Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü İş Forumu

Bosna Hersek Dış Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Bakanı Mirko Sarovic, “İki üç sene içerisinde 3 ülkenin ticari hacminin 2 milyar doların üzerine çıkacağını umuyorum.' dedi.

Sarovic, Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü İş Forumu'nun kapanış oturumundaki konuşmasında, Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki ekonomik ilişkilerin giderek artığını belirterek, iki ülke arasındaki mal alışverişinin büyümesinin, ticaret hacminin 1 milyar dolar olması isteğini daha da güçlü kıldığını söyledi.

Böyle toplantıların iş birliğini daha da sağlam bir şekilde artıracağını vurgulayan Sarovic, 'Bosna Hersek olarak ekonomik ve ticari ilişkiler açısından öncelikle odaklandığımız noktalar, ekonomimizdeki ve alt yapıdaki yeni yatırımlardır. Özellikle Odalar Birliği’nin gördüğü ticaretteki görünen ve görünmeyen engellerin kaldırılması çok önemlidir. Turizm konusunda bazı engellerin kaldırılması da genel olarak iş birliğinin geliştirilmesi açısından önemli.” diye konuştu.

Sarovic, ekonomik ilişkilerin gelişmesinde Türkiye’de Bosna Hersek-Sırbistan Ticaret Ofisi’nin açılmasının çok büyük katkı sağlayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Ofisin açılmasında katkılarından dolayı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye teşekkür ediyorum. Sayın Zeybekci olmasaydı bu ofisi açamazdık. Gelecek sene üç ülke liderlerinin buluşma yılı olacaktır. Sırbistan’la ve Türkiye’yle ilişkilerimizin çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. 2017 yılında tekrar buluştuğumuzda iyi ve olumlu sonuçlar aldığımızı söyleyeceğiz. Muhtemelen 2-3 sene içerisinde 3 ülkenin ticari hacminin 2 milyar doların üzerine çıkacağını umuyorum. Önümüzde büyük başarılar bizleri bekliyor.”

- 'Bu üç ülkenin yaptığı iş, aslında büyük bir ümittir'

Sırbistan Cumhuriyeti Ticaret Turizm ve Telekomünikasyon Bakanı Rasim Ljajic da bölge insanlarının siyasi sloganlara ihtiyacı olmadığını ve artık net bir şeyler görmek istediklerini belirterek, 'Siyasetin başarısı, ekonomi alanında ne kadar başarı olduğuna bağlıdır. Burada yaptığımız forumla ülkelerin ekonomik iş birliği ve yapılacak ikili görüşmelerde de iyi sonuçlar olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Balkanların yatırım için çok büyük ve geniş bir alan olduğunu vurgulayan Ljajic, 'Bizim amacımız insanların istikrarlı bir yaşam sürdürebilmesi, bir işe yatırım yapıp para kazanmasıdır. Siyasi ortamın sağlanması, iyi kanunların çıkarılması, iyi işlerin kurulması, yatırılan paralarla karlı iş çıkarılması çok önemlidir. Bu üç ülkenin yaptığı iş, aslında büyük bir ümittir. Bu ümit çok önemli olan siyasi ve ekonomik stabil durumun oluşması için çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Bizim diğer amacımız da ticari hacmimiz ve yatırımlarımızı arttırmaktır. Sırbistan’da Türk işverenlerin yatırımları artmaktadır. Halk Bankası’nın Sırbistan’da iş yapması çok önemli. Yatırımcılara iyi bir ortamı sağlamak için sorunların çözümünü hızlandırmak ve bütün engelleri kaldırmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Sırbistan'da termal tesislerin özelleştirilmesi konusunda bir dönemece girildi. Uzun süredir bu alanda yatırım yapılmadı, sizleri bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan ise Türkiye, Bosna Hersek ve Sırbistan arasında başlayan bu sürecin ve üçlü iş forumunun Balkanlar’da barış ve istikrarın kalıcı hale gelmesine katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Açılışı gerçekleşecek olan Bosna Hersek ve Sırbistan Ticaret Ofisi’nin ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi sürecinin en somut meyvelerinden biri olduğunu kaydeden Vardan, 'Bosna Hersek’i Balkanlar için merkez ilan ederek bölgede 30 şubeye ulaşan Ziraat Bankası’nın ve Makedonya’dan sonra Sırbistan’da önemli yatırım yapan Halk Bankası’nın faaliyetlerini de hatırlamamız gerekiyor. Bunların varlığı, üçlü iş birliği için yeni imkanlar sunarken özellikle KOBİ’lere kredi vermeye başlaması her türlü takdirin üstündedir.” diye konuştu.

Vardan, geçen sene ayrıca Balkan ülkelerinin Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini arzu ettiklerinin de konuşmuştuklarını hatırlatarak, 'Türk iş dünyası olarak, bölge ülkelerinin Avrupa Birliği (AB) ile bütünleşmesini devamlı destekledik ve desteklemeye de devam ediyoruz. Çünkü bu bölgenin güçlenmesi demek, ekonomilerimizin de büyümesi demektir, insanların huzur içinde yaşaması demektir. Özellikle küresel ekonomide belirsizliklerin arttığı bir dönemde, ekonomilerimizi büyüterek insanımıza iş ve refah ortamının oluşturulması hususu da bu birlikteliğin aslında bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu bize göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

Üç ülke arasında altyapı, enerji, ağaç endüstrisi, gıda üretimi, tarım, ilaç, maden, metal gibi birçok alanda iş birliği imkanları bulunduğunu kaydeden Vardan, şunları söyledi:

'Ülkelerimiz arasında imzalanan, serbest ticaret anlaşmaları da bizlere bu işlerin yapılabilmesi için gerekli hukuki zemini sağlıyor. Ancak, hepimiz, bu projelerin birçoğunun finansmanında kamu bütçelerinin yetersiz kaldığını biliyoruz. Projelerinin hayata geçirilebilmesi, yeni işlerin geliştirilebilmesi için finansman modellerinin üzerinde de çalışılması gerekiyor. İşte tam da bu noktada, kamu özel sektör iş birliği modelleri devreye giriyor. Türkiye, kendi ihtiyacı olan birçok altyapı projesini direkt kamu finansmanı kullanmadan özel sektör katılımı ile hayata geçirmeyi başardı. Bu alanda kamu kurumlarımızda ve şirketlerimizde önemli tecrübeler oluştu. Bugün Türkiye’de kimisi devam eden, kimisi tamamlanıp hizmete açılan, 3. havaalanı, 3. köprü, otoyollar, tüneller, şehir hastaneleri gibi birçok mega altyapı yatırımı, kamu özel sektör işbirliği modeliyle ile hayata geçirilmektedir.'

Kapanış oturumunda Bosna Hersek Dış Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Egrlic ve Sırbistan Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdürü Milan Vranic de söz aldı.