Teşhis Ve Tedavi İçin 15 Yıl Bekledi

56 yaşındaki Enver Hökkaş’ın uzun yıllar süren baş dönmesi, göz kararması gibi şikayetlerinin nedeni bir türlü bulunamıyordu. Bu süre boyunca çeşitli sağlık kuruluşlarına başvuran emekli Enver Hökkaş, psikolojik tedavi bile gördü fakat şikayetleri azalmadı. Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli’ye başvuran Enver Hökkaş’a kalp ve kol damar tıkanıklığı teşhisi koydu. Bu damarlarına stent takılan Enver Hökkaş, üç yıldır sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Bu tür hastalarda damar açıldıktan sonra uzun süreli takibin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Seyfeli, hastanın 3 yıldır şikayetlerinin nüksetmemesinin sevindirici olduğunu söyledi.

Teşhis Ve Tedavi İçin 15 Yıl Bekledi
Aksaray’da yaşayan emekli Enver Hökkaş, 15 yıldır baş dönmesi, göz kararması, dudak morarması ve bayılma şikayetlerinden yakınıyordu. Gittiği birçok sağlık kuruluşuna rağmen, rahatsızlığının ne olduğu bir türlü anlaşılamıyordu. 56 yaşındaki emekli Enver Bey, en son stres ve psikolojik nedenlerden dolayı psikiyatriste yönlendirilmişti. Ancak uygulanan tedaviye ve kullandığı ilaçlara rağmen, sıkıntılarında hiçbir azalma olmadığını söyleyen Enver Hökkaş, dört yıl önce torununu rutin kontrol için hastaneye götürdüğü bir gün fenalaşarak bayılmış. Doktorlardan aldığı bilgiye göre kalbinin durduğunu ve hiçbir şey hatırlamadığını ifade ediyor. Enver Hökkaş, bulunduğu hastanede kendisine yapılan acil müdahalenin ardından Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli’ye başvurduğunu ve bu sayede rahatsızlığının anlaşılabildiğini belirtiyor.

Damarlarındaki tıkanıklık açıldı

Uzun süreli bir hastalık hikâyesiyle boğuşan Enver Hökkaş’ın şikayetlerini değerlendiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, rutin tetkikler (EKG, Eko ve Efor testleri) ve muayene sonucunda, hastanın her iki kol basıncının farklı çıktığını söylüyor. Bunun sonucu olarak, önce koroner anjiyografi uygulandığını dile getiren Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Koroner ve periferik anjiyografisinde hastamızın kalp damarlarının birinde yüzde 80, sağ kol damarında yüzde 90 oranında darlık tespit ettik ve ‘subklavian çalma sendromu’ tanısı konuldu. Hastamızın önce koroner damarına, daha sonra kol damarına balon ve stent işlemi yapıldı. Kol damarındaki darlık, çok kritik bir yerde beyin ve beyincik damarlarının ortasındaydı. Çok küçük kaymalar, beyin damarlarına zarar verebileceği için hassas bir çalışma ile yaklaşık 45 dakika-1 saat gibi sürede herhangi bir komplikasyon olmadan darlıklar açıldı. Hastamız 1 gün sonra yürüyerek hastaneden taburcu oldu.” şeklinde konuşuyor.

Üç yıldır hiçbir şikayeti yok

Her 6 ayda bir düzenli kontrolü yapılan ve üzerinden üç yıl geçen operasyonun ardından Enver Hökkaş, sağlık durumunun gayet iyi olduğunu belirtiyor. Artık bayılma, göz kararması ve baş dönmesi şikayetleri yaşamadığını dile getiren Enver Hökkaş, evinin bahçesindeki işler dahil olmak üzere her işini kendi yapabildiği için çok mutlu...

Bu tür hastalarda damar açıldıktan sonra uzun süreli takibin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “En büyük endişemiz, şikayetlerin kısa sürede tekrarlamasıydı. Genelde damar tıkanıkları açıldıktan sonra ilk bir yılda tekrarlaması işlemin başarısını gölgeliyor. Ancak hastamız gerek ilk yıl gerekse bu üç yıl içerisinde herhangi bir şikayet yaşamadı.” diyor.

Subklavian çalma sendromu nedir?

Subklavian arter, kalpteki aorttan çıkan atardamara verilen isim ve bu atardamardan çıkan büyük damarlar beyin ve beyinciğe gidiyor. Bu damarlardaki tıkanıklık nedeniyle, kola kan beyin üzerinden gidip kol hareketleriyle beyinciğe giden kan akımını azaltıyor ve buna ‘subklavian çalma sendromu’ adı veriliyor. Çalma sendromuna damar sertliği (ateroskleroz), doğumsal anomaliler, travma, pıhtı atması ve ağır egzersizler yol açabiliyor. Yüksek kan basıncı, şeker hastalığı, sigara ve yüksek kolesterol da risk yaratan etkenler arasında sayılıyor.
Kaynak: İHA