Kanseri Yenmek İçin Başladığı Sanatla Avrupa'ya Uzandı
Şanlıurfa'da 23 yıl önce yakalandığı gırtlak kanserinin ardından hat sanatıyla ilgilenmeye başlayan Yoltay, eserlerini yurt içinin yanı sıra Avrupa'daki müşterilerine de gönderiyor Yoltay: 'Bunu yaptığım zaman çok huzurlu oluyorum, çok rahat oluyorum, bana terapi oluyor, hastalığımı unutturuyor' 'Şu ana kadar binin üzerinde eser yaptım. Belçika, Hollanda ve Almanya'ya çok gönderdim'
RAUF MALTAŞ - Şanlıurfa'da, yakalandığı gırtlak kanserini yenmeye çalışan Abdulvahap Yoltay, ömrünü adadığı ve adeta 'yaşam kaynağı' haline gelen hat sanatı sayesinde adını Avrupa'da da duyurdu.
İşçi emeklisi 58 yaşındaki Yoltay, 23 yıl önce gırtlak kanserine yakalandı. Hastalığı nedeniyle geçirdiği zor ve sıkıntılı 3 yılın ardından bir sergi sayesinde hat sanatıyla tanışan Abdulvahap Yoltay, 20 yılda pek çok esere imza attı.
Kağıda yazdığı sureleri, besmeleyi ve motifleri daha sonra ahşaba işleyen Yoltay, ince testeresiyle bazen saatler süren kesme, zımparalama ve vernikleme işleminin ardından birbirinden güzel eserler ortaya çıkarıyor.
Hem evinde hem de atölyesinde neredeyse bir dakika bile boş durmayan Abdulvahap Yoltay, hastalığına aldırmadan ince ince işlediği eserlerle açtığı kişisel sergilerinin yanı sıra hem yurt içinden hem de Belçika, Hollanda ve Almanya'dan gelen taleplere cevap vermeye çalışıyor.
- 'Terapi oluyor, hastalığımı unutturuyor'
Yoltay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1996 yılında bir sergiden etkilenerek hat sanatına yöneldiğini ve daha sonra da kendini geliştirdiğini söyledi.
Eserlerini özellikle huzur bulduğu için yaptığını vurgulayan Abdulvahap Yoltay, 'Bunu yaptığım zaman çok huzurlu oluyorum, çok rahat oluyorum. Bana terapi oluyor, hastalığımı unutturuyor. Zor, zahmetli bir iş ama bana rahatlık, huzur verdiği için ben bu harflerle uğraşırken kendimi ve her şeyi unutuyorum. Sadece buna adapte oluyorum.' dedi.
Aynı hastalığa yakalanan çok sayıda tanıdığının olduğunu anlatan Yoltay, 'Yatağa bağlananları çok iyi biliyorum. Benimle aynı dönemde hasta olan ölen arkadaşlarım da var. Allah rahmet eylesin. Bu hastalıkta kendini koyuvermeyeceksin, kabulleneceksin her şeyden önce. Hastalık Allah'tan geliyor. Bunu kabul ettiğin zaman zaten yüzde 50 tedavi oluyorsun. Ben hastalığımı kabul ettim, hemen ameliyat oldum. Kemoterapi, fizyoterapi kabul etmedim. Boynumdaki bütün kitleleri ve gırtlağımı aldılar. 3 yıl hiç konuşamadım. Protez taktırdım yıllarca sıkıntı çektim. Şimdi sıkıntım yok. Protezimi kendim takıyorum, temizliyorum, rahatlıkla hayatımı sürdürüyorum.' diye konuştu.
- 'Yurt dışından ve gençlerden ilgi'
Hat sanatıyla bir besmeleyi ortaya çıkarmasının bazen günlerce sürdüğünü belirten Abdulvahap Yoltay, sanılanın aksine küçük eserlerin daha fazla ince işçilik gerektirdiğinden yapılışının daha uzun sürdüğünü ifade etti.
Eserlerine özellikle Avrupa ülkelerinden ilgi olduğunu aktaran Yoltay, 'Şu ana kadar binin üzerinde eser yaptım. Belçika, Hollanda ve Almanya'ya çok gönderdim. Şanlıurfa'ya gelip buradan hediye olarak götürenler de var. Evlerine, iş yerlerine asmayı tercih ediyorlar. Kentte de meraklıları var. Özellikle gençler daha yakın ilgi gösteriyor. 2 yıldır sergi açmaya çalışıyorum, yasal prosedürleri halledersem gelecek nesillere de bu sanatı aktaracağım.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
İşçi emeklisi 58 yaşındaki Yoltay, 23 yıl önce gırtlak kanserine yakalandı. Hastalığı nedeniyle geçirdiği zor ve sıkıntılı 3 yılın ardından bir sergi sayesinde hat sanatıyla tanışan Abdulvahap Yoltay, 20 yılda pek çok esere imza attı.
Kağıda yazdığı sureleri, besmeleyi ve motifleri daha sonra ahşaba işleyen Yoltay, ince testeresiyle bazen saatler süren kesme, zımparalama ve vernikleme işleminin ardından birbirinden güzel eserler ortaya çıkarıyor.
Hem evinde hem de atölyesinde neredeyse bir dakika bile boş durmayan Abdulvahap Yoltay, hastalığına aldırmadan ince ince işlediği eserlerle açtığı kişisel sergilerinin yanı sıra hem yurt içinden hem de Belçika, Hollanda ve Almanya'dan gelen taleplere cevap vermeye çalışıyor.
- 'Terapi oluyor, hastalığımı unutturuyor'
Yoltay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1996 yılında bir sergiden etkilenerek hat sanatına yöneldiğini ve daha sonra da kendini geliştirdiğini söyledi.
Eserlerini özellikle huzur bulduğu için yaptığını vurgulayan Abdulvahap Yoltay, 'Bunu yaptığım zaman çok huzurlu oluyorum, çok rahat oluyorum. Bana terapi oluyor, hastalığımı unutturuyor. Zor, zahmetli bir iş ama bana rahatlık, huzur verdiği için ben bu harflerle uğraşırken kendimi ve her şeyi unutuyorum. Sadece buna adapte oluyorum.' dedi.
Aynı hastalığa yakalanan çok sayıda tanıdığının olduğunu anlatan Yoltay, 'Yatağa bağlananları çok iyi biliyorum. Benimle aynı dönemde hasta olan ölen arkadaşlarım da var. Allah rahmet eylesin. Bu hastalıkta kendini koyuvermeyeceksin, kabulleneceksin her şeyden önce. Hastalık Allah'tan geliyor. Bunu kabul ettiğin zaman zaten yüzde 50 tedavi oluyorsun. Ben hastalığımı kabul ettim, hemen ameliyat oldum. Kemoterapi, fizyoterapi kabul etmedim. Boynumdaki bütün kitleleri ve gırtlağımı aldılar. 3 yıl hiç konuşamadım. Protez taktırdım yıllarca sıkıntı çektim. Şimdi sıkıntım yok. Protezimi kendim takıyorum, temizliyorum, rahatlıkla hayatımı sürdürüyorum.' diye konuştu.
- 'Yurt dışından ve gençlerden ilgi'
Hat sanatıyla bir besmeleyi ortaya çıkarmasının bazen günlerce sürdüğünü belirten Abdulvahap Yoltay, sanılanın aksine küçük eserlerin daha fazla ince işçilik gerektirdiğinden yapılışının daha uzun sürdüğünü ifade etti.
Eserlerine özellikle Avrupa ülkelerinden ilgi olduğunu aktaran Yoltay, 'Şu ana kadar binin üzerinde eser yaptım. Belçika, Hollanda ve Almanya'ya çok gönderdim. Şanlıurfa'ya gelip buradan hediye olarak götürenler de var. Evlerine, iş yerlerine asmayı tercih ediyorlar. Kentte de meraklıları var. Özellikle gençler daha yakın ilgi gösteriyor. 2 yıldır sergi açmaya çalışıyorum, yasal prosedürleri halledersem gelecek nesillere de bu sanatı aktaracağım.' şeklinde konuştu.