyledi:
'Sünni halk, bu grubun yaptıkları nedeniyle kendilerini büyük tehdit altında hissediyor. Şayet bu endişeler giderilirse Musullular DEAŞ'a karşı koyma ve zarar verme konusunda en büyük direnişi sergileyebilir. Çünkü Musullular kentlerini DEAŞ militanlarından çok daha iyi tanıyor ve aynı zamanda burada yaşayanların büyük bir kesimi çok iyi şekilde eğitilmiş eski Irak ordusu mensubu.'
- 'Irak hükümeti Şii milislerin Sünni bölgelerdeki ihlallerini engelleyemiyor'
Kubeysi, Musul'u kurtarma operasyonuna bazı uluslararası aktörlerin katılması yoluyla Sünni halka güvence verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kubeysi şöyle konuştu:
'Irak hükümeti Şii milislerin Sünni bölgelerdeki ihlallerini engelleyemiyor. Eğer engelleyebilseydi Musul'daki askeri operasyonun seyrini izlemesi için uluslararası gözlemcilere başvururdu. Hükümetin izlediği mezhepçi politika neticesinde, Sünni bölgeler dışlandı ve görmezden gelindi. Bu bölgelerin zayıf ve yeterli korumaya sahip olmaması bu tür sorunların çıkmasına yol açtı. Sünni bölgelerin her düzeyde dışlanması yönünde uluslararası toplumun da açıkça onayladığı bir plan var.'
- Sorumluluk 'Başkomutan' İbadi'ye ait
Haşdi Şabi'nin yaptıklarının tüm sorumluluğunun 'Başkomutan' sıfatı nedeniyle Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'ye ait olduğunu dile getiren Kubeysi, İran'ın Ortadoğu projesinin Rusya'nın Suriye projesinden istifade ederek ilerlediğini, ABD uçakları ve toplarının ise Irak ve Suriye'de İran yaranına faaliyet gösteren askeri unsurları koruduğunu ifade etti.
Ebad Irak Araştırmaları Kurumu danışmanı Visam Kubeysi son olarak, Sünni Arap, Kürt ve Türkmenler pahasına ABD, Rusya ve İran'ın bölgeye yönelik projelerinin birbirine hizmet ettiğini belirtti.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Birleşmiş Milletler ve Irak'taki Sünni taraflar Haşdi Şabi'yi 2014-2016 yıllarında DEAŞ'tan kurtarılan yerlerde savaş suçu niteliğinde eylemler gerçekleştirmekle suçluyor.
Irak'ta pek çok milis gücünü barındıran Haşdi Şabi güçleri geçen perşembe günü Rutba ilçesinde 2 camiyi patlatmıştı.
Irak Başbakanı İbadi, 17 Ekim'de terör örgütü DEAŞ'ın elinde tuttuğu Musul'u kurtarma operasyonunun başladığını duyurmuştu.