Porsiyon Miktarlarına Dikkat

Gelişen teknoloji ve değişen hayat şartları ile birlikte insanların artık daha hızlı yaşar hale geldiğini belirten Diyetisyen Emel Öktem Güngör, teknolojinin insanlara sunduğu her an her şeye ulaşılabilirlik özelliğinin en çok da beslenme alanında etki gösterdiğini söyledi. Güngör, "Artık ne yemek isterseniz bir telefon uzaklıkta. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Teknolojik gelişmelere karşın zaman yetersizliğinden yakınan insanların fiziksel aktivite düzeylerindeki azalma, yeme içme alışkanlıklarının ekonomik ve sosyokültürel nedenler gibi birçok etmenden dolayı farklılaşması, alınan ve harcanan enerji dengesinin bozulmasına ve insanların biyolojik yapıları ile uyum mekanizmalarında da değişikliklere neden olabiliyor" dedi.

Porsiyon Miktarlarına Dikkat
Basit gibi görünen bu dengenin bozulmasının küresel boyutta hızla büyüyerek en önemli halk sağlığı problemlerinden biri kabul edilen obeziteye neden olduğunu belirten Koru Ankara Hastanesi Diyetisyeni Emel Öktem Güngör, yapılan çalışmalarda porsiyon büyüklüğünün enerji alımını doğrudan etkileyerek obeziteye eşlik eden en önemli çevresel faktörlerden birisi olarak görüldüğünü ifade etti.

Fizyolojik ihtiyaçlardan bağımsız olarak ruhsal durumla yemek seçimi, yeme miktarı ve yeme sıklığı arasında bir ilişki olduğunu vurgulayan Güngör, “İnsanda yeme davranışının sinirlilik, neşe, üzüntü, öfke gibi farklı duygulara göre değiştiği yaygın olarak kabul görmektedir. Ayrıca sıkıntı, depresyon, yorgunluk sırasında yeme miktarında artma, korku, gerilim ve ağrı sırasında azalma olduğu, öfke, depresyon, sıkıntı, anksiyete ve yalnızlık gibi negatif duygu durumu ile farklı yeme davranışının ortaya çıktığı görülmektedir” dedi.

Besinin tüketim amacı değiştiğinde bireylerin porsiyon büyüklüklerinde de değişiklikler olduğunu ifade eden Öktem Güngör, “Bu değişiklikler enerji içeriği yoğun besinlerde daha fazla izlenirken, sebze, meyve ve patates gibi yiyeceklerde porsiyon algı değişiklikleri daha az olmaktadır” diye konuştu.

Besinlerin sunuluş biçimlerinin de bireylerin porsiyon algılarını değiştirebildiğinin altını çizen Güngör, “Örneğin sıvı besinlerin porsiyon algısının değerlendirilmesi katı besinlere göre daha fazla zaman almaktadır. İnsanların ve toplumların yeme içme alışkanlıklarının değişmesine neden olan etmenlerin başında kitle iletişim araçları ilk sıralarda yer almaktadır. Bu yolla tüketicilere çok sayıda yiyecek ve içecek göz alıcı, iştah açıcı olduğu kadar uygun fiyatlarla da sunulmaktadır” şeklinde konuştu.

Gıda endüstrisinin gelişimiyle beraber yalnızca paketlenmiş yiyecekler değil, restoranların işletmecileri tarafından tüketime sunulan büyük porsiyonların tüketiciler tarafından daha ekonomik görüldüğünü ve birçok tüketicinin yemek yiyeceği restoran seçiminde o restoranın porsiyon miktarını baz aldığını işaret eden Güngör, bunun sonucunda da porsiyon miktarının artışının beraberinde toplam kalori alımını da artırarak obezite oluşumunda en önemli etmeni oluşturduğunu vurguladı. Diyetisyen Güngör, “Gıda sunumunda ticari rekabetin bir sonucu olarak son yıllarda yiyecek ve içeceklerin porsiyon miktarlarındaki artışlar bireylerin harcayamadıkları enerji alımında artışlara neden olmaktadır. Ambalaj boyutu, tabak büyüklüğü veya çeşitlilik bireyin farkına varmadan tükettiği yiyeceğin miktarını etkileyen önemli çevresel etmenlerdir” dedi.

Araştırmacıların 1970’lerden günümüze kadar standart porsiyondaki bisküvilerin 7 kat, pastaların 5 kat daha fazla büyüdüğünü saptadığını anlatan Güngör, hamburger, patates kızartması, kolalı içecekler gibi hızlı hazır besinlerin ilk üretilen porsiyon miktarına göre yıllar içerisinde yüzde 40 oranında arttığını ifade etti.

Güngör sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yine porsiyon miktarı 1970’lerden 1990’lara kadar yüzde 34 oranında büyümüş ve son yıllarda bu oran yüzde 47’ye ulaşmıştır. Restoranlar ve fast food satan yerler tüketicilerin paralarını daha değerli kılmak için porsiyon miktarlarını daha da büyütmeye devam etmektedirler. Piyasada porsiyon değişimi birçok yiyecekte olmuş ve bisküvide yüzde 700, pasta yüzde 480, muffin yüzde 333, biftek yüzde 224 ve simit yüzde 195 büyüme gözlenmiştir. Günümüzde hamburger ve patates kızartması ilk üretildiğinden 2/5 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.”
Kaynak: İHA