Adalet Bakanı Bozdağ Açıklaması (2)

'Adalet Bakanlığı olarak biz Türk Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapmak suretiyle amonyum nitrat bulundurmak, sağlamak ve diğer alanlardaki bu konuyla alakalı cezaları daha da artıran bir adım atıyoruz. Tasarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne önümüzdeki hafta sevk edilecek' '(Fetullah Gülen'in iade edilmeyeceğine yönelik iddialar) Bu konuda kesin bir cümle söylemek istemiyorum. Çünkü süreç bitmedi. Süreç bittikten sonra bunu yüzde yüz anlayacağız. Ama bu kanaat her geçen gün daha da güçleniyor. İşin zamana yayılıyor olması, orası eksik, burası fazla, yargı tartışmaları, bunların sürekli gündemde tutuluyor olması ve işin yarına, öbür güne aktarılan yönü, bu yöndeki bir kanaati besliyor' 'Umarım ki ABD bir teröristi Türkiye'ye tercih etmez. Türkiye'nin dostluğunu, ittifakını, stratejik ortaklığını, Ortadoğu'da, Avrupa'da ve dünyaya Türkiye ile birlikte dayanışma içerisinde olmayı FETÖ ile dayanışma içerisinde olmaya tercih eder'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı olarak Türk Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapmak suretiyle amonyum nitrat bulundurmak, sağlamak ve diğer alanlardaki bu konuyla alakalı cezaları daha da artıran bir adım atacaklarını belirterek, 'Tasarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne önümüzdeki hafta sevk edilecek.' dedi.

Bozdağ, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye tek dosya gönderilmediğini ifade eden Bozdağ, yaklaşık 86 klasör dosya gönderildiği söyledi.

Bekir Bozdağ, 4 ayrı dosya olduğunu, her dosyanın da klasör sayısının ayrı olduğunu dile getirerek, 'Dosyaların yarısı klasörlerin Türkçesi, yarısı da İngilizcesi. Tamamı İngilizce, tamamı Türkçe metin değil. İkisini beraber gönderiyoruz aramızdaki anlaşma gereği. O kadar dosya değil, onun yarısı kadar.' diye konuştu.

Dosyalardaki önemli konuların istenmesi üzerine somut deliler 'şunlar' diyerek liste bildirdiklerini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

'Amerika'dan 23-24 Ağustos'ta uzman bir heyet geldi. Adalet Bakanlığındaki uzman heyetlerle bu dosyaların ikisini geniş kapsamlı ele aldılar. Diğer dosyalarla ilgili de bazı bilgi alışverişinde bulundular. Dolayısıyla biz onlara da buna dair değerlendirmeler yapıyoruz. Adalet Bakanlığındaki merkezi makamlar yargılama yapmaz. Bu gelen evrakları ilgili mahkemesine gönderir. O mahkeme bunun kararını verecek. Şu anda öyle bir görüntü var ki yargılamayı mahkeme değil de Adalet Bakanlığındaki adli yardım konularını yürüten merkezi makam yapıyormuş gibi bir şey var. O da doğru bir görüntü değil. Biz gönderdiğimiz dosyaların tamamını Türkiye ile ABD arasındaki iade anlaşmasının hükümlerine göre koyduk. Ayrıca Amerika'nın iç hukukunu bilen hukukçulardan da onlar neyi arar bu konularda onlardan da destek aldık.'

Bozdağ, bunu, 1980'den beri bu anlaşma çerçevesinde ABD ile yürüyen bir iade sürecinin kazandırdığı tecrübeyi gözeterek yaptıklarını ifade ederek, 'Yaptığımız iş kitabına tam uygun bir şekilde yapıldı.' dedi.

'İade etmeyecekler mi? Bunu mu görüyoruz?' şeklindeki soruya Bozdağ, 'Bu konuda kesin bir cümle söylemek istemiyorum. Çünkü süreç bitmedi. Süreç bittikten sonra bunu yüzde yüz anlayacağız. Ama bu kanaat her geçen gün daha da güçleniyor. İşin zamana yayılıyor olması, orası eksik, burası fazla, yargı tartışmaları, bunların sürekli gündemde tutuluyor olması ve işin yarına, öbür güne aktarılan yönü, bu yöndeki bir kanaati besliyor. Ama nihayetinde bunun kararını ABD verecek, yetkili makamları verecek. Onlar karar vermeden, ABD yerine geçip biz onlar yüzde yüz böyle yapacak dersek yanlış oluruz. Oradaki tutumlar, söylemler sizin dediğiniz kanaati Türkiye açısından güçlendiriyor.' şeklinde konuştu.

- 'ABD karşıtlığı 15 Temmuz'da sonra arttı'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'de ABD karşıtlığının 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra büyük bir artış gösterdiğini belirterek, anketlere bakıldığında geçmişle mukayese edilmeyecek bir oranda artışın olduğunun görüldüğünü anlattı.

Artışın nedenine değinen Bozdağ, 'Fetullah Gülen ile ilgili açıklamalar, yorumlar, değerlendirmeler, belki de onların kendi iç hukuku bakımından doğru olan şeyler olabilir ama Türk halkının bu değerlendirmeleri algılama biçimi bakımından onların aleyhine bir sonuç ortaya koyuyor.' ifadesini kullandı.

Bozdağ, 'Umarım ki ABD bir teröristi Türkiye'ye tercih etmez. Türkiye'nin dostluğunu, ittifakını, stratejik ortaklığını, Ortadoğu'da, Avrupa'da ve dünyaya Türkiye ile birlikte dayanışma içeresinde olmayı, FETÖ ile dayanışma içerisinde olmaya tercih eder.' dedi.

- Ankara'daki terör eylemi girişimi

Gübrenin patlayıcıların ham maddesi olarak kullanılmasına ilişkin soru üzerine Bozdağ, araç patlatanların, daha çok zarar vermesi için kamyonlar, tırlar, taksiler, otomobiller gibi araçlara çok yoğun miktarda amonyum nitrat ve başka patlayıcı maddeler koyduğunu söyledi.

Hükümetin aldığı karar doğrultusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının amonyum nitratla ilgili önemli düzenlemeler yaptığını, bunun önünü kesmek için adım attığını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:

'Adalet Bakanlığı olarak biz Türk Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapmak suretiyle amonyum nitrat bulundurmak, sağlamak ve diğer alanlardaki bu konuyla alakalı cezaları daha da artıran bir adım atıyoruz. Böylelikle bu konuda cezayı gerektiren bir boşluk kesinlikle olmayacak. Cezayı da katlayacağız. Böylelikle caydırıcılığını artıracağız. Denetim yolu zaten artırıldı. Ceza hukuku bakımından da bunu daha etkin bir yaptırıma bağlıyoruz. Tasarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne önümüzdeki hafta sevk edilecek.'

- 'Kamudaki arındırmayı herkes yapmalı'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, siyasi partilerin içerisindeki FETÖ temizliğinin herkesin gündeminde olduğunu, bütün partiler ve sivil toplum kuruluşlarının kendi içine dönerek bir tarama yapması gerektiğini söyledi.

AK Parti'nin de buna dahil olduğunu, kamuda yapılan arındırma politikasının herkes tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, devletin kendisine sadakatinden şüphe duyduğu kamu görevlisiyle çalışmama, çalışırken de aynı durum ortaya çıkması halinde sözleşmesini de feshetme hakkına sahip olduğunu kaydetti.

Ne Amerika'da, ne Avrupa'da PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle irtibatı olan birinin yargıda, orduda ve kamuda olmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Bozdağ, siyasette de bunun yapılması gerektiğini vurguladı.

Bozdağ, AK Parti'nin 2011 seçimlerinde bu konuya çok büyük hassasiyet gösterdiğini aktararak, FETÖ ile bağlantısı olan pek çok kişinin milletvekili adayı olmak için müracaat ettiğini, Cumhurbaşkanının başkanlığındaki heyetin bunların neredeyse tamamına yakınını listeye koymadığını söyledi.

2011 seçimlerine giderken bu konudaki en büyük adımı atan parti olduklarını dile getiren Bozdağ, MİT krizinden sonra da il kongrelerinde de bu hassasiyeti gösterdiklerini, yerel seçimlerde de aynı titizliğin gösterildiğini, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde de bu konuda titiz davrandıklarını kaydetti.

Bozdağ, bu konudaki titizliği sadece 15 Temmuz'dan sonra koymadıklarını, 2011'den beri bunu yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:

'Bunun aynısını CHP'nin, MHP'nin de yapması lazım. Diğer partilerin de yapması lazım. Eğer birbirimizi 'sen yaptın, ben yapmadım' diye suçlarsak yanlış olur. Herkes projeksiyonu kendisine çekmeli ve kendi içinde bu konuda ayıklamayı mutlaka yapmalıdır. Siyaseti arındırmazsak ne olur? Şu anda kara propaganda yapılıyor. Bu partileri teslim alır. CHP bir operasyon yedi. MHP birden fazla operasyon yedi. AK Parti'ye operasyon yapmaya kalktılar. Ne oldu? Hepsi ortada. Partilere karşı bir hareket de var. FETÖ tek bir partiye hakim olmak istemiyor. En iyi ülkücü olup MHP'ye, en iyi sosyal demokrat olup CHP'ye, en iyi muhafazakar olup AK Parti'ye hakim olmak istiyor. En iyi medya olup bütün medyaya, yani bütün sivil topluma, hayatın her alanının belirleyicisi, tayin edicisi, takdir ve terfi ettiricisi, yegane karar vericisi olmak istiyor. Bunu Türkiye bu kadar yaşanmışlıktan sonra hayatın her alanında eğer görmemişse o zaman biz büyük bir yanlışlık içindeyiz. Partilerin de bu konuda gereken hassasiyeti göstermeleri gerektiğine inanıyorum.'

- FETÖ ile mücadele

Bakan Bozdağ, partisinde bu konuyla çalışan teşkilat başkanı, mahalle idarelerden sorumlu başkan ve siyasi işlerden sorumlu başkanın yer aldığı bir heyet olduğunu anımsattı.

Bu konuda hassasiyeti her alanda göstermeye devam edeceklerini dile getiren Bozdağ, AK Parti'nin FETÖ ile mücadeleye 15 Temmuz 2016'da değil, daha önceden başladığını vurguladı.

Bekir Bozdağ, Türkiye'de FETÖ'nün hedeflerinin, bu devlet için ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu konusunda ilk farkına varan liderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

'TSK içerisinde FETÖ ile mücadele ettiğini söyleyen genelkurmay başkanları, paşalar oldu. Başka siyasi partiler içinde de oldu. Onların mücadele ettikleri FETÖ değil, FETÖ zannettikleri, mütedeyyin muhafazakar insanlar. Çünkü FETÖ kendini gizlemek için büyük bir takiye kullandırıyor, içki içtiriyor, namaz kıldırmıyor, oruç tutturmuyor. Onların FETÖ'cü kıstası şekil üzerine konulmuş. FETÖ'nün şekil diye, dinin emirlerine uyma diye bir derdi yok. Onun bir hedefi var. O hedefe gitmek için her şeyi ayaklarının altına alıp çiğniyor.'

(Sürecek)
Kaynak: AA