'Hüsrev Hatemi'ye Saygı Gecesi'

Yazar Ayvazoğlu: 'Hatemi, geçmişle gelecek arasındaki tezatı şiirlerinde acı bir mizahla ortaya koyar' Dergah Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayçil: 'Hatemi, Türkiye'nin şu anda yaşayan hem en olgun hem en genç şairi' Yenişafak gazetesi yazarı Çalışkan: 'Biz güncel edebiyatla ilgilenen, dergi çıkaran insanlar dahi çoğu şeyi ıskalayabiliyoruz, o bize ıskaladığımız şeyleri haber veriyor. Yani yaşayan edebiyatın çok içindedir'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı tarafından 'Hüsrev Hatemi'ye Saygı Gecesi' düzenlendi.

Fatih Kültür Merkezi'nde şair Cengizhan Orakçı'nın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte konuşan yazar Beşir Ayvazoğlu, Hatemi'nin doktor olmasının yanı sıra iyi bir şair ve Türk düşünce hayatını etkileyen önemli bir yazar olduğunu söyledi.

Ayvazoğlu, şairin ilk şiirini 6 yaşlarında yazdığı bilgisini vererek, şunları aktardı:

'Şairliği tabipliğinden daha eskidir. Babası her akşam Hafız'dan, Sadi'den bir beyit, Hayyam'dan rubai okur, 'Ne güzel söylemiş' diyerek açıklarmış. Bunlar onu şiire ve şarkiyat okumaya heveslendirse de kader Hüseyin Hatemi'yi ağabeyi merhum Nadir Hatemi'nin yolundan yürümeye, yani tıp okumaya zorlar. Ne var ki tıp, onun içindeki şiir ateşini söndürmek şöyle dursun, körüklemiştir. Çünkü o tarihte tıp fakültesi esasında gizli bir edebiyat fakültesidir.'

Şairin şiirlerini okurken kendisini zaman zaman tadına doyulmaz bir hatıra zevkine kaptırdığını vurgulayan Ayvazoğlu, Hatemi'nin geçmişle gelecek arasındaki tezatı şiirlerinde acı bir mizahla ortaya koyduğunu dile getirdi.

Ayvazoğlu, şairin düşüncelerinin önemine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

'O, Batı dünyasına kompleksiz ve akılcı yaklaşmak, medeniyetler arasında coğrafi sınırlamalar değil, metodolojik sınıflamalar yapmak gerekir diye düşünür. Eğer coğrafi sınırları esas alırsak, günümüz Batı medeniyetinin değerli taşları olan tecrübi bilimler yanında, mesela Yehova Şahitliği'ni de Batı'dan geliyor diye aynı yığına intihal edebileceğimizi söyler. 'Meseleye metedolojik yaklaşarak, kendimizi bin yıl önce Biruni'nin yaptığı gibi Batı medeniyetinin bir parçası gibi kabul edersek, Batı'dan gelen her şeyi kutsamak zorunda kalmaktan kurtuluruz.' der.'

Hatemi ile İstanbul üzerine çok önemli bir söyleşi yaptığı bilgisini de veren Ayvazoğlu, söyleşinin 10 ciltlik İstanbul Ansiklopedisi'nin son cildinde yer aldığını ve herkesin okuması gerektiğini kaydetti.

- 'Dergah dergisinde şiiri tutuşturan şairdir'

Dergah Dergisi Genel Yayın Yönetmeni şair Ali Ayçil, Hatemi'nin Türkiye'nin şu anda yaşayan hem en olgun hem en genç şairi olduğu yorumunu yaparak, şu anısını anlattı:

'Dergah Yayınları'nda hocamızla bir görüşmemiz oldu. Orada gençler vardı, hocayı görünce hemen koşup geldiler, ben çok kıskandım beni tanımıyorlar diye. Masaya oturduk, Hüsrev Bey'e kitaplarını imzalattılar, şiir okumasını istediler. Hüsrev Bey çok güzel şiir okur, ciddi ciddi özenirim şiir okumasına. Gençlere şiirler okudu, alabildiğine mutlu oldular.'

Hatemi'nin Hareket dergisinin en eski kalemlerinden biri olduğunu hatırlatan Ayçil, 'Büyük bir ocakta pişerek gelmiştir. Belki bazıları bilmez, 1990 yılının Mart ayında çıkan Dergah dergisinin birinci şiiri, Hüsrev Hatemi'ye aittir. Kapaktaki yazı İsmet Özel'in, şiiri Hüsrev Hatemi'nindir. Yani Dergah dergisinin ilk sayısının ilk şairi Hatemi'dir, bu yüzden kendisini Dergah dergisinin ilk şiir tutuşturucusu olarak kabul ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

- 'Yaşayan edebiyatın çok içindedir'

Yenişafak gazetesi yazarı, şair Furkan Çalışkan, Hatemi'yi ne zaman ziyaret etse kendisine mutlaka o ay edebiyat dergilerinde okuduğu bir şair ya da öykücüyü sorduğunu paylaşarak, şunları vurguladı:

'Biz güncel edebiyatla ilgilenen, dergi çıkaran insanlar dahi çoğu şeyi ıskalayabiliyoruz, o bize ıskaladığımız şeyleri haber veriyor. Yani yaşayan edebiyatın çok içindedir. Bu yüzden çok da genç bir şairdir. Bunu bir iltifat olarak söylemiyorum, bu bir tespittir.'

Hatemi'nin eserleri hakkında yıllar önce Dergah dergisinde bir yazı yazdığını hatırlatan Çalışkan, 'Hüsrev Hatemi gibi büyük bir ismin, henüz genç bir şaire, bir yazı yazdı diye, mesleği gereği öyle bir telaşın içerisinde telefon açarak teşekkür etmesi çok ince, zarif bir hareket olarak gelmişti bana.' dedi.

Çalıştan, Hatemi'nin, hafızasının hünerini çok iyi kullanan bir şair olduğu yorumunu yaparak, eski edebiyatçılarla ilgili anılarını, dostluklarını anlatırken her detayı hatırlamasının kendisini hayretler içerisinde bıraktığını anlattı.

Etkinliğe katılan şair Hüsrev Hatemi ise konuşmacılara, kendisi hakkında söyledikleri güzel sözler dolayısıyla mahcup olduğunu dile getirerek, etkinliği düzenleyenlere ve konuşmacılara teşekkür etti.

Hatemi, etkinlikte katılımcılara kendi şiirlerinden okudu.
Kaynak: AA