Mücevherlerini Kişiye Özel Tasarlıyor
Kapalıçarşı'da 43 yıldır mücevher tasarımı ve üretimi yapan Haçadur Kelleci, konuşarak kişiliği ve beğenileri hakkında fikir sahibi olduğu müşterilerine özel ürün hazırlıyor Kelleci: 'Misafirimize ürettiğimiz mücevheri takdim ettiğimde, gözlerinde o ışığı görmem lazım, yoksa ürünü geri alırım' 'Usta, çırak yetiştirmek zorundadır ki ustalığı, ismi, yetiştirdiği insanlarla ölümsüzlüğe ulaşsın. Gerçek usta budur. Şimdiki ustalar çırak yetiştirmeyerek, bir devrin bitişini temenni eder gibiler'
HİKMET ORÇUN ÜRESİNLER - Tarihi Kapalıçarşı'da 43 yıldır mücevher tasarımı yapan Haçadur Kelleci, konuşarak kişiliği ve beğenileri hakkında fikir sahibi olduğu müşterilerine özel ürün hazırlıyor.
Çocukluğundan beri mesleğin her aşamasında çalışıp, 'Haçik Usta' adıyla ünlenen 52 yaşındaki mücevherat ustası Kelleci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müşterilerine 43 yıldır misafirleriymiş gibi davrandığını söyledi.
İşin püf noktalarını öğrendiği ustasıyla aynı ismi taşımasını güzel bir tesadüf olarak gördüğünü belirten Kelleci, müşterilerinin kişiliğini analiz ederek onlara özel tasarımlar yaptığını anlattı.
Kelleci, 'Bu kapıdan içeri giren herkes bizim misafirimizdir. Alışverişten sonra da münasebetimiz devam eder. Meslekte 43 yılı geride bıraktım, iki temel prensibim olan misafirlerimin yani müşterilerimin ismini gizli tutmaktan ve izinleri olmadan onlara özel tasarımlarımı çoğaltmamaktan asla ödün vermem.' dedi.
Müşterileriyle sohbet ederek onları anlamaya çalıştığını belirten Kelleci, 'Onları rahatsız etmeden anatomik olarak da inceliyorum. Böylece hem kişilik olarak doneler topluyor hem de çok uzun yıllar kullanabileceği ürünün fiziksel olarak nasıl olması gerektiğinin matematiğini yapıyorum.' ifadelerini kullandı.
Altın, elmas ve pırlanta üzerinde çalıştığını ancak çalıştığı en değerli şeyin insan olduğu bilinciyle hareket ettiğini vurgulayan Kelleci, şöyle devam etti:
'Misafirimize ürettiğimiz mücevheri takdim ettiğimde gözlerinde o ışığı görmem lazım, yoksa ürünü geri alırım. Önemli olan onu alıp bir ömür boyu severek ve mutlu olarak kullanmasıdır. Yaptığım işle kişiyi mutlu ettiğim sürece daha çok şey kazandığımı hissediyorum. İnsan kazanıyorum.'
- 'Aynısını yapmak, onu üreten ustaya saygısızlık'
Zaman zaman başka bir yerde beğendiği ürünü kendisine getirerek aynısını yapmasını isteyen müşterilerini kibarca reddettiğini kaydeden Kelleci, 'O üründe bir emek var, aynısını yapmak hem insanlığa ihanet hem de onu üreten ustaya saygısızlıktır, hırsızlıktır.' dedi.
Kuyum işinde ustanın önemine değinen Kelleci, şimdiki ustaların çırak yetiştirmemesinin kabul edilemez olduğuna dikkati çekerek, 'Usta, çırak yetiştirmek zorundadır ki ustalığı, ismi, yetiştirdiği insanlarla ölümsüzlüğe ulaşsın. Gerçek usta budur. Şimdiki ustalar çırak yetiştirmeyerek, bir devrin bitişini temenni eder gibiler' değerlendirmesinde bulundu.
Haçadur Kelleci'yi 'zor işlerin ustası' olarak tanımlayan 40 yıllık müşterisi Boğos Keşçioğlu, 'Haçik Usta, eşimin ve benim hayal edemeyeceğimiz bir ürün ortaya çıkartır. Taslağı bana verir ve 'Yengeme götür, beğenmezse başka bir şey yaparım’ der. Şimdiye kadar geri döndüğü hiç olmadı. Eşim de ben de Haçik Usta’nın tasarımlarını her zaman çok beğendik.' diye konuştu.
Atölyenin müdavimlerinden Mübeccel Aksu ise canının çok sıkkın olduğu bir gün arkadaşının zoruyla Kelleci'nin dükkanına gittiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Daha kapıdan girer girmez beni güler yüzlü biri karşıladı. '20 dakika oturup kalkarız' diyerek girdiğimiz o mekandan 5 saat sonra çıktık, sohbete doyamamıştım. Resmen hayata bakış açımı değiştirdi. Onunla sohbet etmek gerçekten insana huzur veriyor.'
Kelleci'nin başarısını, insan anatomisinden çok iyi anlamasına bağlayan Aksu, '18 yaşındaki bir kadın için ürettiği tasarımı, o kişi 48 yaşında da 68 yaşında da rahatça kullanabilir. Haçik Usta, yıllar sonrasını öngörerek, buna uygun tasarımlar yapıyor. Dolayısıyla çok başarılı oluyor.' dedi.
Kaynak: AA
Çocukluğundan beri mesleğin her aşamasında çalışıp, 'Haçik Usta' adıyla ünlenen 52 yaşındaki mücevherat ustası Kelleci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müşterilerine 43 yıldır misafirleriymiş gibi davrandığını söyledi.
İşin püf noktalarını öğrendiği ustasıyla aynı ismi taşımasını güzel bir tesadüf olarak gördüğünü belirten Kelleci, müşterilerinin kişiliğini analiz ederek onlara özel tasarımlar yaptığını anlattı.
Kelleci, 'Bu kapıdan içeri giren herkes bizim misafirimizdir. Alışverişten sonra da münasebetimiz devam eder. Meslekte 43 yılı geride bıraktım, iki temel prensibim olan misafirlerimin yani müşterilerimin ismini gizli tutmaktan ve izinleri olmadan onlara özel tasarımlarımı çoğaltmamaktan asla ödün vermem.' dedi.
Müşterileriyle sohbet ederek onları anlamaya çalıştığını belirten Kelleci, 'Onları rahatsız etmeden anatomik olarak da inceliyorum. Böylece hem kişilik olarak doneler topluyor hem de çok uzun yıllar kullanabileceği ürünün fiziksel olarak nasıl olması gerektiğinin matematiğini yapıyorum.' ifadelerini kullandı.
Altın, elmas ve pırlanta üzerinde çalıştığını ancak çalıştığı en değerli şeyin insan olduğu bilinciyle hareket ettiğini vurgulayan Kelleci, şöyle devam etti:
'Misafirimize ürettiğimiz mücevheri takdim ettiğimde gözlerinde o ışığı görmem lazım, yoksa ürünü geri alırım. Önemli olan onu alıp bir ömür boyu severek ve mutlu olarak kullanmasıdır. Yaptığım işle kişiyi mutlu ettiğim sürece daha çok şey kazandığımı hissediyorum. İnsan kazanıyorum.'
- 'Aynısını yapmak, onu üreten ustaya saygısızlık'
Zaman zaman başka bir yerde beğendiği ürünü kendisine getirerek aynısını yapmasını isteyen müşterilerini kibarca reddettiğini kaydeden Kelleci, 'O üründe bir emek var, aynısını yapmak hem insanlığa ihanet hem de onu üreten ustaya saygısızlıktır, hırsızlıktır.' dedi.
Kuyum işinde ustanın önemine değinen Kelleci, şimdiki ustaların çırak yetiştirmemesinin kabul edilemez olduğuna dikkati çekerek, 'Usta, çırak yetiştirmek zorundadır ki ustalığı, ismi, yetiştirdiği insanlarla ölümsüzlüğe ulaşsın. Gerçek usta budur. Şimdiki ustalar çırak yetiştirmeyerek, bir devrin bitişini temenni eder gibiler' değerlendirmesinde bulundu.
Haçadur Kelleci'yi 'zor işlerin ustası' olarak tanımlayan 40 yıllık müşterisi Boğos Keşçioğlu, 'Haçik Usta, eşimin ve benim hayal edemeyeceğimiz bir ürün ortaya çıkartır. Taslağı bana verir ve 'Yengeme götür, beğenmezse başka bir şey yaparım’ der. Şimdiye kadar geri döndüğü hiç olmadı. Eşim de ben de Haçik Usta’nın tasarımlarını her zaman çok beğendik.' diye konuştu.
Atölyenin müdavimlerinden Mübeccel Aksu ise canının çok sıkkın olduğu bir gün arkadaşının zoruyla Kelleci'nin dükkanına gittiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Daha kapıdan girer girmez beni güler yüzlü biri karşıladı. '20 dakika oturup kalkarız' diyerek girdiğimiz o mekandan 5 saat sonra çıktık, sohbete doyamamıştım. Resmen hayata bakış açımı değiştirdi. Onunla sohbet etmek gerçekten insana huzur veriyor.'
Kelleci'nin başarısını, insan anatomisinden çok iyi anlamasına bağlayan Aksu, '18 yaşındaki bir kadın için ürettiği tasarımı, o kişi 48 yaşında da 68 yaşında da rahatça kullanabilir. Haçik Usta, yıllar sonrasını öngörerek, buna uygun tasarımlar yapıyor. Dolayısıyla çok başarılı oluyor.' dedi.