ASO Başkanı Özdebir'den Başkanlık Sistemi Yorumu Açıklaması

'Devlet Bahçeli'nin 'halkın iradesine soralım' sözüyle sanki meyve olgunlaşmış gibi, ama çıkarılacak kanunlar, başkanlık sisteminin nasıl işleyeceğiyle ilgili tasarım son derece önemli' 'Türkiye'nin işleyişini hızlandıracak. Hızlı karar alınması demek ekonominin de hızlı çalışması demek'

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, 'Devlet Bahçeli'nin 'halkın iradesine soralım' sözüyle sanki meyve olgunlaşmış gibi, ama çıkarılacak kanunlar, başkanlık sisteminin nasıl işleyeceğiyle ilgili tasarım son derece önemli.' dedi.

Gazetecilerle, sohbet toplantısında bir araya gelen Özdebir, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini paylaşan Özdebir, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada barınabilmesi için güçlü liderlere ve hızlı karar süreçlerine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Kontrol-denge sistemi iyi denetlenmiş bir başkanlık sisteminin Türkiye'nin işleyişini hızlandıracağını ifade eden Özdebir, 'Hızlı karar alınması demek, ekonominin de hızlı çalışması demek. Bürokrasinin yavaşlığı nedeniyle bazen tedbir alana kadar olaylar geçiyor.' diye konuştu.

Özdebir, kişisel olarak Türkiye'de başkanlık sisteminin uygulanmasından endişe duymadığını dile getirdi.

Özellikle 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminden bu yana başkanlık sisteminin konuşulduğunu kaydeden Özdebir, 'Artık herhalde olgunlaşmaya başladı gibi. Son olarak Devlet Bahçeli'nin 'halkın iradesine soralım' sözüyle sanki meyve olgunlaşmış gibi, ama çıkarılacak kanunlar, başkanlık sisteminin nasıl işleyeceğiyle ilgili tasarım son derece önemli.' ifadesini kullandı.

- 'Merkez Bankası bu sefer orta yolu seçti'

Merkez Bankasının faiz kararını da değerlendiren Özdebir, faiz oranlarında indirim beklemesine karşın bunun gerçekleşmediğini belirtti.

Faiz kararının birçok kişiyi ilgilendirdiğini dile getiren Özdebir, 'Faizden nemalananlar olduğu gibi faizi ödeyenler de var. Merkez Bankası bu sefer biraz orta yolu seçti.' dedi.

Merkez Bankasının gösterge faizinin piyasa faizi anlamına gelmediğinin altını çizen Özdebir, şöyle konuştu:

'Gösterge faiz yüzde 8. Bankalar ise yüzde 11 civarında faizle mevduat topluyorlar. Dolayısıyla bu, piyasaları değil yabancı yatırımcılar veya yurt dışından yerli ya da yabancı Türkiye'ye döviz getirenleri daha çok ilgilendiren bir husus. 15 Temmuz'dan sonra Merkez Bankası, 'Bana dövizini getirip emanet edene getirdiği kadar karşılığında TL veririm.' dedi. Bankalar bugüne kadar bundan gayet güzel nemalandılar.'

- FETÖ operasyonu kapsamında el konulan şirketler

Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonlar kapsamında bazı şirketlere el konulmasının piyasaya etkisini de değerlendiren Özdebir, bazı firmaların bir yıl boyunca alacakları mal için peşin çekler verdiklerini söyledi. Özdebir, 'Diyelim ki bu ay 100 milyon liralık mal aldı. Bunu satacak, sattığı parayı getirip çeklerini ödeyecek, ama TMSF 'Senin bu kadar borcun var' diye tabloyu görüyor. 'Çekleri öde' derse ne yapacak? 'Ben bu malları almadım' diye nasıl anlatacak derdini? Anlatır bir şekilde, ama firma sahipleri bu konuda endişe duyuyorlar.' dedi.

- 'Büyük kıyamet kopartacak bir senaryo yok'

Operasyonlar kapsamında bugüne kadar el konulan varlıkların Türkiye'yi ekonomik krize sokacak büyüklükte olmadığına dikkati çeken Özdebir, 'Ama şu var. Nasreddin Hoca'ya sormuşlar. 'Kıyamet ne zaman kopacak?' Demiş ki, 'Hanım öldüğü zaman küçük kıyamet, ben öldüğüm zaman büyük kıyamet kopacak.' Şu anda büyük kıyamet kopartacak bir senaryo yok, ama bu işletmeler için küçük kıyametler var. Bunun etkileri de piyasada görülüyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Bu dönemde bankaların biraz daha esnek davranmaları gerektiğinin altını çizen Özdebir, 'Maalesef bankalarımız bu anlamda topa girmiyorlar. Krediyi geri çağırmaya cesaret edemiyorlar ama şunu yapıyorlar. Diyelim ki benim bankada 100 liralık limitim var. 50 lira götürüp bankaya vadesi gelen borçlarımı ödedim. Tekrar 50 lira kullanmak istiyorum. 'Yok' diyor. Dolayısıyla kredi hesapları, azalan bakiyelerle çalışıyormuş gibi oluyor. Bu da her geçen gün likidite darlığını daha da artırıyor.' diye konuştu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun tüketici kredileri ve kredi kartları borçlarının yapılandırılması konusunda alanı esnettiğini belirten Özdebir, 'Ticari işletmelerin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili katı kuralları ise hala geçerli.' değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA