Yetkin Çalışan İşletmenin Performansını Artırıyor

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB), işletmelerin insan kaynakları ve kalite kontrol sorumlularına yönelik “Yetkin Çalışanların Organizasyondaki Rolü ve Önemi” konulu eğitim semineri düzenlendi.

Yetkin Çalışan İşletmenin Performansını Artırıyor
AOSB Başkanlığının, sanayici ve çalışanlara eğitim desteği sağlamak amacıyla AYA Yönetim ve Gelişim Merkezi iş birliğinde kurduğu “AOSB Akademi” çerçevesinde düzenlenen seminer, Başkanlık hizmet binasındaki Ceyhan Salonu’nda gerçekleşti.

Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Eren Suna, kurumsal temellerin oluşmasında insan kaynaklarının önemli rol üstlendiğini ifade etti.

"Karar verilirken objektif olunmalı"

İnsan kaynaklarında adayların çeşitli özelliklerini ölçmek için farklı ölçme araçlarının birlikte kullanıldığını belirten Suna, ölçme araçları ve yöntemlerinin; geleneksel araçlar, genel yetenek testleri, yetkinlik envanterleri, mülakatlar, değerlendirme ve gelişim merkezleri, modern araçlar, durumsal yargı testleri, online değerlendirme ve gelişim merkezi uygulamaları ile kurumsal çözümler olarak sıralanabileceğini kaydetti.

Her insanın karar verirken yanlı olmaya meyilli olduğuna işaret eden Suna, insana dair verilen kararlarda mutlaka objektif olunması gerektiğinin de altını çizdi.

Yetkinlik konusuna da değinen Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Eren Suna, yetkinliğin; üstün performans gösteren çalışanları diğerlerinden ayırt eden özellikler olduğunu kaydetti.

Suna, “Yetkinlik envanteri ise işletmenin daha iyi performans göstermesi için çalışanların sergilemesi gereken davranışları gösteren bir rehberdir. Envanter ile ortalamanın üzerinde başarıya sahip çalışanların davranışları ya da bu performansı ortaya çıkaracak davranışların neler olduğu belirlenir. Tüm insan kaynakları uygulamalarında bu davranışlar referans alınarak işletmenin performansında artış sağlanması amaçlanır” dedi.

Yetkinlik ile yeterlilik arasındaki fark

Yetkinlik ile yeterlilik arasındaki farkı da açıklayan Suna, “Yeterlilik; bir işin yerine getirilmesi için gerekli minimum gereksinimlerdir. Yetkinlik ise; bir işin etkili bir biçimde yerine getirilmesini sağlayan özelliklerdir. Yetkin olan kişi ikna yeteneğine sahiptir. Karşısındaki kişiyi ikna etme konusunda kararlıdır. Karşısındaki kişinin etkileneceği unsurları etkin biçimde kullanır. Ayrıca, ikna sürecinde somut verilerden yararlanır” diye konuştu.

Ölçme ve değerlendirmede test ve envanterden de yararlanıldığının altını çizen Eren Suna, şöyle devam etti:

“Testler, yanıtlayıcıların maksimum performansını ölçmeye odaklanır. Dolayısıyla, testlerde yer alan sorular doğru ya da yanlış yanıtları olan sorulardır.Envanterler ise yanıtlayıcıların tipik performansını ölçmeye odaklanır. Dolayısıyla, envanterlerde yer alan ifadeler yanıtlayıcının tipik davranışlarını belirlemeye yönelik hazırlanır; ifadelerin doğru ya da yanlış yanıtları bulunmamaktadır.”

Testler seçimi kolaylaştırıyor

İşe alımda test kullanımının, çok sayıda adayın etkin ve pratik bir biçimde elenmesine yardımcı olduğunu ifade eden Suna, “Pozisyona en uygun olabilecek potansiyeli yüksek adayları seçmenizi sağlar. Potansiyeli yüksek adayları belirlemenizi kolaylaştırır ve işe alım kararınızı güçlendirir. Adayların işveren markası algısını güçlendirir. Yetenek yönetiminde ise çalışanların potansiyellerinin objektif ve adil bir biçimde değerlendirilmesini sağlar. Pozisyona en uygun kişilerin terfi etmesine katkıda bulunur ve verilen kararların kabullenilmesini kolaylaştırır.Çalışanlarla ilgili görüşlerinize dair kanıtlar sunarak işkolu yöneticilerini ikna etmenizi kolaylaştırır. Çalışanların adalet algısını güçlendirerek kuruma ve işe bağlılıklarını artırır” diye konuştu.

Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Eren Suna, işe alımda envanter kullanımının ise mülakat sürecinde adayla ilgili daha fazla veri elde edip en az hatayla karar vermeye imkân sağladığını belirterek, “Pozisyona en uygun adaylara öncelik vermenizi sağlayarak sürecinizi pratik hale getirir. Yetkinlik modeliniz doğrultusunda değerlendirme yapmanıza olanak sağlar” ifadelerini kullandı.

En uygun aday seçilmeli

İşe almada organizasyonel sürdürülebilirlik açısından en etkin çözümün, pozisyon için en uygun olan adayların seçilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bu anlamda her zaman, en iyi ya da en yetkin aday, pozisyona en uygun aday olmayabilir. Etkili bir işe alım sürecini gerçekleştirmek için öncelikli olarak, o pozisyonla ilgili olan tüm psikolojik gerekliliklerin doğru şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için, farklı paydaşların konu hakkındaki görüşlerini almak önemlidir. İşe alım yalnızca eski çalışanların yerine yenilerini bulmak/yeni pozisyonları doldurmak değil, geleceğin yöneticileri olabilecek potansiyele sahip, kuruma bağlılık gösterilecek adayların seçilmesini ifade etmektedir.”

Kurumların yalnızca yüzde 12’sinin yetkin çalışanları şirkette tutmak için stratejiler geliştirdiğini belirten Suna, yetkin çalışanları kaybetmenin üretime sekte vurduğunu, potansiyel liderlerin kaybı anlamına geldiğini, şirket motivasyonunu düşürdüğünü ve rakiplere yardımcı olduğunu kaydetti.

Kaynak: İHA