PAB Başkanı Chowdhury'dan, KEFEK Başkanı Katırcıoğlu'na Ziyaret
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Katırcıoğlu: '15 Temmuz'daki işgal girişiminde biz bir kere daha kenetlenme, bir kere daha birbirimize sahip çıkma fırsatı bulduk. Şerden hayır doğdu' Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Chowdhury: 'Terör, pek çok ülkenin ortak sorunu. Dolayısıyla demokrasiyi savunup, teröre karşı dururken edinilen ortak deneyimler ile örnek çabaların paylaşılıyor ve yaygınlaştırılıyor olması lazım'
Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Başkanı Saber Chowdhury, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu ile görüştü.
Katırcıoğlu, ziyarette, 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi görünümü altında bir işgal girişimine maruz kaldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ve necip halkın buna uymasıyla tanklara, silahlara ve savaş uçaklarına karşı durulduğunu ifade eden Katırcıoğlu, şunları kaydetti:
'Bu kalkışmayı, bu terörist girişimi durdurduk çok şükür. 241 şehidimiz, 2 binden fazla gazimiz var. Aziz halkımız, demokrasisine ve insan haklarına sahip çıktı. Hangi görüşe sahip olursak olalım devletimize, milletimize, bayrağımıza, Cumhurbaşkanımıza, ülkemize sahip çıktık. 40 yıldır terörle uğraşıyor, terörle yaşıyoruz. 15 Temmuz'daki işgal girişiminde bir kere daha kenetlenme, bir kere daha birbirimize sahip çıkma fırsatı bulduk. Şerden hayır doğdu. Türkiye'nin bu kadar demokrasisine, ülkesine sahip çıkışını, 16 Temmuz itibarıyla, demokrasiye en üst düzeyde sahip çıkan Avrupa ülkelerinin, ABD'nin bizzat Türkiye'ye gelerek bu süreci görmelerini, halkımızı tebrik etmelerini isterdik. Sizleri geç de olsa ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.'
Katırcıoğlu, KEFEK olarak 'Türkiye'de siyasi liderlik ve katılımda toplumsal cinsiyet eşitliği' adı altında 3 yıl sürecek proje yürüttüklerini belirtti.
Kendilerinin de PAB ile istişare etmek istedikleri çeşitli konular bulunduğunu dile getiren Katırcıoğlu, komisyonun çalışmalarında hedeflerinin, kadın ve erkeğin birlikte ilerlemesi olduğunu vurguladı.
- 'PAB, demokrasiyi ve parlamenter sistemi savunuyor'
PAB Başkanı Chowdhury de TBMM'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Birliğin, darbe girişiminden hemen sonra bunu ilk kınayan uluslararası örgütlerden biri olduğuna işaret eden Chowdhury, Türkiye'ye gelme nedenlerinden birinin de darbeye karşı mücadele eden Türk halkına takdirlerini bildirmek olduğunu dile getirdi.
Chowdhury, ziyaretinin diğer bir nedeninin ise PAB'ın Cenevre'deki toplantısı öncesinde Türkiye'ye gelip ilk elden 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları öğrenmek ve toplantıda bunları paylaşmak olduğunu bildirdi.
PAB'ın demokrasiyi ve parlamenter sistemi savunduğunu vurgulayan Chowdhury, şunları kaydetti:
'Terör, pek çok ülkenin ortak sorunu. Dolayısıyla demokrasiyi savunup, teröre karşı dururken edinilen ortak deneyimler ile örnek çabaların paylaşılıyor ve yaygınlaştırılıyor olması lazım. Bunları da görmek adına sizleri ziyaret ettim. Demokrasinin gelişmesi ve sürdürülebilir kılınması, gençler ve kadınlardan oluşan iki gruba yapılacak katkılar ve onların güçlendirilmesiyle olacaktır. Kadınlar dünya nüfusunun yüzde 50'sini oluşturmaktadır. Üzerinde durmamız gereken konulara bakacak olursak demokrasilerimizin geliştirilebilmesi, iklim değişikliği, afet risklerinin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılmasını istiyorsak, dünya nüfusunun yarısını göz ardı ederek ya da bu sürecin dışında bırakarak başarılı olmamız mümkün değil.'
Chowdhury, bu tür konuları kadınlarla birlikte yürüterek başarılı olabileceklerine inandığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Katırcıoğlu, ziyarette, 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi görünümü altında bir işgal girişimine maruz kaldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ve necip halkın buna uymasıyla tanklara, silahlara ve savaş uçaklarına karşı durulduğunu ifade eden Katırcıoğlu, şunları kaydetti:
'Bu kalkışmayı, bu terörist girişimi durdurduk çok şükür. 241 şehidimiz, 2 binden fazla gazimiz var. Aziz halkımız, demokrasisine ve insan haklarına sahip çıktı. Hangi görüşe sahip olursak olalım devletimize, milletimize, bayrağımıza, Cumhurbaşkanımıza, ülkemize sahip çıktık. 40 yıldır terörle uğraşıyor, terörle yaşıyoruz. 15 Temmuz'daki işgal girişiminde bir kere daha kenetlenme, bir kere daha birbirimize sahip çıkma fırsatı bulduk. Şerden hayır doğdu. Türkiye'nin bu kadar demokrasisine, ülkesine sahip çıkışını, 16 Temmuz itibarıyla, demokrasiye en üst düzeyde sahip çıkan Avrupa ülkelerinin, ABD'nin bizzat Türkiye'ye gelerek bu süreci görmelerini, halkımızı tebrik etmelerini isterdik. Sizleri geç de olsa ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.'
Katırcıoğlu, KEFEK olarak 'Türkiye'de siyasi liderlik ve katılımda toplumsal cinsiyet eşitliği' adı altında 3 yıl sürecek proje yürüttüklerini belirtti.
Kendilerinin de PAB ile istişare etmek istedikleri çeşitli konular bulunduğunu dile getiren Katırcıoğlu, komisyonun çalışmalarında hedeflerinin, kadın ve erkeğin birlikte ilerlemesi olduğunu vurguladı.
- 'PAB, demokrasiyi ve parlamenter sistemi savunuyor'
PAB Başkanı Chowdhury de TBMM'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Birliğin, darbe girişiminden hemen sonra bunu ilk kınayan uluslararası örgütlerden biri olduğuna işaret eden Chowdhury, Türkiye'ye gelme nedenlerinden birinin de darbeye karşı mücadele eden Türk halkına takdirlerini bildirmek olduğunu dile getirdi.
Chowdhury, ziyaretinin diğer bir nedeninin ise PAB'ın Cenevre'deki toplantısı öncesinde Türkiye'ye gelip ilk elden 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları öğrenmek ve toplantıda bunları paylaşmak olduğunu bildirdi.
PAB'ın demokrasiyi ve parlamenter sistemi savunduğunu vurgulayan Chowdhury, şunları kaydetti:
'Terör, pek çok ülkenin ortak sorunu. Dolayısıyla demokrasiyi savunup, teröre karşı dururken edinilen ortak deneyimler ile örnek çabaların paylaşılıyor ve yaygınlaştırılıyor olması lazım. Bunları da görmek adına sizleri ziyaret ettim. Demokrasinin gelişmesi ve sürdürülebilir kılınması, gençler ve kadınlardan oluşan iki gruba yapılacak katkılar ve onların güçlendirilmesiyle olacaktır. Kadınlar dünya nüfusunun yüzde 50'sini oluşturmaktadır. Üzerinde durmamız gereken konulara bakacak olursak demokrasilerimizin geliştirilebilmesi, iklim değişikliği, afet risklerinin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılmasını istiyorsak, dünya nüfusunun yarısını göz ardı ederek ya da bu sürecin dışında bırakarak başarılı olmamız mümkün değil.'
Chowdhury, bu tür konuları kadınlarla birlikte yürüterek başarılı olabileceklerine inandığını sözlerine ekledi.