AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yıldırım: (2) 'Vatanına ihanet edenler değil, meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı. Milletin tanklarını, milletin üzerine sürenler değil, tankların önünde duran, tankların üzerine çıkan kahramanlar kazandı. Aklını kiraya veren teröristler değil, hainler değil, her biri birbirinden yiğit şehitler kazandı, gaziler kazandı. Allah, bu büyük milleti birlik ve beraberlikten ayırmasın. Allah, bu büyük millete düşmanlık edenlere asla fırsat vermesin' 'Hiç kimse bir daha, devlet içinde devlet olmaya, milletin silahıyla millete tuzak kurmaya cesaret edemeyecek. Hiç kimse millet iradesine ipotek koymayı aklından dahi geçiremeyecek. Sınırlarımızın içinde veya dışında bu güzel ülkeye, Türkiye'ye bu necip millete kast eden her hain yapının evelallah üstesinden gelmeye muktediriz. Türkiye'yi FETÖ'den de BTÖ'den de DEAŞ'tan da onun siyasi uzantılarından da kurtaracağız Allah'ın izniyle' 'AK Parti için 3 Kasım 2002 tarihi bir başlangıçtır. AK Parti iktidarı geçen 14 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi üçe katlarken, milli gelirini 3 kat artırırken, milletimizin hayali olan projeleri ve hizmetleri yaparken, diğer yandan da vesayetçilerin, darbe özlemcilerinin de birer birer tepelerine de vura vura geliyor. Sadece hizmet etmiyor, ülkeye tuzak kuran teröristleri de darbecileri de hallede ede bu günlere geliyoruz'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz'daki darbe girişime değinerek, 'Vatanına ihanet edenler değil, meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı. Milletin tanklarını, milletin üzerine sürenler değil, tankların önünde duran, tankların üzerine çıkan kahramanlar kazandı. Aklını kiraya veren teröristler değil, hainler değil, her biri birbirinden yiğit şehitler kazandı, gaziler kazandı. Allah, bu büyük milleti birlik ve beraberlikten ayırmasın. Allah, bu büyük millete düşmanlık edenlere asla fırsat vermesin.' dedi.

Yıldırım, partisinin Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.

Konuşmasında 'Beraber yürüdük biz bu yollarda/Beraber ıslandık yağan yağmurda/Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana yer şey seni hatırlatıyor' dizelerini seslendiren kalabalığa Yıldırım, 'Bize her şey sizi hatırlatıyor.' diye karşılık verdi.

Yıldırım, Türkiye'nin özeti olan İstanbul'un 15 Temmuz'da kendine yakışanı yaptığını, tıpkı 79 milyon vatan evladının yaptığı gibi, 7'den 70'e bütün İstanbullunun 15 Temmuz gecesi devletini korumak, Cumhuriyeti yaşatmak ve demokrasiye sahip çıkmak için hainlere karşı dimdik durduğunu söyledi.

246 şehit, 2 bin 194 gazi olduğunu aktaran ve 15 Temmuz'daki ve bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Yıldırım'ın çağrısı üzerine şehitler için Fatiha okundu.

Konuşması sırasında gençlerin yoğun tezahüratları üzerine Yıldırım, 'Gençler, tamam bir dakika. Zaman bizden yana ama zamanı da iyi kullanalım. Şu işi bitirelim, sonra daha çok zamanımız olacak.' dedi.

Yıldırım, bu milletin şehitlerini ve gazilerini asla unutmayacağını dile getirerek, 'O gün bu milletin her bir ferdi birer kahramandır. Millet adına, devlet adına hepinize hükümet olarak şükranlarımı sunuyorum. Sizler Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanları doldurdunuz. Havaalanına giderek sayın Cumhurbaşkanımızı bir an bile yalnız bırakmadınız. Darbe kalkışmasının gerçekleştiği ilk yer olan şehitler köprüsünü de tuttunuz. 'Şehitler köprüsü geçilmez' diyerek kurşunlara vücudunuzu siper ettiniz. Allah hepinizden razı olsun. Bundan sonraki nesiller Boğaziçi Köprüsünü 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak anacak ve bu acıyı, bu ihaneti asla unutmayacağız.' diye konuştu.

Darbe gecesi olduğu gibi demokrasi nöbetlerinde de İstanbul'un her köşesinin nabzının tutulduğunu ifade eden Yıldırım, Kısıklı, Boğaziçi Köprüsü, Taksim, Saraçhane, Hasköy, İl Başkanlığı, Atatürk Havalimanı, Çengelköy ve bütün ilçe meydanlarının doldurulduğunu anlattı.

Yıldırım, İstanbul'da 2 milyon 200 bini aşan parti üyesinin 27 gün boyunca çoluğuyla çocuğuyla meydanlarda olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin dört bir yanında demokrasi nöbetleri tutan bütün vatandaşlara bir kez daha selam gönderdi.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

'Vatanına ihanet edenler değil, meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı. Milletin tanklarını, milletin üzerine sürenler değil, tankların önünde duran, tankların üzerine çıkan kahramanlar kazandı. Aklını kiraya veren teröristler değil, hainler değil, her biri birbirinden yiğit şehitler kazandı, gaziler kazandı. Allah, bu büyük milleti birlik ve beraberlikten ayırmasın. Allah, bu büyük millete düşmanlık edenlere asla fırsat vermesin. Bu acı tecrübeden çok şey öğrendik, çok önemli dersler çıkardık. Gereken her adımı da kararlılıkla atarak bir daha bu türden alçakça kalkışmaların yaşanmaması için gereken tedbiri de aldık, almaya devam ediyoruz. Hiç kimse bir daha, devlet içinde devlet olmaya, milletin silahıyla millete tuzak kurmaya cesaret edemeyecek. Hiç kimse millet iradesine ipotek koymayı aklından dahi geçiremeyecek. Sınırlarımızın içinde veya dışında bu güzel ülkeye, Türkiye'ye bu necip millete kast eden her hain yapının evelallah üstesinden gelmeye muktediriz. Türkiye'yi FETÖ'den de BTÖ'den de DEAŞ'tan da onun siyasi uzantılarından da kurtaracağız Allah'ın izniyle.'

- 'Sadece hizmet etmiyor, tuzak kuran teröristleri de hallederek geliyoruz'

Başbakan Yıldırım, AK Parti'nin 2001'de yola çıkarken kurucu lider, genel başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın kutlu yolculukta 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' dediğini belirterek, 'AK Parti için 3 Kasım 2002 tarihi bir başlangıçtır. AK Parti iktidarı geçen 14 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi üçe katlarken, milli gelirini 3 kat artırırken, milletimizin hayali olan projeleri ve hizmetleri yaparken, yolları bölüp hayatları birleştirirken, hava yolunu halkın yolu yaparken, Türkiye'nin hızlı tren özlemini gerçeğe dönüştürürken, akıl yollarıyla yurdun her köşesini bilişim ağlarıyla donatırken, şehir hastaneleriyle sağlıkta dönüşümü gerçekleştirirken, eğitimde müthiş ve büyük reformları yaparken, sosyal devlet olma yolunda çok büyük gelişmeleri ve dönüşümü gerçekleştirirken, diğer yandan da vesayetçilerin, darbe özlemcilerinin de birer birer tepelerine de vura vura geliyor. Sadece hizmet etmiyor, ülkeye tuzak kuran teröristleri de darbecileri de hallede ede bu günlere geliyoruz.' ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bu hizmetleri yaparken önlerine çıkanlar olduğunu dile getirerek, bir yandan hizmet yaptıklarını, bir yandan da proje gerçekleştirdiklerini, bir yandan da ülkeye tuzak kurmaya çalışan vesayet odaklarıyla, darbe meraklılarıyla mücadele ettiklerini söyledi.

İlk açık müdahalenin 2007 Nisanı'ndaki e-muhtıra ile AK Parti'ye 'Siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz' denildiğini dile getiren Yıldırım, Türkiye Cumhuriyetinde tek başına iktidara gelmiş çok az partiye nasip olan bir milletvekiliyle parlamentonun neredeyse üçte ikisiyle, 363 milletvekiliyle iş başına geldiklerini kaydetti.

'Biz cumhurbaşkanı seçemiyorsak bu işin çözümü millettir' diyerek millete geldiklerini, cumhurbaşkanının referandumla birlikte halk tarafından seçilmesinin önünün açıldığını anımsatan Yıldırım, 'Bu, Türkiye'deki yönetim sisteminin en önemli değişikliğinin başlangıcıdır. Bugün başkanlık tartışmalarının da başladığı nokta budur. Eğer CHP ve onun akıl daneleri o gün adam gibi parlamentoda cumhurbaşkanı seçimini yaptırsalardı bugün belki de biz sistem meselesini konuşma ihtiyacı duymazdık. Ancak maalesef CHP siyasi hayatında halkın hiçbir zaman halkın iradesine ram olmamış, hep vesayetlerin gölgesinde iktidar arayışıyla bugünlere gelmiştir.' dedi.

Yıldırım, AK Parti'nin karşılaştığı vesayet ve darbe heveslilerinin bununla da yetinmediğini, arkasından Türkiye'nin en büyük partisine kapatma davası açıldığını, örneğine üçüncü dünya ülkelerinde bile rastlanmayacak alçakça bir girişimde bulunulduğunu söyledi.

Bunun da defedildiğini, savuşturulduğunu belirten Yıldırım, bununla da durmayarak yargıyla darbe yapmaya kalkışıldığını, bunu da millete giderek yargı reformunu gerçekleştirerek aştıklarını kaydetti.

Bununla da yetinmeyip Gezi olaylarının tertip edildiğini ifade eden Yıldırım, 'ağaç ve yeşil' diyerek Türkiye'de istikrarı bozmak, iktidarı bozmak hevesine kapılındığını anlattı.

Yıldırım, o günlerde, Venezuela'da, Brezilya'da, Şili'de Meksika'da da gösteriler olduğunu, onların sokaklarda yöneticilerine 'Paraları çarçur etmeyin, yol, havaalanı yapın' diye protesto yaptıklarını, Türkiye'deki Gezicilerin de 'yol, havaalanı ve köprü yapmayın' diye propaganda yaptıklarını söyledi.

Başbakan Yıldırım, 'Türkiye ne zaman yol almaya başlasa, ne zaman zincirlerinden kurtulsa mutlaka başını meşgul edecek bir vesayet odağı icat ediliyor. Meydanlara sürülüyor.' dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA