Türkiye'nin İlk 'Deniz Teknokenti' İstanbul'da Kuruluyor

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca: 'Türkiye'nin ilk 'deniz teknolojileri' temalı teknokentini İTÜ Denizcilik Fakültesinin yanına kurmayı hedefliyoruz' 'İlk adım olarak tasarım konusunda kapsamlı bir knowhow oluşturacağız. Deniz ve gemi teknolojileri bağlamında yat tasarımı ve yapımı üzerine araştırma geliştirme çalışmaları yapacağız. Tuzla ve diğer tersanelerdeki üretimi, araştırma geliştirme tabanlı çalışmaların aktarımıyla dönüştüreceğiz'

SELMA KASAP - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Türkiye'nin ilk deniz teknolojileri temalı teknokentini İTÜ Denizcilik Fakültesinin yanına kurmayı hedeflediklerini bildirdi.

Rektör Prof. Dr. Karaca, AA'yı ziyaretinde üniversitede yürütülen bilimsel ve teknolojik gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

İTÜ'nün dünya üniversiteleri sıralamasına Türkiye'den giren 6-7 üniversiteden biri olduğunu, hemen hemen tüm sıralamalarda yer aldığını ancak sıralamaların üniversitenin mevcut potansiyelini yansıtmadığını dile getiren Karaca, 'İTÜ zaten köklü ve bilinir bir marka, mirası var. Hedefimiz, mevcut potansiyelini kullanarak dünya sıralamalarında ilk 100'e girmek. Üniversitemizin ilk 100'de, hatta daha yukarılarda olması lazım. Bunu yapabilecek kapasiteye sahibiz.' diye konuştu.

Karaca, üniversitelerin rolü, topluma nasıl hizmet etmesi ve önünü açması gerektiği gibi konularda planlamalar yaptıklarını ifade etti.

- Üçüncü nesil üniversite

Prof. Dr. Karaca, kamu, sanayi ve üniversite ortaklığını tanımlayan 'üçüncü nesil üniversite' kavramına Türkiye'den en yakın üniversitesinin İTÜ olabileceğini ifade etti.

Üniversitenin teknokenti bünyesindeki Teknoloji Transfer Ofislerinde başarılı ürün ve patentlerin geliştirildiğini bildiren Karaca, şöyle devam etti:

'Bir kere müthiş bir mezun portföyümüz ve 243 yıllık bir birikimimiz var. Cumhuriyet dönemine baktığınızda da üniversitemiz, ülkeyi inşa eden altyapı ve üstyapı mühendislerinin, mimarların, müzisyenlerin, sanatçıların ve hatta siyasetçilerin okulu. Üniversitemizin böyle kuvvetli bir yapısı var. Bu yapı üçüncü nesil üniversite kavramının yapı taşlarından bir tanesiyken, bir diğeri ise İstanbul'da olmaktır. İstanbul'un bir dünya şehri olmasından dolayı yurt dışına açılma kanallarımız geniş, dışarıdan akademisyen getirme konusunda da sıkıntımız olmuyor. İTÜ, teknokenti ile şu anda en başarılı üniversite diyebilirim.

İTÜ ARI Teknokent'teki 250'ye yakın firmadan 80'i, yani üçte biri akademisyen firmaları. Bu demektir ki üniversitede patent, faydalı model kapsamında çalışmalar yapılıyor. Üçüncü nesil tanımı topluma hizmet eden, doğrudan ürettiğini hizmete dönüştürebilen ve ülkenin refahını arttırabilen üniversite kavramını içeriyor. Stanford, MIT, Harvard ikinci nesil üniversitelerdi, bunlar da dönüştü ve üçüncü nesle adapte oldular. Çünkü patent ve faydalı model üretiyorlar.'

- Güneşten nükleer teknolojilere kadar enerji üzerine projeler

Prof. Dr. Karaca, yüzde 50'ye yakını bilişim teknolojileri üzerine faaliyet gösteren İTÜ ARI Teknokent bünyesinde iki yıl önce 'enerji' temalı teknokentin açıldığını hatırlattı.

Bu teknokentte konvansiyonel enerji firmasından yenilenebilir enerjiye kadar projeler yürüten 22 firmanın bulunduğunu belirten Karaca, bu yönüyle enerji temalı İTÜ Teknokenti'nin Türkiye'deki ilk tematik teknokent olduğunu söyledi.

İTÜ Enerji Enstitüsü'nün bilgi birikiminin teknokentle paylaşıldığını ifade eden Karaca, tematik teknokentte güneş, rüzgar enerjisi hatta klasik nükleer teknolojileri üzerine çalışan firmaların bulunduğunu, bunların sayısını artırmayı planladıklarını aktardı.

Bilişim ve enerjinin yanı sıra geleceğin otomobilleri konusunda da bir firmanın ciddi çalışmaları bulunduğunu bildiren Karaca, firmanın özellikle elektrikli araçlar üzerine çalıştığını söyledi.

- 'Deniz teknolojileri' temalı teknokent

Rektör Prof. Dr. Karaca, üniversite olarak çok yakın hedefleri arasında Türkiye'de bir ilk olacak 'deniz teknolojileri' temalı teknokent kurmanın olduğunu bildirdi. Bu teknokentin İTÜ Denizcilik Fakültesinin yanına kurulumunu hedeflediklerini ifade eden Karaca, şu bilgileri paylaştı:

'Burada deniz teknolojileriyle ilgili bilgi birikimimizi, Ar-Ge çalışmalarımızı özel ve kamu sektörleriyle paylaşacağız. Bu model bir ilk olacak ve bu konuda merkez İstanbul ve İTÜ olacak. Teknokentin bürokratik işlemleri devam ediyor. Türkiye'deki en büyük problem bu alandaki tasarım eksikliği, özellikle gemi tasarımı. İlk adım olarak tasarım konusunda kapsamlı bir know-how oluşturacağız. Deniz ve gemi teknolojileri bağlamında yat tasarımı ve yapımı üzerine Ar-Ge çalışmaları yapacağız. Tuzla ve diğer tersanelerdeki üretimi, Ar-Ge tabanlı çalışmaların aktarımıyla dönüştüreceğiz.'

- 'FETÖ konusunda baştan beri irade koyduk'

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalara ilişkin bir soru üzerine de Karaca, göreve geldikleri ilk günden itibaren bu konuyu ciddi ve titiz olarak ele aldıklarını söyledi.

Öğretim üyesi alımlarında özellikle bir bariyer koyduklarının altını çizen Karaca, 'İTÜ'de sayılar az ama süreç devam ediyor. Bu konuda gerekeni yaparak baştan beri irademizi koyduk, ciddi ve kararlı olarak mücadele ediyoruz. Biat kültürünün üniversitelerde olması yanlıştır. Maalesef bu tür yapılanmalar, belirli bir grubun arkasından gitmeye dayalı kötü bir biat kültürü geliştirmiş. Eleştirel aklın hakim olduğu üniversitelerde bu tür oluşumlara izin vermiyoruz, vermeyeceğiz ve bu konuda da çok kararlıyız.' diye konuştu.
Kaynak: AA