Burhaniye’de, 47 yaşındaki 4 çocuk babası Veysel Kaplan, 69 yıl önce yaptırılan ve son yıllarda kaderine terk edilen taş binayı restore ederken, çay ve
gözleme evi yaptı. Yoldan geçen çok sayıda vatandaşın oturup dinlendiği, çay içip
gözleme yediği bina adeta etnografya müzesine döndü. Çok sayıda nostaljik objenin yer aldığı mekanın yeni halini vatandaşlar da beğendi. Yörük kültürünü yansıtan eserlerin yer aldığı mekanın işletmecisi Veysel Kaplan, müşterilerinin büyük katkısını gördüğünü anlattı. Konağa, Pazarbaşı Çay Evi yazan Veysel Kaplan,” Bu taş bina 1947 yılında, zeytin işçilerinin barınması için yapılmış. Uzun süre burada zeytin işçileri kalmıştır. Daha sonra da kaderine terk edilmişti.
Harabe bir şekildeydi. Biz bu harabeyi 2012’nin 10.ayında restore etmeye başladık. Aslına uygun şekilde restore etmek için uğraştık ve de bir şekilde toparladık. Burada çay kahve
gözleme ikramı yapıyoruz. Aileler yanında getirmiş oldukları yiyeceklerini de rahatlıkla yiyebiliyorlar. Biz de onlara en iyi şekilde hizmet vermek için uğraşıyoruz. Bunun yanında, yörük kültürünü tarihimizi yaşatmak için her türlü gayreti gösteriyoruz. Sağ olsun müşterilerimiz de bize çok katkıları oluyor. Bize kitap hediye edenler oluyor. Veyahut ta güzel bir aksesuar hediye edenler oluyor. Bizde onları saklıyoruz. Yörük kültürünü yaşatmak için içerdeki objeler bizim köklerimizdir O köklerden kopmamak için caba gösteriyoruz. Çalışmalarımızı çocuklarımla yürütüyorum. Mutluyuz. Türkiye’nin bu çalkantılı döneminde barış, mutluluk, kardeşlik için her türlü çabayı gösteriyoruz” dedi.
Müşterilerden Gülbin Özbek,” İzmir’den yola çıktık. Trakya’ya memleketimize gidiyoruz. Yolun kenarında konağı gördük. Hem otantik bir ortam. Hem her şey çok lezzetli. Yolu düşen herkes uğrasın buraya” dedi.
