Muhtarlık Müessesesi İki Asırdır Hizmet Veriyor

19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle açıklama yayan muhtarlar, Osmanlı döneminde kurulan muhtarlık müessesesinin üzerinden 187 yıl geçmesine rağmen halen sağlık güvencelerinin olmadığını belirtti.

Muhtarlık Müessesesi İki Asırdır Hizmet Veriyor
Resmi olarak geçen yıl kabul edilen 19 Ekim Muhtarlar Günü, yarın Ankara’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bazı bakanlar, Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz ile 7 bölgenin federasyon başkanlarının katılımıyla ilk kez kutlanacak. 19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle Mardin’de hizmet veren muhtarlar yaşadıkları sıkıntılarını İHA’ya anlattı.

“Yeni bir köy ve mahalle kanununa ihtiyacımız var”

Güneydoğu Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Teşkilat Başkanı Hatip Şeran, muhtarlık müessesesinin kıymetinin binmesini istedi. Şeran, “Muhtarlık müessesesi 1829’ yılında Osmanlıdan kalma bir müessesedir. Belediyelerin olmadığı dönemlerde de muhtarlık müessesesi vardı. Tarihi olan bir müessesedir. Bu müessesenin kalıcı olması ve daha güzel yerlere gelmesi gerçekten çok önemlidir. Halkla devlet arasında köprüyü oluşturan bir müessesedir. Bunun değerini iyi bilmek lazım bundan dolayı bizim için muhtarlar gününün resmileşmesi ve kutlaması çok önemlidir. Ancak müessesemizin hala köy kanunumuzun 1924 Anayasası’ndan kalma bir kanun olduğu için hükümetimizden temennimiz günün şartlarına ve kuralları haline getirilmesi için yeni bir Köy ve Mahalle Kanunu’na ihtiyacımız var. Buradan hükümetimize çağrıda bulunuyoruz; çünkü vatandaşların bize yüklediği bazı sorumluluklar var, her ne kadar kanunda yeri olmasa bile vatandaş bize o sorumluluğu vermiştir. Verilen sorumluluğu bazen yetkisi olmadan yürütmeye çalışıyoruz. Bu yüzden muhtarlarımız gerçekten zorlanıyorlar. Köy ve mahalle kanununu günün şartlarına ve koşullarına getirilmesi lazım ki bizde vatandaşımızın bize verdiği sorumlulukları rahatlıkla yerine getirelim” dedi.

“Muhtarlarımız ciddi sıkıntılar yaşıyorlar”

Muhtarların yaşadıkları sıkıntılara da değinen Şeran, “Muhtarlarımız ciddi sıkıntılar yaşıyor, çünkü 1924’ten kalan bir köy kanunuyla bugünün teknolojik ve modern yaşantıya kesinlikle uymuyor. 1924’te muhtarlara vermiş olduğu kanunla biz bu günü kesinlikle ayakta tutamıyoruz ve sıkıntı yaşıyoruz. Biz yerel yöneticiyiz, yerel yöneticilerin belediyelerle çalışması lazım. Ancak belediyede özellikle istediğimiz komisyonlarda meclis toplantılarına muhtarlarında görev alması ve oy sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Bir mahallenin muhtarıysanız mahallenizde bir imar çalışması oluyorsa o imar çalışmasında muhtarında görev alması lazım. Onunda oy hakkı olması lazım diye düşünüyoruz. Çünkü aynı zamanda muhtar o mahallenin mülkü amiridir ve herkesten daha mahallesini bilen kişidir. Bununla birlikle gerek kaymakamlıklarda olsun gerek diğer kurumlarda olsun böyle bir yetki verilirse muhtarların daha güzel çalışmasına sebebiyet verir ve halkada daha sağlıklı hayırlı hizmetler götüreceğine inanıyoruz. Çünkü muhtarı devreden çıkarırsanız inanın halkla anlaşma ve halkın devleti bulması zor oluyor. Eğer bugün halk devleti bulabiliyorsa devlete gidebiliyorsa muhtarların üzerinden gidebiliyordur. Onun için muhtarlık çok önemlidir. Muhtarların güçlendirilmesi yetkilendirilmesi lazımdır. Bundan dolayı biz yeni Köy ve Mahalle Kanunu’na ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Daha önceden Türkiye’de 37 bin köyümüz ve 17 bin mahallemiz var iken Büyükşehir Yasası’yla birlikte tam tersine döndü. Bu sefer mahallelerimiz 37 bine çıktı köylerimiz 17 bine indi. Bunun için sadece köy kanunun ismini geçmiyoruz, Köy ve Mahalle Kanunu’na ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Bu da sadece sorunlardan bir tanesidir” diye konuştu.

“Sağlık güvencesi istiyoruz”

Atatürk Mahalle Muhtarı Yavuz Kandemir ise sağlık güvencelerin olmadığını belirterek, “İlk önce bize bu günü sağlandığı için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yalnız hala muhtarların sosyal ve sağlık güvencesi yok. Mahalle muhtarıyız, hastalanıyoruz ancak sağlık güvencemiz olmadığı için doktora gidemiyoruz. Binlerce arkadaşımızın BAĞKUR borcu var ve yatıramıyorlar. Bin 300 TL ile hangi ihtiyacımızı karşılayacağız? Dükkanlarımızın kirası, interneti, kırtasiye giderini hepsini cebimizden ödüyoruz. Bizim de okuyan çocuklarımız var. Benim 5 çocuğum öğrenci ve okuyorlar. Biri üniversitede okuyor. Bu maaşla hangisine bakayım. Cumhurbaşkanımız her gün muhtarları çağırıyor, iyi ama sosyal güvencemiz yok. Sağlık güvencemizin olmaması utanç verici bir durumdur. 21’ci yüzyılda bir muhtar olarak üzülüyorum. Elimizdeki dar imkânlarla 24 saat halkımızın hizmetindeyiz biz muhtarlar hizmet noktasında vicdanen rahatız çünkü görevimizi yapıyoruz ama zor şartlar altında yaşıyoruz. Çaresiz durumdayız bu konuda Hükümetimizden, Başbakanımızdan yardım bekliyoruz” dedi.

Kaynak: İHA