Devlet Malzeme Ofisi Sektör Buluşmaları Toplantısı

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Biz hükümet olarak kamu alımlarını yerli üretimi arttırmak için önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz, Türkiye’de eğer yerli üretim artacaksa DMO’da bu ihtiyacı ve hükümetin bu politikasını dikkate alacak" dedi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Devlet Malzama Ofisi’nin (DMO) düzenlediği Sektör Buluşmalarının ilki olan Taşıt/ Üst Yapılı Taşıt ve İş Makineleri Toplantısına katıldı.

Toplantıda konuşma yapan Bakan Ağbal, DMO’nun kuruluş yasası gereği kamunun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri en ekonomik ve hızlı şekilde tedarik etmek üzere kurulduğunu ifade ederek, "Bu işi yaparken kamu kaynaklarını daha etkin kullanacağız. Çünkü kamuda kaynaklar kıt, her kullanılan kaynak sonuçta milletten aldığımız bir emanet, onu en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. DMO’nun çok farklı sektörlerden binin üzerinde tedarikçisi var. DMO bütün bu işleri yaparken tedarikçileri ile daha fazla istişare yapması lazım, daha fazla sorunlarını dinlemesi lazım. Bu bir defalık bir iş ilişkisi değil, bu süreklilik arzeden karşılıklı kazanmaya dayalı bir iş ilişkisi. Burada firmalarımız DMO’nun ortaya koyduğu şartname çerçevesinde en kaliteli şekilde, şartnameye uygun malı verebilmek için çaba gösteriyorlar. DMO’da bu kaliteli malı en ucuza nasıl alabilir onun gayreti içerisinde ama burada DMO kendi politikalarını belirlerken tedarikçilerin ihtiyaçlarını göz ardı edemez. Onuların uzun vadede büyümesine ve gelişmesine de önem vermesi lazım. Gerek fiyat politikalarının tespitinde gerek şartnamelerin oluşturulmasında gerek kataloğun oluşturulmasında rekabeti arttıran, firmaların ihtiyaçlarını dikkate alan, sadece bugünü değil sürdürülebilir bir tedarik sürecini oluşturan bir DMO olması lazım. Bu düşünceden hareketle bu toplantı serilerini yapmaya karar verdik" diye konuştu.

"İş makinelerinde yerlilik oranı diğer taşıtlara göre daha düşük, bunu da iyileştirmemiz lazım"

Tedarik sürecinin masaya yatırılması gerektiğine vurgu yapan Bakan Ağbal, "Uzun süreli kalıcı bir ortaklığı nasıl daha da arttırabiliriz? Ne kadar çok istişare yaparsak o kadar herkes istifade eder. Sanıyorum 5 sektör toplantısı yapacağız, bu sektör toplantılarında ayrı ayrı sektör bazında görüşmeler yapacağız. Bu toplantılardan ortaya çıkan görüş ve verileri de en sonunda masaya yatıracağız, burada tedarikçilerimizin ihtiyaçlarıyla kamu kurumlarımızın ihtiyaçlarını dengeye getirecek kalıcı sürüdürülebilir bir ortaklığı geliştirecek çözümleri de hep beraber üreteceğiz. Özellikle taşıt sektörü DMO’ya en fazla mal satan grup. Burada yerli tedarikçilerimiz var, uluslararası şirketlerimiz var. Taşıt önemli bir sektör, yerlilik oranına baktığım zaman yerlilik oranının yüksek olduğu bir sektör olarak görüyorum taşıt sektörünü. İş makinelerinde yerlilik oranı diğer taşıtlara göre bir miktar daha düşük, bunu da iyileştirmemiz lazım. DMO tabii ki alış yaparken hem en ekonomik alışı yapacak hem de kamu kurumlarının ihtiyaçlarına uygun alış yapacak. DMO sadece kamu kurumlarının talebi neyse en ekonomik şekilde onu almaya çalışacak" ifadelerini kullandı.

"DMO’da iş yapan firmalarımızı genç, büyüme potansiyeli olan işletmelerimizle daha fazla işbirliği yapmaya davet ediyorum"

"Biz hükümet olarak kamu alımlarını yerli üretimi arttırmak için önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz" diyen Bakan Ağbal şöyle devam etti:

"Türkiye’de eğer yerli üretim artacaksa DMO’da bu ihtiyacı ve hükümetin bu politikasını dikkate alacak. Özellikle iş makinelerinde, diğer taşıtlarda daha fazla yerli üretimi teşvik etmek istiyoruz. DMO’nun bu alanda daha önemli görevler üstlenmesini istiyoruz. Uluslararası şirketlerimiz de tabii ki DMO’ya taşıt satıyor bunda hiçbir sorun yok satsın ama mümkünse bu yapılan satışların bir kısmını da yerli Türkiye’de üretimle karşılayalım. Yerli üretimi ne kadar arttırabilirsek o kadar bence bundan uluslararası şirketler de kazanır Türkiye de kazanır, kamu kurumları da kazanır. DMO’nun da aslında tedarik pazarında payını büyütebiliriz. Yerli üretimi arttıracaksak, sattığımız ürünlerin bir kısmını Türkiye’de üreteceksek veya uluslararası şirket olarak global değer zinciri içerisine Türkiye’de pay verebilir diyorsak oturalım konuşalım bizim ne yapmamız gerekiyor? Siz ne yapabilirsiniz? Hep beraber el ele verelim ama Türkiye’nin potansiyelini de mutlaka kullanalım. Pırıl pırıl, genç, dinamik işletmelerimiz var. Müthiş bir büyüme potansiyeli var, inovasyona karşı müthiş açlar, Ar-Ge’ye karşı müthiş istekliler. Özellikle DMO’da iş yapan firmalarımızı bu genç, büyüme potansiyeli olan işletmelerimizle daha fazla işbirliği, güç birliği yapmaya davet ediyorum."

"Tedarik süreçlerinde KOBİ’lerimize ilave avantajlar sağlamamız lazım"

1-2 yıldır KOSGEB’le bir çalışma başlattıklarına değinen Bakan Ağbal, "DMO, kamu kurumlarına en ekonomik şekilde mal ve hizmet tedarik ederken, KOBİ’lerimizin de bu pazardan daha fazla pay almasını sağlamak gibi bir görevi var. Hükümet olarak, KOBİ’lerin, ekonomilerimizin en sağlam dinamiği olduğuna inanıyoruz. Dünyada çok fırtınalar esiyor, çok gelgitler oluyor ama Türkiye ekonomisinin bütün bunlara karşı bir esnekliği var diyorsak aslında bunun arkasında yatan bizim KOBİ’lerimiz. Dolayısıyla burada da KOSGEB ve DMO bir süredir birlikte çalışıyor. Tedarik süreçlerinde KOBİ’lerimize ister istemez bir takım ilave avantajlar sağlamamız lazım. Gerek DMO’nun tedarik süreçlerine girme gerek orada tutunma gerek orada pazar paylarını büyütme ve kamu kurumlarına yapmış oldukları satışlar üzerinden bir noktada sınıf atlama ve yükselme bunu da DMO’nun önemli bir görevi olarak görüyoruz. İş makineleri sektöründe, makine sektöründe bu anlamda çok fazla KOBİ’miz var. Eğer biz kamu alanlarını bu manada önemli bir itici güç olarak kullanabilirsek bu firmalarımız kamuya satacakları mallar üzerinden bir süre sonra daha fazla Ar-Ge yapacaklar, daha fazla inovasyon yapacaklar, finansa erişecekler. Bugün KOBİ’lerimizin en büyük sorunu finansa erişimi. Eğer siz DMO’nun kalıcı, sürekli bir tedarikçisi haline gelmişseniz bankanın size karşı bakışı değişir. DMO’yu sadece klasik bir tedarik grubu olarak görmüyoruz. Nasıl kamu alımlarını toplamda ekonominin bir itici gücü olarak yeniden dizayn edelim diye düşüncemiz varsa DMO’da kamu alımları pazarındaki büyüklüğü itibariyle aynı fonksiyona kendini büründürecek, değiştirecek, dönüştürecek" değerlendirmesinde bulundu.

"DMO üzerinde tıbbi malzeme ve medikal alımını arttırmamız lazım"

Bakan Ağbal, pazarda firma-DMO ilişkisi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Şirketlerinde bu ilişki içerisinde güç birliği, iş birliği yapma imkanları var. Eğer kurumlar bir araya gelip ortak bir şekilde DMO pazarına girmek isterlerse bunu teşvik edeceğiz, buna ilave imkanlar sunacağız. Büyük ölçekli bir firmamız yanına bir tane KOBİ’yi alıp gelirse o KOBİ’ye yeni imkanlar sunacağız. Yeter ki bu güç birliğini bu şekilde büyütelim. Doğu ve Güneydoğu için geliştirdiğimiz sosyoekonomik bir kalkınma projemiz var. DMO bu proje içinde de önemli görevler üstlenebilir. Kendi pazarı içerisinde özellikle bir kısım alımlarının bu illerdeki işletmelerimizde üretilmesi halinde bunlara ilave destekler verebiliriz. DMO’ya eklemek istediğimiz bir başka boyut da inovasyon, teknoloji, Ar-Ge. Burada özellikle daha fazla Ar-Ge daha fazla inovasyon yapan şirketlerin DMO pazarına girmesi. Özellikle Ar-Ge sonucunda ilk defa üretilen ürün ve hizmetlerin DMO üzerinden piyasaya girmesi son derece önemli. DMO’nun geçen seneki pazar tutarı 3,5 milyar liraydı. Kamu kurumları mal ve hizmetleri DMO’dan almak zorunda değil. DMO ne kadar ekonomik ne kadar ucuza mal tedarik ederse kamu kurumlarımızın DMO’dan alışları o kadar artar. DMO’da aslında kendi içerisinde satış politikasına, fiyat politikasına, pazarlama politikasına bakarken böyle bakacak. Özellikle tıbbi malzemelerde, medikal malzemelerde ciddi anlamda bana göre DMO’nun özellikle sanayi odalarımızla, Organize Sanayi Bölgeleri’yle daha fazla iş birliği yaparak DMO üzerinden tıbbi malzeme ve medikal alımını arttırmamız lazım. Toplumla daha fazla kenetleneceğiz ve bütün bu sorunların altından hep beraber kalkacağız."
Kaynak: İHA