'Kayıp Nesil Soruşturması Açıklaması Suriyeli Mülteciler' Raporu

UHİM Danışma Kurulu Üyesi Cumhur: 'İşgal ve iç savaşlarda kamuoyu genellikle siyasi gelişmelere odaklanmakta, yaşanan kaos ortamında ortaya çıkan toplumsal sorunlar göz ardı edilmektedir' 'Mültecilere yönelik politikalar, mültecilerin büyük kısmının Türkiye'de kalacağı senaryosuna göre planlanmalıdır'.

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) Danışma Kurulu Üyesi Fikri Cumhur, 'Dünya üzerinde devam eden işgal ve iç savaşlarda kamuoyu genellikle siyasi gelişmelere odaklanmakta, yaşanan kaos ortamında ortaya çıkan toplumsal sorunlar göz ardı edilmektedir.' dedi.

UHİM'in, Suriyeli sığınmacıların maruz kaldıkları sorunları ele alan 'Kayıp Nesil Soruşturması: Suriyeli Mülteciler' başlıklı raporunu açıklayan Cumhur, raporun bilimsel verilerle ve akademi, medya, siyaset, sivil toplum ve kültür-sanat dünyasından onlarca şahıs ve kurumun görüşleri alınarak hazırlandığını anlattı.

Dünya üzerinde devam eden işgal ve iç savaşlarda kamuoyunun genellikle siyasi gelişmelere odaklandığını, yaşanan kaos ortamında ortaya çıkan toplumsal sorunların göz ardı edildiğini söyleyen Cumhur, şunları söyledi:

'Bu süreçte kamuoyu küresel aktörlerin bölge üzerindeki politikaları doğrultusunda yönlendirilmekte, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasında da gelişmeleri bu sınırlı bakış açısıyla ele alındığı gözlemlenmektedir. Nitekim 11 Eylül sonrasında özellikle Afganistan, Irak ve Suriye’de yaşanan işgal ve iç savaşlarla Afrika Kıtası'ndaki yoksulluk sebebiyle yüz binlerce aile parçalanmış, milyonlarca insan mülteci konumuna düşmüş olmasına rağmen, bu küresel sorunların çözüme kavuşturulmak bir yana, sağlıklı bir şekilde tartışıldığını söylemek dahi mümkün değildir.'

Bu kapsamda ele alınması gereken en önemli sorunlardan birinin 'Kayıp nesil' tehlikesi olduğunu dile getiren Cumhur, 'Ülkelerinde yaşanan işgal ve iç savaşlar sebebiyle aileleri parçalanan milyonlarca çocuk ve genç bugün dünyanın dört bir yanında hayati sorunlarla karşı karşıyadır. Bu çocuk ve gençler özellikle Avrupa’da fuhuş çeteleri ve organ tüccarlarının açık hedefi haline gelme, çocuk yaşta çalışmaya mecbur bırakılma, eğitim olanaklarından sağlıklı bir şekilde yararlanamama sebebiyle her türlü zararlı alışkanlığa ve şiddet eğilimine de açık hale gelmektedirler.' diye konuştu.

ABD ve Avrupa’nın, milyonlarca Suriyelinin yaşadığı mültecilik sorunu karşısında başarılı bir sınav veremediğini kaydeden Cumhur, Türkiye'nin resmi kurumları, STK’ları ve toplumsal dinamikleriyle inisiyatif almaktan çekinmeyip önemli bir misyon üstlendiğini aktardı.

Kayıp nesil riskinin ortadan kaldırılması için ilgili kamu kuruluşlarından eğitim kurumlarına, medya organlarından akademi dünyasına, kültür sanat camiasından sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm paydaşların üzerine düşeni yapması gerektiğini belirten Fikri Cumhur, raporda öne çıkan çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

'Mültecilere yönelik politikalar mültecilerin büyük kısmının Türkiye’de kalacağı senaryosuna göre planlanmalıdır. Göçmenlerin ülkemizde kalıcı olduğuna güçlü bir biçimde inanılmalı, bütünlüklü ve uzun vadeli bir göç politikasının geliştirilmelidir. Çocukların hem kendi kültürlerini koruyabilecekleri hem de bulundukları toplumla entegrasyonlarını kolaylaştıracak içerikte eğitim almaları sağlanmalıdır. Savaş mağduru çocuklara savaşın izlerini sildirecek psikolojik destek sağlanmalıdır. Suriyeli sığınmacıların psikolojik, ekonomik güçlendirme ve entegrasyon çalışmalarında sığınmacıların sosyo kültürel değerleri göz önünde bulundurulmalıdır. Sığınmacıların hak ihlalleri konusunda duyarlı olunmalı, onlara yönelik kötü muamele, ayrımcılık, şiddet ve diğer ihlallerin hızlı ve etkin bir takip ve tazmini sağlanmalıdır.'

Kaynak: AA