Uşak'ın Mende Bağlarını İsviçre'nin Alp Dağları'na Tercih Etti

Uşak Kaşbelen Köyü’de ikamet eden İbrahim Akkaya tam bir memleket sevdalısı. Akkaya 20 yıl yaşadığı, Alp dağları ve zenginliğiyle ünlü İsviçre’den kısa bir süre önce kesin dönüş yaptı. Köyünde büyükbaş hayvan besihanesi açan Akkaya şu an çobanlık yapıyor.

Uşak'ın  Mende Bağlarını İsviçre'nin Alp Dağları'na Tercih Etti
İbrahim Akkaya 1978’de Uşak’ta doğdu. ilkokulu Uşak’ta tamamlayan Akkaya babası Avrupa’da yaşadığı için 15 yaşında İsviçre’ye gitti. Yaklaşık 20 yıl orada kaldı. Bunun birkaç yılı öğrencilik dönemi oldu. Diğer yıllarını da çalışarak geçirdi. Halen bekar olan Akkaya köye dönüşünü şu şeklide anlattı; " Oraya gittiğimde yaklaşık 15 yaşında olduğum için buraları unutamadım. Buraların hasreti sürekli içimdeydi. Sürekli memleket hayaliyle yaşıyordum. Uzunca bir süre buraya dönme hayalleri kurdum. Ne yapabiliriz? Ne edebiliriz? Türkiye’de nasıl yaşayabiliriz diye plan yapmaya başladım. Buranın özlemi beni buna itti. En sonunda büyük baş hayvancılık yapmaya karar verdim. Yatırımımı yaptım. Bundan 3-4 sene öce Türkiye’ye dönüş yaptım. Yaklaşık 2-3 yıldır da hayvancılıkla uğraşıyorum. Köyümüzün eski adı Mende ve Mende Bağları mevkii de köyümüzün besihane üssü olma yönünde ilerliyor. Son dönemde birkaç büyük yetiştirici burada besihane açtı. Bende burada daha büyük bir besihane açmayı düşünüyorum"

"ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN SEVMEK GEREKİYOR"

Avrupa’da yaşayan bir çok Türk’ün geri dönüş yapmak istediğini ama bir türlü cesaret edemediğini vurgulayan Akkaya kendisini de Türkiye’de çobanlık yapan bir Fransız’ın cesaretlendirdiğini söyledi.

Akkaya konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; "Neden hayvancılık dersek, yurt dışına çıkmadan önce de burada hayvanlarımız vardı, o zamandan kalan bir sevgi bu aslında. Severek yaptığım bir iş, sevmeden yapmak zaten kolay olmazdı. Zorlukları aşmak için sevmek gerekiyor. Yurt dışında benim tanıdığım Türklerin çoğu zaten Türkiye’ye dönmek için can atıyor. Ancak ellerinde bir tutanakları olmadığı yada cesaret edemedikleri için dönemiyorlar. Benim cesaret etmemin en büyük nedenlerinden bir tanesi de televizyonda izlediğim bir Fransız. Kapadokya’yı ziyarete gelmiş ve orayı sevmiş, Fransa’yı bırakarak Kapadokya’da çobanlık yapmaya başlamış. Onu görünce biraz daha cesaretlendim. O yapabiliyorsa ben kendi memleketimde neden yapmayayım dedim ve ondan cesaret alarak geri dönüş yaptım, ve 3-4 yıldır da doğduğum yerde, memleketimde bu işi yapıyorum.

"İŞVİÇRE’DE Kİ HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ PARA KAZANAMAMAKTAN YAKINIYOR AMA BİZ MEMNUNUZ"

İsviçre’deki ve kendi köyündeki koşulları hayvancılık açısından değerlendiren Akkaya besiciliğin burada daha çok kazandırdığını belirtti.

Akkaya; "Avrupa’da hayvancılık gelişmiş durumda. Özellikle İşviçre’de çok fazla hayvan var. Bizim çiftçi arkadaşlarımız vardı, konuşurduk, onlar sürekli para kazanamamaktan dem vururlardı. Bir aile tanıyorduk yaklaşık benim yaşlarımdaydı ikisi de, 20-25 tane ineğe bakıyorlardı aynı zamanda adam makinist karısı da otobüs şoförüydü. Ek iş yapıyorlardı. Çünkü geçimlerini sağlayamıyorlardı. Orada hayvancılık yapanlar pekte memnun değiller. Tamam bizim burada güdüm alanımız yok, yaylımımız yok, onlarda diz boyu ot olur ama onlarda ürettikleri malı değerinde satamıyorlar. Allah’a şükür biz şu anda memnunuz inşallah daha da düzgün olur" dedi.

Kaynak: İHA