'Ermeni Soykırımı İddialarının Altında Anadolu'yu Paylaşma Hesapları Var'
Doç. Dr. Hasan Mert: 'Avrupa ve ABD’nin kabul ettirmeye çalıştıkları 24 Nisan tarihinin soykırım ile ilgisi yok'
Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Mert, Avrupa ve ABD’nin kabul ettirmeye çalıştıkları “24 Nisan Soykırımı Anma Günü”nün, tehcir hadisesi ile farklı konular olduğunu, bu iddiaların arkasında Anadolu’yu paylaşma hesaplarının bulunduğunu söyledi.
Doç. Dr. Mert, Tire Kaymakamlığının düzenlediği konferansta yaptığı sunumda, Türkiye'ye karşı ileri sürülen Ermeni iddialarını ve bu iddialara karşı yapılması gerekenleri anlattı.
Mert, Ermeni soykırımı iddialarının ardında emperyalist güçlerin yarattığı 'Doğu Sorunu' kapsamında Anadolu’yu paylaşma hesaplarının yattığını kaydetti.
Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihsel sürecini anlatan Mert, 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından yapılan soykırım tanımının aynı zamanda nefret suçlarını da içerdiğini, buna karşılık 'Kültürümüzde Ermenileri aşağılayan ve kötüleyen hiçbir unsur yoktur. Onlar yüzyıllarca millet-i sadıka olarak anıldılar. 1915 tehciri bir başlangıç değil sonuçtur. Günümüzde, Karabağ'da yaşananlar da göz önünde bulundurulduğunda zalimler mazlumu oynamaktadır.' dedi.
Avrupa ve ABD parlamentolarının kabul ettirmeye çalıştıkları 24 Nisan soykırım anma gününün “tehcir” hadisesi ile farklı konular olduğunu ifade eden Mert, şunları söyledi:
“24 Nisan 1915, ülke genelinde karışıklık çıkaran 2 bin 345 Ermeni komitacının tutuklanmasına ilişkin çıkarılan kanunun tarihidir. Tehcir yasası ise etnik bir vurgu yapılmaksızın 27 Mayıs 1915’te çıkarılmıştır.
- 'Beklentiler ve hedef siyasidir'
Bu konuda ilk tepki daha Cumhuriyet ilan edilmeden 1920’li yılların başında Mustafa Kemal Paşa’dan gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin gündemine ise 1970’li yıllarda Türk diplomatların ASALA militanlarını tarafından katledilmesiyle girdi. Bu haksız ve asılsız iddialara karşı kendimizi savunmak zorundayız. Yarın emperyalist güçler bu konuda Türkiye’ye ‘gelin uzlaşalım’ demeyecekler. Çünkü bunların ardında yeni hesaplar ve Anadolu’yu paylaşmak vardır. Beklentiler ve hedef siyasidir. Önemli olan konu Türkiye’den toprak koparmak ve parçalamaktır.'
Kaynak: AA
Doç. Dr. Mert, Tire Kaymakamlığının düzenlediği konferansta yaptığı sunumda, Türkiye'ye karşı ileri sürülen Ermeni iddialarını ve bu iddialara karşı yapılması gerekenleri anlattı.
Mert, Ermeni soykırımı iddialarının ardında emperyalist güçlerin yarattığı 'Doğu Sorunu' kapsamında Anadolu’yu paylaşma hesaplarının yattığını kaydetti.
Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihsel sürecini anlatan Mert, 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından yapılan soykırım tanımının aynı zamanda nefret suçlarını da içerdiğini, buna karşılık 'Kültürümüzde Ermenileri aşağılayan ve kötüleyen hiçbir unsur yoktur. Onlar yüzyıllarca millet-i sadıka olarak anıldılar. 1915 tehciri bir başlangıç değil sonuçtur. Günümüzde, Karabağ'da yaşananlar da göz önünde bulundurulduğunda zalimler mazlumu oynamaktadır.' dedi.
Avrupa ve ABD parlamentolarının kabul ettirmeye çalıştıkları 24 Nisan soykırım anma gününün “tehcir” hadisesi ile farklı konular olduğunu ifade eden Mert, şunları söyledi:
“24 Nisan 1915, ülke genelinde karışıklık çıkaran 2 bin 345 Ermeni komitacının tutuklanmasına ilişkin çıkarılan kanunun tarihidir. Tehcir yasası ise etnik bir vurgu yapılmaksızın 27 Mayıs 1915’te çıkarılmıştır.
- 'Beklentiler ve hedef siyasidir'
Bu konuda ilk tepki daha Cumhuriyet ilan edilmeden 1920’li yılların başında Mustafa Kemal Paşa’dan gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin gündemine ise 1970’li yıllarda Türk diplomatların ASALA militanlarını tarafından katledilmesiyle girdi. Bu haksız ve asılsız iddialara karşı kendimizi savunmak zorundayız. Yarın emperyalist güçler bu konuda Türkiye’ye ‘gelin uzlaşalım’ demeyecekler. Çünkü bunların ardında yeni hesaplar ve Anadolu’yu paylaşmak vardır. Beklentiler ve hedef siyasidir. Önemli olan konu Türkiye’den toprak koparmak ve parçalamaktır.'